Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüzde öyle büyük bir hedef var ki, hiçbir bireysel, siyasi, ideolojik, sosyal ve ekonomik çıkar kaygısı bunun önüne geçemez. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan, Türk milletini muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktan daha büyük bir ideal, daha büyük bir ülkü, daha büyük bir onur olabilir mi? Bizim mücadelemizin tek gayesi işte budur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni"ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilindiği gibi ülkemiz dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhidi listesinde 48 firmasıyla iftihar verici bir yerde bulunuyor. Aynı şekilde dünyanın en büyük 225 uluslararası teknik müşavirler listesinde de 7 firma ile temsil ediliyoruz. Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde bu sayıların nasıl arttığını, firmalarımızın dünyanın dört bir yanındaki çalışmalarına bizzat şahit olarak da takip ettim. Küresel ekonomik krizin en çok etkilediği alanların başında müteahhitlik sektörü gelmesine rağmen firmalarımızın ülkemizi başarı ile temsil etmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Tabi firma sayımızın nispi yüksekliğine rağmen, uluslararası müteahhitlik gelirlerinden aldığımız payın henüz arzu ettiğimiz seviyede olmadığının da altını çizmek istiyorum. Ülkemizin potansiyeli, firmalarımızın gücü, insanımızın kabiliyetleri, toplamda yılda 420 milyar doları geçen bu büyük pastadan çok daha fazla pay alabilmemize uygundur. Küresel krizin malzeme fiyatlarını artırması ve işçilik maliyetlerini yükseltmesi elbette zorluklara yol açmaktadır. Ancak salgın döneminde gelişmiş ülkelerin altyapılarının nasıl yetersiz ve eski olduğunun ortaya çıkmasını, önümüzdeki günlerde yapılacak devasa yatırımların habercisi olarak görüyorum. Uluslararası altyapı yatırımlarında ulaştırma, konut ve enerji başlıklarının ilk sıralarda yer alması ülkemizin bu alanlardaki tecrübesi dikkate alındığında bizim için önemli bir avantajdır” ifadelerini kullandı.

“ULUSLARARASI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİNİ TÜM İMKANLARIMIZ İLE DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Türkiye’nin son 20 yılda, kara yolu, hava yolu ve demir yolu altyapısını büyük ölçüde yenilediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin büyüklüğünün 2030’larda 750 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemizin bu büyük pastadan aldığı payı ilk etapta yüzde 10’a yani 75 milyar dolara çıkarmayı beraberce hedeflemeliyiz. Bu hedefi 2053 vizyonumuzda da en az yüzde 15 olarak belirlememiz gerektiğine inanıyorum. Son yarım asırda dünyanın 131 farklı ülkesinde 460 milyar dolarlık proje yürüten müteahhitlerimiz için ülkemizin geldiği seviye dikkate alındığında bu hedefin gayet gerçekçi olduğundan şüphe duymuyorum. Bu projelerin yüzde 90’ının da özellikle son 20 yılda gerçekleştiğine özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Dövizden istihdama, teknoloji transferinden makine parkının geliştirilmesine kadar, pek çok alanda sayısız faydası olan uluslararası müteahhitlik hizmetlerini tüm imkanlarımız ile desteklemeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ HEP BİRLİKTE BÜYÜTECEK, GÜÇLENDİRECEK, HEDEFLERİNE ULAŞTIRACAK, 2053 VİZYONUNA HAZIRLAYACAĞIZ”

Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin gelişerek hedeflerine kararlılıkla yürümesini desteklediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle işçilerin yurtdışındaki sorunları ile alakalı olarak bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak sureti ile onların güya haklarını alıp iade edecekmiş gibi oradan kendilerine imkan tevlid etme gayretleri noktasında başta Cumhurbaşkanı Yardımcım Fuat Bey olmak üzere, diğer bakan arkadaşlarıma da söylüyorum; hiç gecikmeden meclisin yeni döneminde yasal düzenleme ise yasal düzenleme, bunu yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Diğer bir konuda vergi noktası bu konu ile ilgili olarak da Hazine ve Maliye Bakanımız hiç gecikmeden, onun için meclisin açılmasını bekleme gibi bir durum söz konusu değil, bunu bakanlık nezdinde süratle adımını atıp, bunun çıkışını da bakanlığımızın sağlaması gerekir. Biz bu çalışmaları yürütürken kimsenin kimliği ile meşrebi ile görüşü ile ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus ülkemize yaptığınız katkılardır. Türkiye’yi hep birlikte büyütecek, güçlendirecek, hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyonuna hazırlayacağız” diye konuştu.

“ÖNÜMÜZDE ÖYLE BÜYÜK BİR HEDEF VAR Kİ, HİÇBİR BİREYSEL, SİYASİ, İDEOLOJİK, SOSYAL VE EKONOMİK ÇIKAR KAYGISI BUNUN ÖNÜNE GEÇEMEZ”

Son 20 yılda Türkiye’de birçok noktada atılan adımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzde öyle büyük bir hedef var ki, hiçbir bireysel, siyasi, ideolojik, sosyal ve ekonomik çıkar kaygısı bunun önüne geçemez. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan, Türk milletini muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktan daha büyük bir ideal, daha büyük bir ülkü, daha büyük bir onur olabilir mi? Bizim mücadelemizin tek gayesi işte budur. Sizlerden bir ittifaka, bir partiye, bir isme değil, işte bu büyük vizyona, bu büyük hedeflere destek vermenizi istiyorum. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra başlatılan büyük atılımın önünün ilerleyen yıllarda nasıl kesildiğini, siyasette, ekonomide, sanayide, diplomaside nasıl adım adım kıskaca alındığımızı bugün daha iyi görüyoruz” açıklamasında bulundu.

“ENERJİDE AVRUPA’NIN ADETA MİDE KRAMPLARI GEÇİRDİĞİ BİR KIŞA BİZ GAYET RAHAT ŞEKİLDE HAZIRLANIYORUZ”

Avrupa’daki enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçları ile Türkiye’deki enflasyonu etkilerinin aynı olmadığını, her kesimin gelir kaybını enflasyonun üzerindeki ücret artışları ile telafi ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

“Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkilerinin farkındayız. Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon diye, faiz diye, kur diye sorunlarımız yok mu? Elbette var. Ama elimizdeki imkanlar ve önümüzdeki fırsatlar öylesine büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz. Türkiye ile ve ekonomimiz ile ilgili sözde değerlendirmeler yapanların tespitlerinden ziyade temennilerini dile getirmeleri gerideki asıl niyeti göstermektedir. Şimdi birileri diyor ki, ‘Türkiye’de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan.’ Peki gerçek öyle mi? Tarımda hem çok iyi rekolte elde ettiğimiz hem de verdiğimiz alım fiyatları ile üreticinin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde salgın döneminin kayıplarını telafi etmenin ötesinde kazançlar sağlayacak şekilde başarılı bir sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa’nın adeta mide krampları geçirdiği bir kışa biz gayet rahat şekilde hazırlanıyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde fabrikalar harıl harıl çalışıyor. Kamyonlar, trenler, gemiler, uçaklar mal taşımaya yetişemiyor. Dış ticarette, ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz. İstihdamda 31 milyona yaklaşan çalışan sayısı ile tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız. Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor.”

“SON DÖNEMDE BANKA KREDİLERİ KONUSUNDA YAŞANAN SIKINTILARIN KAYNAĞI EKONOMİ PROGRAMIMIZ DEĞİL”

Son dönemlerde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntılara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil. Finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır. Bu farklılığın en kısa sürede üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Görüldüğü gibi bakış açımızı genişlettiğimizde karşımıza birilerinin bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu fotoğrafı yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak, hataları düzelterek, elimizdeki işleri hızla tamamlayarak, yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023’e ulaştıracak, ardından da 2053’e uzanan yola güvenle çıkacağız. Hep söylediğim gibi bunu da beraberce yapacağız” ifadelerini kullandı.

(Utku Şimşek - İHA)