Beştepe’de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95’nci yıldönümü nedeniyle düzenlenen resepsiyona siyaset, iş, sanat, spor camiasından davetliler ile şehit yakınları ve gaziler de katıldı. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Vuslat Doğan Sabancı ve Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila'nın da davetliler arasında bulunduğu resepsiyonda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörden ekonomiye, yurt içinde ve yurt dışındaki önemli olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Suriye ve Irak'taki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin ve kardeşlerimizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda geri adım atmayacağız. Bölgedeki gelişmelerle ilgili tüm seçenekler her an önümüzdedir. Türkiye'yi, terör örgütleri üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenler bir süre sonra ellerindeki bu pimi çekilmiş bombalarla baş başa kalacaklardır. DEAŞ, hedef DEAŞ. İşte buyurun şu anda ne yazık ki müttefikimizin silahları DEAŞ'ın elinden çıkıyor. Bu nasıl ittifak? Bu nasıl NATO'da beraber olmak. Bumerang gibi bunlar dönüp zamanı gelecek onları da vuracak. Bu sözlerimiz bir temenni veya tehdit değil. Objektif bir durum tespitidir. Zira bu bölgede biz yaşıyoruz. Onlar değil. Her an bir tehdit olacaksa bize olacaktır, onlara değil. Biz de buna göre her türlü tedbirimizi aldık, hazır durumdayız ve şunu bilecekler; Fırat Kalkanı'nda ne yaptıysak, bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bu görevi ifa etmenin hazırlığı içerisindeyiz" dedi.

'ARAKAN'DA ZULÜM GÖREN MAZLUMLARI DA YALNIZ BIRAKAMAYIZ'

Arakan'daki katliama dikkat çeken Erdoğan, "Bugün de aynı şekilde sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadele veriyoruz. Karşımızdaki karanlık güçlerin kural ve ahlak tanımaz saldırıları karşısında biz tarihimizden ve medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz değerlerimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz. Onlar gibi olamayız, vicdanımızı, adalet duygumuzu, hakkaniyet ölçümüzü bir kenara bırakarak sadece kendi menfaatlerimiz için önümüze çıkan her şeyi ezip geçerek hareket edemeyiz. Bunun için Suriye, Irak, Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Afrika'daki kardeşlerimize yüreğimizi açtığımız gibi Arakan'da zulüm gören mazlumları da yalnız bırakamayız. Çünkü biz dünyada gördüğümüz kötülükleri mümkünse elimizle düzeltmek, gücümüz yetmezse dilimiz, olmazsa kalbimizle buğz etmekle mükellefiz. Ecdadımızın tarihimizin her döneminde güçlünü değil, mazlumun yanında yer aldığına dair sayısız örnek, sayısız anekdot vardır" ifadelerine yer verdi. 

'RABBİM BİZLERİ BAŞIMIZI ÖNE EĞDİRECEK HATALARDAN MUHAFAZA BUYURSUN' 

Erdoğan, "Türk milletinin gücü ve itibarı kendisi ile birlikte tüm kardeşleri ve dostları için de mücadele ediyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bugün de dünyanın neresine gidersek gidelim Türkiye dendiğinde, insanların gözleri muhabbetle parıldıyorsa, aynı anlayış ile hareket ediyor olmamız sebebiyledir. Rabbim bizleri başımızı öne eğdirecek hatalardan muhafaza buyursun. Gerektiğinde yüreğimiz, bileğimiz, gönlümüz ve sözümüzle mücadele etmesini çok iyi biliriz. Bölgemizde ve tüm dünyada zulmü tamamen sona erdirene huzuru ve refahı tesis edene kadar da mücadelemiz sürecektir" dedi. 

'OPERASYONLARIMIZDA HERHANGİ BİR GERİLEME YOKTUR'

Terörle mücadale vurgusu yapan Erdoğan, "Savunma sanayi alanında ulaştığımız seviye, henüz yeterli değil. Ama çok önemlidir. Maruz kaldığımız örtülü ambargolara ülkemize ve ordumuza, FETÖ eli ile vurulan darbeye müttefiklerimiz ile yaşadığımız sorunlara rağmen planlarımızda, operasyonlarımızda her hangi bir gerileme yoktur" diye konuştu.

'ELLERİNDEKİ BU PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBALARLA BAŞ BAŞA KALACAKLARDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleri kullanılarak bölgede oynanan oyunların görüldüğünü ve dayatmaları kabul etmediklerini belirterek, "Türkiye'yi, terör örgütleri üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenler, bir süre sonra ellerindeki bu pimi çekilmiş bombalarla baş başa kalacaklardır. DEAŞ, hedef DEAŞ. İşte buyurun şu anda ne yazık ki müttefikimizin silahları DEAŞ'ın elinden çıkıyor. Bu nasıl ittifak? Bu nasıl NATO'da beraber olmak. Bumerang gibi bunlar dönüp zamanı gelecek, onları da vuracak" dedi.

'BU SÖZLERİMİZ BİR TEMENNİ VEYA TEHDİT DEĞİL'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilginini, paranın, teknolojinin ve hizmetlerin küreselleştiği bir dünyada terörü Ortadoğu coğrafyasına hapis edebileceklerini sananların yanıldıklarını göreceklelerini de söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu sözlerimiz bir temenni veya tehdit değil. Objektif bir durum tespitidir. Zira bu bölgede biz yaşıyoruz. Onlar değil. her an bir tehdit olacaksa bize olacaktır, onlara değil. Biz de buna göre her türlü tedbirimizi aldık, hazır durumdayız. Şunu bilecekler; Fırat Kalkanı'nda ne yaptıysak, bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bu görevi ifa etmenin hazırlığı içerisindeyiz. Herkes emin olsun, bu badireden de çıkarız. Biz Türkiye'yiz. Kendi topraklarını suni bir refah ve güven çemberi içinde tutmaya borçlu olanlar aynı başarıyı gösterebilir mi bilmiyoruz." 

'ARTIK TÜRKİYE BİR GÜVENLİ LİMANDIR'

Ekonomideki ulumlu tablodan da bahseden Erdoğan, "Yılın ikinci çeyreği için yüzde 7'lik bir büyüme bekliyoruz" dedi. Erdoğan, ekonomi değerlerine ilişkin davetlilerle şu bilgileri paylaştı:

"Son 4 yıldır adeta ardı arkası kesilmeden yapılan saldırılara kurulan kumpaslara, takılan çelmelere rağmen işte ekonomimiz yeniden yükselişe geçiyor. Yılın ikinci çeyreği için yüzde 7'lik bir büyüme bekliyoruz. Artık Türkiye bir güvenli limandır. Bütün bunlara rağmen, hala bizimle siyasi ve ekonomik olarak uğraşan kimi ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye, dostlarına sadece faydası dokunmuş, kendisine husumet besleyenleri ise hep hayal kırıklığına uğratmış bir ülkedir. Bizim amacımız dostlarımızın sayısını arttırmaktır. Tüm samimiyetimizle dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutan hiç kimse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaktır."