Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyerek sembolleştirdiğimiz yeni kurtuluş mücadelemizin ruhu Erzurum'da çizilen çerçeve ile aynıdır. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla 80 milyon tek milletiz. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar, öyleyse biz bu mücadeleye dört elle sarılacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Erzurum İl Danışma Toplantısı'ndaki konuşmasına vatandaşları selamlayarak başladı.  

Toplantının hayırlara vesile olmasını Allah'tan dileyen ve kuruluşundan bugüne kadar Erzurum'da AK Parti teşkilatlarında görev yapanlara şükranlarını sunan Erdoğan, ahirete irtihal etmiş olanlara da Allah'tan rahmet diledi. 

Vatandaşların, "Erzurum seninle gurur duyuyor." şeklindeki ifadeleri üzerine Erdoğan, "Biz de Erzurum'la gurur duyuyoruz." karşılığını verdi.

Erzurum'a en son 16 Nisan'da gerçekleştirilen halk oylamasından önce geldiğini anımsatan Erdoğan, bugün de hem genişletilmiş il divan toplantısını hem de fuar alanı ile kendi alanında Türkiye'nin en büyük yatırımlarından olan MNG Alışveriş Merkezi'nin açılışlarını gerçekleştireceklerini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum'un 800 bine yaklaşan nüfusu ve eğitim için bünyesinde barındırdığı üniversiteler ile devasa bir şehir olduğunu vurgulayarak, "Dolayısıyla bölgenin en önemli cazibe merkezi. Kış sporları alanında yaptığımız yatırımlarla Erzurum'a yeni bir gelişim mecrası açmıştık. Şimdi fuar alanı ve alışveriş merkezi yatırımlarıyla hem şehir halkının hem de şehire dışarıdan gelenlerin ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılayacak, hayat kalitelerini yükseltecek bir adım atılıyor." diye konuştu.

Resmi açılışlarını yapacakları eserlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu önemli yatırımları Erzurum'a kazandıran Büyükşehir Belediyesini ve MNG firmasını tebrik etti.

Erzurum'un tarih boyunca ya kurucu olduğunu ya da kuruluşların öncülüğünü, liderliğini ve taşıyıcılığını yapan bir şehir olduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'nin içeride ve dışarıda çok ciddi imtihanlardan geçtiği şu dönemlerde Erzurum'a yine büyük görevlerin düştüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan yaklaşık 100 yıl önce ülkemizin başında kara bulutların dolaştığı dönemde Erzurum'dan yükselen bir ses tüm milletimize ümit vermiş, yeniden mücadeleye girişme azmi aşılamıştır. ErzurumKongresi'nde bir araya gelen doğu illeri delegeleri, yayınladıkları bildiride, 'Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz' diye haykırdılar. Bu bildirideki en kritik ifadelerden biri neydi biliyor musunuz? 'Manda ve himaye kabul olunamaz' iradesidir. 'Milli iradeyi hakim kılmak esastır' ilkesinin istiklal harbimizin ruhuna dercedildiği yer de neresi? Yine Erzurum'dur." değerlendirmesinde bulundu.

Partililerin "Dik dur eğilme, AK gençlik seninle." ifadeleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ondan hiç endişeniz olmasın. Hep ne diyoruz? Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz, secdede eğiliriz." dedi.  

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dikkat ederseniz bütün bu kavramların, bu yaklaşımların hepsi de şu anda Türkiye olarak bizim verdiğimiz mücadelede mündemiçtir. Bizim 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyerek sembolleştirdiğimiz yeni kurtuluş mücadelemizin ruhu Erzurum'da çizilen çerçeve ile aynıdır. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla 80 milyon tek milletiz. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar, öyleyse biz bu mücadeleye dört elle sarılacağız.

Tek bayrak rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Bu bayrağa eş bir bayrak asla düşünülemez. O paçavraları bayrağımızın yerine ikame etmek isteyenler şimdi işte inlerine girildi ve binlerce, onbinlerce, Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de, Bestler Deresi'nde, Kandil'de nerede varsa hepsi evelallah güvenlik güçlerimiz tarafından yer ile yeksan ediliyor."  

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Maalesef ülkemizde, 'AK Parti ve Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın' gibi hastalıklı bir zihniyetin içinde olanlar da var. Bunların belki sayıları azdır ama etrafa yaydıkları cüruf, sebep oldukları kötü koku çok fazladır." dedi.

Erdoğan, AK Parti Erzurum İl Başkanlığınca Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Toplantısı'ndaki konuşmasında, bugüne kadar girdikleri her mücadelede Erzurum'un desteğini hissettiklerini söyledi.

"Tek bayrak" vurgusu yapan Erdoğan, şair Mithat Cemal Kuntay'ın "On beş yılı karşılarken" şiirinin, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." dizelerini hatırlattı.

Türkiye'nin 780 bin kilometrekare ile "tek vatan" olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Vatanımızı parçalayamayacaklar, vatanımızı bölemeyecekler ve buna gayret edenler bedelini ağır ödeyecekler. Şu anda ödüyorlar mı? Ödemeye de devam edecekler. Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Burdan geri adım atmak yok. Zira benim milletimin huzurunu kaçırmaya kimsenin hak ve salahiyeti yoktur. Bunun için 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyerek bu yolda yürüyeceğiz.

Şehitler veriyoruz ama bilesiniz ki bir şehidimiz varsa 10 teröristi de etkisiz hale getiriyoruz. Bire on, dünyada terörle mücadelenin ölçüsü bire beştir ama bunu biz bire on olarak hamdolsun gerçekleştiriyoruz. Daha fazla olacak, yerle yeksan olacaklar. Ne dedik? İnlerine gireceğiz. Girdik, hiç acımaksınız. Bu topraklarda bunlara hayat hakkı tanımayacağız. Onun için de bu mücadeledeki kararlılığımız güçlenerek devam ediyor."

"Tek devlet" vurgusunda bulunan Erdoğan, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka herhangi bir devletimiz kesinlikle yoktur. Onun için de devletimize sahip çıkacağız." dedi.

- "Ülkemizin bir sonraki asrının belirleyici olacak"

2019'da yapılacak seçimlerin Türkiye'nin bir sonraki asrının belirleyicisi olacak önemde olduğunu belirten Erdoğan, "Tıpkı Erzurum Kongresi'nin, o zamanki düşmanı topraklarımızdan attığımız büyük zaferle ve ardından ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizle sonuçlanması gibi 2019 yılındaki başarımız da ülkemizi 2023 hedeflerine taşımakla kalmayacak, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın önünü açacaktır." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Şimdiden soruyorum, 2019 Mart ve Kasım seçimlerine hazır mıyız?" demesi üzerine salondaki vatandaşlar, "hazırız" diye seslendi. 

Yönetim kurulları, belediye teşkilatı, il genel meclisi üyeleri, mahalle temsilcileri, kadın ve gençlik kolları ile ana kademe yöneticilerinin bunu yöneteceğini söyleyen Erdoğan, 2019'un mart ve kasım aylarında yapılacak şeçimlerde, Erzurum'da bir 7 Haziran daha yaşamak istemediklerinin altını çizdi.

Bu konuda şimdiden hazırlığın sağlam yapılması çağrısında bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eşeği sağlam kazığa bağlayalım ondan sonra Allah'a emanet edelim. Türk'ü, Kürt'ü, Dadaşı hep beraber Erzurumbu defa çok daha farklı şekilde sandıklarda patlayacak. Milletimize meselenin AK Parti meselesi olmadığını, meselenin Tayyip Erdoğan meselesi olmadığını, meselenin hepsinin üzerinde Türkiye meselesi, Türk milleti meselesi, hepimizin ortak geleceği meselesi olduğunu çok iyi şekilde anlatmalıyız. Eğer önümüzdeki kritik dönemi ülkemizi bir üst lige yükselterek geride bırakırsak hepimiz kazanacağız. Tam tersi bir durum ortaya çıkarsa da kaybeden yine hepimiz olacağız."

- "Dokunmadık yürek, sıkmadık el bırakmamalıyız"

"Şunu unutmayın, ülkemizde AK Parti kazanırsa Türkiye kazanır. Bunu böyle bilin. Yine şunu şöyle bilin, AK Parti kaybederse tüm Türkiye kaybeder." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef ülkemizde 'AK Parti ve Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın.' gibi hastalıklı bir zihniyetin içinde olanlar da var. Bunların belki sayıları azdır ama etrafa yaydıkları cüruf, sebep oldukları kötü koku çok fazladır. Biz milletimize hep birlikte doğruları, hakikatleri, gerçekleri en iyi şekilde anlatacağız ki bu hastalıklı zihniyetin zararlarını ortadan kaldırabilelim. Şimdiden kolları sıvayıp çalışmaya başlayacağız. Sokak sokak, ev ev, kapı kapı dolaşmalı, dokunmadık yürek, sıkmadık el bırakmamalıyız. Ben bu konuda sizlere güveniyorum." 

- "Eksik, aksak hiçbir şey bırakmayacağız"

Erzurum'dan destek isterken, öncülük isterken, fedakarlık beklerken şehrin ihtiyaç ve beklentilerini de ihmal etmediklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Onun için biliyorum ki bakanlarımıza, belediyemize, diğer ilçe belediyelerimize düşen görev var. Aman buralarda eksik, aksak hiçbir şey bırakmayacağız. Son 15 yılda Erzurum'a yaptığımız hizmetleri geçmişle mukayese etmek dahi mümkün değil ama eksik yine vardır tabii. O eksikleri de yoğun şekilde Sayın Başbakan Yardımcımız, büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz, il meclis ve belediye meclis üyeleri hep birlikte bu çalışmaları da yürütmemiz lazım. Nerede bir aksama varsa bunu gidereceğiz ki Erzurumlu iftihar etsin."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde ya Araplar ya Türkmenler ya da diğer gruplardan bazıları çoğunluktadır. Buraya uluslararası hukuk ne diyor biliyor musunuz, 'tartışmalı bölgeler.' Kerkük, tartışmalı bölgedir. Ama bunlar ne diyor? Bunlar diyor ki 'Kerkük bizimdir.' Sen ne diyorsun? Kerkük'ün tarihinde siz var mısınız? Yoksunuz." dedi.

Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Erzurum İl Danışma Toplantısı'ndaki konuşmasında, Erzurum'daki bütün aksamaların giderileceğini söyleyerek, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, adalette, emniyette, toplu konutta, tarımda, sporda, tüm alanlarda adeta yepyeni bir Erzurum inşa ettiklerini ve etmeyi sürdürdüklerini ifade etti.

Belediyelerin de hayata geçirdikleri projeler ve hizmetlerle Erzurum'un geleceğinin inşasında öncü bir rol üstlendiklerini belirten Erdoğan, şimdi Erzurum'u hızlı tren ağına bağlayarak, inşası süren şehit hastanesini bölgesel bir sağlık merkezi haline getirerek tarımda olduğu kadar sanayi ve ticarette de önünü açacak, projeleri teşvik ederek, 2023 Türkiye'sinin Erzurum'unu inşa ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum'un bugün bulunduğu yerin henüz hak ettiği yer olmadığını ve her alanda çok daha iyisine layık olduğunu, çok daha iyisine sahip olmaya müsait konumda bulunduğunu kaydetti.

"Devlet, gelişmenin, büyümenin, refahın altyapısını kuracak, o şehrin insanları da bu imkanları kullanarak, alın teri ve gayretleriyle hedeflerine ulaşacaktır. Olması gereken de işte budur." diyen Erdoğan, bugün açılışı yapılan iki tesise dikkati çekti. Bu tesislerden bir tanesinin kamunun, bir diğerinin de özel sektörün olduğunu bildiren Erdoğan, "Şimdi size bir rakam vereceğim, buna dikkat edin. Kamunun tesisi 50 milyon liralık bir yatırım fakat özel sektörün yatırımı 400 milyon lira. Karadeniz'in, Kafkasya'nın, İran'ın, Orta Asya'nın giriş ve çıkış kapısı olan bir konumda bulunan Erzurum'un önündeki potansiyel acaba kaç şehrimize nasip olabilir? Eğer buna rağmen Erzurum'da işsizimiz çok ticaretimiz zayıf sanayimiz cılız ise dönüp kendimizi sorgulamalıyız." diye konuştu.

İstanbul'daki üçüncü havalimanı inşatında çalıştırılmak için işçi bulunamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşsizim diyor, haydi iş, buyur gel. Bulunmadığı için Uzakdoğu'dan işçi getiriliyor. Buradan sesleniyorum, Uzakdoğu'dan işçi getiriliyor üçüncü havalimana. Niye? İnsanımızda bir de iş beğenmeme hastalığı var. İş var ama gitmiyor. Kayseri'nin, Gaziantep'in, Eskişehir'in, Konya'nın diğer pek çok ilimizin başardığını Erzurum neden başaramasın?" ifadesini kullandı.

AK Parti kongrelerinde 18 ila 25 yaşındaki gençleri, "Kız olsun erkek olsun yönetimlere alacaksınız" diye talimat verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için gençler, genç kızlarımız, genç erkekler 18'den 30'a kadar hepinize ana kademede de inşallah kongrede yerler verilecek. Stratejik konumsa stratejik konum, insan gücüyse insan gücü, altyapıysa altyapı hiçbir eksik inşallah kalmayacak. Tek eksiğimiz, Erzurum'u ülkemizin en gelişmiş ilk 10 şehri arasına sokmayı başarma kararlılığı, azmi, dirayetidir. İnşallah önümüzdeki dönemde de çok önemli bir mesafe kat edeceğimize inanıyorum." dedi.

Dünyada ve bölgede yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi her zamankinden çok daha dikkatli davranmaya, çok daha uyanık olmaya, çok daha güçlü bir duruş sergilemeye mecbur bıraktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'yi böylesine kritik bir dönemde yönetme sorumluluğunu üstlenmiş kadrolar olarak önceliğimizin ülkemiz, milletimiz, devletimiz olduğunu asla unutmamalıyız. AK Parti, kendini ülkesinin ve milletinin istiklaline, istikbaline, birliğine, beraberliğine adamış serdengeçtilerin partisidir, bunu böyle bilelim. Sadece kendi istikbalinin hesabını yapanların, sadece çıkar kaygısıyla hareket edenlerin, sadece bireysel kariyeri için mücadele edenlerin bu partide yeri yoktur. FETÖ ve PKK ile yaptığımız mücadelede karşılaştığımz durumlar bize, Türkiye'nin tehlikelere ne kadar açık bir şekilde yoluna devam ettiğini göstermiştir. Devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte partimizin içine kadar sızabilen FETÖ ihanet şebekesinin, kimi şehirlerimizi çukurlarla bölmeye çalışan PKK'nın ülkemize verdiği zararı inanın bana, dışarıdan gelen hiçbir ordu hiçbir düşman veremezdi."

- "Tek beklentimiz, ülkemizin hassasiyet gösterdiği konularda bize saygı duymaları"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde oynanan oyunun, Türkiye'yi Ortadoğu coğrafyasından tümüyle tecrit etmenin yanında daha büyük darbeler için kuşatma projesi olduğunun herkesçe çok iyi bilindiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kuzey Irak'taki referandum oyunun da aynı projenin bir parçası olduğu çok açıkktır. Biz ne Suriye'de ne de Irak'ta ülkemize doğrudan düşmanlık yapmayan, saldırmayan hiçbir gruba ve kesime tavır almadık, tam tersine, elimizden gelen her türlü yardımı yaptık. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ne, bu ülkeye yapılan ilk müdahaleden beri en büyük desteği Türkiye olarak biz verdik. Yeri geldi canlarını kurtarabilmeleri için yüz binlercesine sınırlarımızı açtık. Yeri geldi, tüm kaynakları kesildiği anda elimizdeki imkanları kendileriyle paylaştık. Yeri geldi, maruz kaldıkları haksızlıklara karşı dost olarak gördüğümüz ülkeleri karşımıza alma pahasına yanlarında durduk. Bunların karşılığında onlardan hiçbir şey istemedik. Tek beklentimiz, ülkemizin hassasiyet gösterdiği konularda bize saygı duymaları, bize rağmen adım atmamalarıydı. Irak'ın toprak bütünlüğüne sahip çıkmalarıydı. Orada Arap kardeşlerimizle Türkmen kardeşlerimizle bir olsunlar, beraber olsunlar, kendilerinden hep bunu istedik ama bunu yapmadılar. Çünkü bizim devlet ve millet geleneğimizde zor duruma düşene tekme vurma anlayışı yoktur ama bunlar vurdular. Geçmişte yaptıklarımızdan asla pişman değiliz ama madem artık şartlar değişmiştir, bizim kendilerine eskiden beri her türlü desteği verdiğimiz Kuzey Irak yerel yönetimi ülkemize rağmen bir adım atmıştır, öyleyse bunun da bedelini ödeyecektir."

- "İsrail bayraklarıyla sokakta dolaşmak bizleri ciddi manada üzmüştür"

Bu meselenin, Kuzey Irak'taki Kürtlerin halklarıyla alakasının olmadığının altını çizen Erdoğan, "Zira, İsrail bayraklarıyla sokakta dolaşmak bizleri ciddi manada üzmüştür. Bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki MOSSAD ile bu yönetimin geçmişi bir ve beraberdi. Şimdi o da artık bütün ekranlara düştü. Ne yaptığınızın farkında mısınız? Tek İsrail destekliyor. İsrail'den başka destekleyen var mı? Yok." şeklinde konuştu.

Meselenin, Kuzey Irak'taki diğer kesimlerin Ara'ların, Türkmenlerin, Ezidilerin, Süryanilerin bütün onların haklarıyla ilgili olduğunu dile getiren Erdoğan, "Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde ya Araplar ya Türkmenler ya da diğer gruplardan bazıları çoğunluktadır. Buraya uluslararası hukuk ne diyor biliyor musunuz, 'tartışmalı bölgeler.' Kerkük, tartışmalı bölgedir. Ama bunlar ne diyor? Bunlar diyor ki 'Kerkük bizimdir.' Sen ne diyorsun? Kerkük'ün tarihinde siz var mısınız? Yoksunuz." dedi.

Salonda bulunanların "Bir gece ansızın gelebiliriz" şeklinde slogan atması üzerine Erdoğan, "Aynen öyle" ifadesini kullandı.

- "Kaynayan kazan kapak tutmaz, bunu böyle bilmeleri lazım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu anda biz komşu ülkeler, İran, merkezi yönetim ve Suriye tarafı olmak üzere hepsiyle irtibat halinde buradaki olumsuz gelişmelere hazır olduğumuzu bildirdik. Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde bu gelişmelere müsaade edemeyiz. Nüfus ve tapu binalarını yakarak, kendilerine tabi olmayanları baskıyla, şiddetle, adil ve hukuki olmayan yollarla göçe zorlayarak, oluşturulan bir iklimde yapılan referandumu, bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Erzurumluların dediği gibi 'kaynayan kazan kapak tutmaz', bunu böyle bilmeleri lazım."

Irak'taki durumun, kuzeyde parçalanmayı değil tam tersine ülkenin birliğinin, beraberliğinin güçlendirilmesini gerekli kıldığını söyleyen Erdoğan, "Irak'ı ve Suriye'yi bölmek için her türlü oyunu sergileyen güçlerin, kendi ülkelerinde olağanüstü şartlarda elde edebildikleri birliği güçlendirmek amacıyla nasıl büyük bir gayret gösterdiklerini biliyoruz. Bağımsızlık başka bir şeydir, müstekbirlerin oyuncağı olmak bambaşka bir şeydir." dedi.

Erdoğan, "Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet kurulmuyor. Tam tersine birileri tarafından keyifle deşilecek, sürekli kanayan bir yara açılıyor. Bu gerçeği görmezden gelmek ne bize ne Irak'taki Kürt kardeşlerimize ne de diğer kesimlere hiçbir şey kazandırmaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak'taki Kürtlerin Arap, Türkmen, Keldani, Süryanilerin özellikle Kuzey Irak Yönetimi'nin bu duygusal kararına "Evet" dememeleri, bu rüyadan uyanmaları gerektiğini söyledi.

- "Ayrılan arkadaşlarımız, her an bir başka görev üstlenmeye hazır olmalıdırlar"

AK Parti olarak; cumhurbaşkanıyla hükümetiyle teşkilatlarıyla belediyeleriyle sımsıkı bir şekilde kenetlenerek, Türkiye'yi bu kritik süreçten sağ salim çıkarmakla mükellef olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun için önce kendi aramızdaki birliği, beraberliği, dayanışmayı güçlü tutmamız gerekiyor. Bunun için teşkilatlarımızda devam eden kongre sürecinden güçlenerek çıkmamız şarttır. Kongrelerdeki değişim, bayrak yarışındaki nöbet değişimi gibidir. Ayrılan arkadaşlarımız, takımın bir parçası olduklarını unutmadan, her an bir başka görev üstlenmeye hazır olmalıdırlar. Yeni göreve gelen arkadaşlarımızdan beklentimiz ise devraldıkları emanetin hakkını en iyi şekilde verecek çalışmayı ortaya koymalarıdır. Devralan, devreden birbirinizden asla kopmayacaksınız. Onun için hep ne diyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."

(Bitti)