Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şahinbey Karataş Spor Salonu'nda AK Parti Gaziantep Belediye Başkan Adaylarını Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Konuşmasına, bir Gaziantep türküsünün sözleriyle başlayan Erdoğan, 31 Mart akşamı Gaziantep'te yeni destanlar yazacaklarını söyledi.

Gaziantep'in, hemen yanı başındaki Suriye'de 8 yıldır süren kriz karşısında gösterdiği vakur, şefkatli, merhametli, sabırlı duruşla tüm dünyaya insanlık dersi verdiğini vurgulayan Erdoğan, teröristlerden arındırılan bölgelerin yeniden kalkındırılmasında da büyük sorumluluk üstlendiğini, fedakarlık yaptığını belirtti. 

Erdoğan, bu vesileyle yaklaşık 2 hafta önce Fırat Kalkanı bölgesinin idari yapılanmasını yürütürken görevi başında vefat eden Gaziantep Vali Yardımcısı Ahmet Turgay İmamgiller'e rahmet, ailesine sabırlar diledi.

Hem sınır ötesinden ülkeye yönelik saldırılarda hem de sınır ötesi operasyonlarda şehit olanları rahmetle yad eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehitler tepesini boş bırakmayan, yattığı toprak, tuttuğu bayrak belli tüm kahramanlarımıza ve geride bıraktıkları ailelerine şükranlarımı sunuyorum. Şehir nüfusunun neredeyse yüzde 20'sine ulaşan muhacirlere sevgili Peygamberimizin sünnetine uygun şekilde ensarlık yapan Gaziantepli kardeşlerime, her birine teşekkür ediyorum. Ülkemizin huzurunu bozmak, milletimizin arasına fitne sokmak için çırpınan içerideki gafillere, teröristlere, dışarıdan gelen ajanlara itibar etmeyen her bir Gaziantepli kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Bu kardeşlerimin göğüs kafeslerinde taşıdıkları o tertemiz kalpleri bana göre dünyanın en itibarlı madalyasıdır. Rabbim inşallah bu fedakarlıklarınızın mükafatını her iki dünyada da verecektir."

Şimdiden 31 Mart'ın müjdesini gördüğünü ifade eden Erdoğan, kurulduğu günden beri Ak Parti Gaziantep teşkilatı bünyesinde görev yapmış, partiye, şehre, ülkeye, demokrasiye hizmet etmiş tüm isimlere teşekkür etti, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Bugüne kadar belediyelerde görev yapan tüm isimlere de şükranlarını sunan Erdoğan, seçimlerde partiyi temsil edecek adaylara başarı dileğinde bulundu.

Erdoğan, "Gaziantep'in bu seçimlerde de tercihini hizmet siyasetinden, gönül belediyeciliğinden yana kullanacağına inanıyorum. Cumhur İttifakı ile kurduğumuz gönül birliğine özellikle sahip çıkacak ve inşallah hep birlikte en yükseğe taşıyacağız." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gaziantep, 31 Mart'ta sandıkları patlatıyor muyuz, gönül belediyeciliğini zafere taşıyor muyuz, 31 Mart'a kadar gece gündüz demeden çalışıyor muyuz?" sorularına salonu dolduranlardan aldığı "Evet" yanıtı üzerine "Maşallah, rekor bir oy oranı bekliyorum. Seçim gecesi sizlerden müjdeli haberler bekliyorum." dedi.

35 katrilyon yatırım

"Gaziantep, sadece insanlığın, ahde vefanın, bölüşmenin değil aynı zamanda sanayinin, ticaretin, ihracatın, tarımın, turizmin de şehridir." diyen Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin, Gaziantep'in bu kadim mücadelesine destek olmak için şehre bugüne kadar 35 katrilyon yatırım yaptıklarını kaydetti.

Eğitimde 10 bin 830 yeni derslik inşa ettiklerini dile getiren Erdoğan, 60 binden fazla yükseköğrenim öğrencisinin öğrenim gördüğü şehre ikinci devlet üniversitesini, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kurduklarını, yükseköğrenim öğrencileri için 9 bin 440 kişi kapasiteli yurt binalarını hizmete soktuklarını, bir kaç yıl içinde 2 bin 250 yatak kapasiteli yeni yurt binalarını şehre kazandıracaklarını bildirdi.

Şehre 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum inşa ettiklerini hatırlatan Erdoğan, millet bahçesi projesinin en güzellerinden birini Gaziantep'te gerçekleştireceklerini, toplamda 546 bin metrekarelik alanda çocuk kütüphanesinden yüzme havuzuna kadar her türlü sosyal ve spor tesisine sahip millet bahçesine Hasan Celal Güzel'in ismini verdiklerini bildirdi.

İçinde millet kıraathanesinin de olduğu 65 bin metrekarelik ikinci bir millet bahçesini de eski stadyumun yerine yapacaklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir zamanlar Gaziantep'in kültürünü, kimliğini sembolize eden Alleben Deresi'ni o eski günlerine kavuşturmak için rehabilite edip şehrin dokusuna ve kültürüne uygun rekreasyon alanı yapıyoruz. Gaziantep savunmasının kahramanlarından Şahinbey'in şehit edildiği bölgeyi milli mücadele tabiat parkı haline getiriyoruz. Toplu konutta şu ana kadar 16 bin 219 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Ülkemizin en büyük ve en kapsamlı toplu konut projesi olan kuzey şehir projesini başlattık. Yerel ve yatay mimari ilkesiyle inşa edeceğimiz 50 bin konutluk yeni bir şehri tüm ticari, sosyal kültürel alanlarıyla birlikte kuruyoruz. Bunu Türkiye'de şu anda sadece Gaziantep yaşıyor. 2 bin 795 konutun inşası ile yol çalışmaları devam ediyor. Ayrıca şehrimizin güneyindeki Geneyik bölgesinde 140 bin vatandaşın yaşayacağı bir şehir daha kuruyoruz. Bu yıl 2 bin 750 konutla bu projenin inşasına başlıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızla hiçbir tarihi, insani ilişkisi olmayanlar 12 bin kilometreden gelip Suriye'de cirit atarken biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Türkiye'yi buradan uzak tutmak isteyenlerin derdi, Suriye halkını özgürlüğe kavuşturmak değil, tam tersine bataklığı derinleştirmektir." dedi.

"Havalimanının yolcu sayısı 2 milyon 655 bin oldu"

Erdoğan, sürücüsüz metro hattı projesinin inşasına yakında başlayacaklarını duyurarak, "Gaziantep Havalimanı'nın yolcu sayısı 2003'te 223 bin, geçtiğimiz yıl 2 milyon 655 bin oldu. Laf değil icraat. Bay Kemal, bizim icraatımızın ulaştığı yere senin hayallerin bile ulaşamaz." dedi.

Ülkenin en büyük içme suyu projelerinden olan ve 1,2 katrilyon liraya mal olan bu projenin ilk aşamasının tamamlandığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Projenin ikinci aşamasını oluşturan Düzbağ Barajı ve Düzbağ İçme Suyu Arıtma Tesisinin proje çalışması devam ediyor. Son 16 yılda yaptığımız sulama tesisleriyle Gaziantep'te 203 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Yaklaşık 80 bin dekar mümbit araziyi sulayacak Doğanpınar Barajı'nın inşasında da artık sona gelindi. 

Gaziantepli çiftçilerimize toplam 1,5 katrilyon tutarında tarımsal destek verdik. Bay Kemal, 'çiftçiler aç' diyordu, bu paraları onlara biz verdik. Bunların hepsi kayıtlı. Senin attığın o lafların nerede kaydı var, bilmiyorum. Verdiğimiz yaklaşık 2 katrilyon lira tutarındaki teşviklerle 86 bin Gaziantepli işverenimize destek sağlandı. Gaziantep'te iki yeni organize sanayi bölgesiyle 2 teknokent, 10 araştırma-geliştirme ve 4 tasarım merkezi kurduk."

Yapımı devam eden Islahiye-Kırıkhan yolunu Kahramanmaraş-Nurdağı yolunu ve Kahramanmaraş-Narlı-Gaziantep yolunu bu yıl tamamlayacaklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Gaziantep-Birecik, Nizip-Karkamış, Gaziantep-Oğuzeli-Karkamış ve Osmaniye-Nurdağı yolunu ise önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Şimdi gözümüzü Amanoslara diktik. Amanos Dağlarını tünelle geçeceğimiz. İçinde viyadüklerin ve köprülerin de olduğu Dörtyol-Hassa yoluyla ilgili adımı bu yıl içinde atmaya başlıyoruz. Böylece Gaziantep ile İskenderun Limanı arasındaki mesafeyi de kısaltarak yeni bir sanayi ve ticaret aksı oluşturuyoruz." 

"Bir gece ansınızın gider gereğini yaparız" 

Erdoğan, "Kendi sınırlarımız içerisindeki vatandaşlarımız kadar sınırlarımızın ötesindeki dostlarımızın ve kardeşlerimizin de haklarını, hukuklarını, onurlarını korumak görevimizdir." şeklinde konuştu. 

Bunun için de siyasette, ekonomide elimizdeki imkanları dostlarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Burada huzur ve güven içinde yaşarken yanıbaşımızdaki kardeşlerimizi zalimlerin insafına, bombalarına, varil bombalarına bırakamayız. Bunu kimi zaman göstere göstere yaparız ama kimi zaman da sessizce yaparız. Mutlaka elimizden gelen gayreti ortaya koyarız ve bir gece ansınızın gider gereğini yaparız." 

"Sorsanız hepsi DEAŞ'la mücadele için Suriye'de" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızda hiçbir tarihi ve insani ilişkileri olmayanlar 12 bin kilometreden gelip Suriye'de cirit atarken biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Türkiye'yi buradan uzak tutmak isteyenlerin derdi Suriye halkını özgürlüğe kavuşturmak değil tam tersine bataklığı derinleştirmektir." dedi. 

Gençlere seslenen Erdoğan, "Diyorlar ki Türkiye'nin Suriye'de ne işi var. Onlara ne diyeceksiniz biliyor musunuz, 1998 yılında Baba Esed'le o zaman Türkiye bir Adana Mutabakatı Anlaşması imzalandı. Ve bu anlaşma hala hükmü icra edilmesi gerekli olan bir anlaşmadır, anlaşma metninin içinde bunlar vardır." ifadelerini kullandı. 

Anlaşmanın 2010'da yenilendiğini ve aynı kararlılıkla şu anda da hükmünü icra ettiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sorsanız hepsi de bunların DEAŞ'la mücadele için Suriye'de. DEAŞ'a ne yaptılar bilmiyoruz ama 1 milyona yakın Suriyeli kardeşimizin ölümüne ya göz yumdular ya da doğrudan ortak oldular. Irak'ta aynı şekilde 35 yıldır milyonlarca masum insan hayatını kaybederken bu ülkeye kimin ne için geldiği artık hatırlanmıyor bile. 

Bir terör örgütü olmanın yanında İslam'ın da en büyük düşmanı olarak gördüğümüz DEAŞ'la mücadelede somut başarıları olan tek ülke Türkiye'dir. Mesela son 2 yılda yaklaşık 8 bin DEAŞ mensubunu gözaltına aldık, bunlardan 2 bin 300'den fazlasını tutukladık. Suriye krizi başladığından bu yana sınır dışı ettiğimiz DEAŞ'lı sayısı 7 binin üzerindedir. Sadece El Bab'da 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Denizlerde veya topraklarımız içinde çeşitli ülkelerden 1 milyona yakın kaçak göçmeni yakaladık, bunlardan 240 binini ülkelerine gönderdik." 

"Mesele DEAŞ, Suriye veya Irak meselesi değil" 

Türkiye'de halen 4 milyona yakın çoğu Suriyeli sığınmacının hayatını sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Buna karşılık koskoca Avrupa Birliği birkaç yüz bin sığınmacıyı dahi koyacak yer bulamadı. Öyle ki bu yüzden Avrupa Birliği üyesi ülkeler birbirlerine girdiler. Demek ki mesele DEAŞ, Suriye veya Irak meselesi değil. Burada çok daha alçak bir senaryo var. Çok daha derin bir oyun, çok daha karmaşık hesaplar var. Herkesin bir hesabı varsa unutmayın Allah'ın da bir hesabı vardır." diye konuştu. 

"Herkes hesabını yapar ama hesapların üzerindeki hesap Allah'ın hesabıdır. Bu böyle bilinmeli." diyen Erdoğan, medeniyetin, tarihin ve kültürün kendilerine gösterdiği şekilde hem Türkiye'nin hakkını, hukukunu koruyacaklarını hem de dost ve kardeşlerine sahip çıkmayı sürdüreceklerini vurguladı. 

"Bölgemizi bu büyük felaketten kurtarmakta kararlıyız" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine büyük bir yükün ekonomik, sosyal, insani bir takım sıkıntılarının olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hamdolsun bugüne kadar milletimiz gerçekten çok büyük bir alicenaplıkla bu sıkıntıları göğüslemiş, kendi dünyasında çözmeyi başarmıştır. Onun için Gaziantep'in bu süreçte ayrı bir yeri var, siz başkasınız. Siz kapılarınızı, gönlünüzü bu muhacir kardeşlerinize açtınız. Onun için başkasınız, onun için farklısınız. Allah sizlerden razı olsun. Unutmayın Rabb'im de sizlere cennetinde o onulmaz kapılarını açacaktır.

Suriye'de güvenli hale getirdiğimiz yerleri çoğalttıkça bu yükü daha hızlı bir şekilde hafifleteceğiz. Şu ana kadar Suriye topraklarına geri dönen sığınmacıların sayısı 300 bine yaklaştı. Münbiç ve Tel Rıfat ile Fırat'ın doğusundaki yerleri teröristlerden arındırdığımızda milyonlara varan sayıda Suriyeli kardeşimiz kendi evlerine dönme imkanı bulacak. Tüm bu meselelerin çözümünde çok ciddi bir mesafe kat ettik. Bir yandan Ruslar ve İranlılar diğer taraftan Amerikalılarla, tabii en başta Suriye'nin kendi halkıyla iş birliği içinde bölgemizi bu büyük felaketten kurtarmakta kararlıyız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceliklerinin siyaset ve diplomasi yollarını sonuna kadar kullanmak olduğunun altını çizdi. 

"Bunun adı ülkeye ve millete ihanettir"

Doların düştüğünü, borsanın yükseldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Benim burada bir ricam var, marketlere, çarşıya, pazara bakıyoruz, maalesef, çarşı pazarda, marketlerde fiyatlar, üreticiden alındıktan sonra aracılar vasıtasıyla tırmandırılıyor. Fiyatlar birbirini tutmuyor. Burada belediyelerimize büyük görevler düşüyor. Bu tür fiyat artıranları hesaba çekmeniz lazım, bunları silkelemeniz lazım. Benim vatandaşıma bu şekilde yüksek rakamlarla bu fiyatlarda mal satanları hesaba çekmeniz lazım. Hazırlıklarımız var ve bu uygulamayı da yapacağız, kusura bakmasınlar. Bunun adı ticaret, para kazanma değildir. Bunun adı olsa olsa fırsatçılıktır, riyakarlıktır, tefeciliktir, hatta ülkeye ve millete ihanettir. Bazıları, 'Serbest piyasa' diyor, geç bu işi. Serbest piyasa başka bir şey. Fiyatları piyasa belirler, gerçek serbest rekabette ama bu o değil. İşte pazara bakıyoruz ne alemde, markete bakıyoruz ne alemde. Piyasayı manipüle ederek bu fırsatçılığı meşrulaştırmaya çalışmanın serbest piyasa ekonomisinde yeri yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde devletin ve toplumun böyle bir çarpıklığa göz yumması, gözünü hırs bürümüş bir avuç spekülatöre teslim olması söz konusu olamaz."

Erdoğan, kısa vadeli birtakım imkanları devreye aldıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu tür sıkıntılarla karşılaştığımız oluyor, örneğin, bir KOBİ'ye işini büyütmesi ve dolayısıyla istihdamı artırması için uygun şartlarda finansman sağlıyoruz. Bazı kişilerin bu kaynağı işinde kullanmak yerine götürüp faize veya benzeri finans araçlarına yatırdığını duyuyoruz. Aynı şekilde döviz kuru ve enflasyon konusunda çok abartılı öngörülerde bulunup fiyatlarını şişiren kimi ticaret erbabının tam tersi gelişmeler yaşanmasına rağmen aynı şekilde devam ettiğine şahit oluyoruz."