Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Manavgat ilçesi Ilıca Mahallesi'nde vatandaşlarla bir araya geldi. 

Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, bugün İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Olağanüstü Dışişleri Bakanları toplantısını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, toplantıya katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, tüm mazlumlara sahip çıktığı için teşekkür etti.

Türkiye'nin büyüdüğüne işaret eden Çavuşoğlu, büyüdükçe de Türkiye'ye olan karşıtlığın arttığını söyledi.

Büyüyen Türkiye'nin dünyada mazlumların tek umudu olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, dışişleri bakanları toplantısını, Yeni Zelanda'da şehit edilenleri anmak ve bir daha Müslümanlara yönelik bu tür eylemlerin olmaması, İslam düşmanlığının, ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının önüne geçmek için gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Mevlüt Çavuşoğlu, seçimlerin hemen ardından 2 Nisan'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu toplayacaklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Seçim zaferini kutladıktan sonra New York'ta Genel Kurulda bunlara haykıracağız. 'Tüm dünyadaki mazlumların, ümmetin yanındayız, onları yalnız bırakmayacağız.' diyeceğiz inşallah. Bu seçim hengamesinde Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay ile beraber Yeni Zelanda'ya gittik. Belki de bir rekor, 19 saat 38 dakika havada geçirdik hiç durmadan. Hamdolsun artık Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle kapasitesi, uçakları var. Bunu da kıskanan oldu. Efendim niye 2 kişi oraya büyük uçakla gidiyormuş. Biz 50 kişi gittik. Dopdoluydu uçağımız. Artık Türkiye sizin düşündüğünüz gibi küçük ülke değil ki. Küçücük uçakla 4 günde mi varsaydık. Rahmetli Özal da uçak alınca, bu CHP zihniyeti aynı şeyi söylüyordu. 'Türkiye Cumhuriyeti'nin bu uçağa ne ihtiyacı var. Ne gerek var' diyordu. Oraya vardığımızda Yeni Zelanda halkı da çok mutlu oldu. Yeni Zelanda, hoşgörü ve Müslümanların rahat yaşadığı bir ülke bakımından dünyada örnektir. Yüzyıl önce Çanakkale Savaşından sonra dostluk kurduğumuz bir ülke. Bizleri de çok seviyorlar."

Sorumluluğumuz büyük olduğu için daha güçlü olmamız gerekiyor"

Dünyadaki mazlumların ve ümmetin umudu olduklarını aktaran Çavuşoğlu, bunu Kudüs'te, Filistin'de, Somali'de, Afrika'da, Ahıska Türklerinde, Balkanlarda gördüklerini söyledi.

Yeni Zelanda'da bir çok ülkeden gelen insanların hepsinin, "Aman ha Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkın. Türkiye olarak güçlü olun. Çünkü bizim tek umudumuz Türkiye Cumhuriyetidir. Tek umudumuz Erdoğan'dır." dediklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Orada yaşayan vatandaşlarımız da 'biz kendimizden çok ülkemizi düşünüyoruz' diyorlar. Hatta bize oy vermeyen bazı CHP'li kardeşlerim de 'evet farklı görüşteyiz ama Yeni Zelanda'dan Türkiye'deki gelişmeleri görüyoruz. Ülkemizle gurur duyuyoruz. Türk milleti adına buraya bile gelmeniz gerçekten gurur vericidir' dediler. Sorumluluğumuz büyük olduğu için daha güçlü olmamız gerekiyor. Daha istikrarlı olmamız gerekiyor. Milletin desteği bizim arkamızda olmasa sesimiz bu kadar gür çıkabilir mi? Bizim Yeni Zelanda'ya gidecek kadar dermanımız olabilir mi? Biz önce Allah'a, sonra milletimize güveniyoruz. Hamdolsun bizleri hiç yalnız bırakmadınız. Biz de sizleri mahçup etmemek için gece gündüz çalışıyoruz." diye konuştu.

Milleti temsil ettiklerini unutmadıklarını, mazlumların gür sesi olduklarını akıllarından çıkarmadıklarını anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, herkesin sustuğu yerde, Erdoğan ve arkadaşlarının gür sesini her yerde çıkardığını, haklı dava için hak için seslerini çıkarttıklarını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cumhur İttifakı'nın Türk milletinin bekası için kurulduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bunu hafife alanlar, 'Türkiye'nin ne beka sorunu var?' dediler. Yeni Zelanda'daki saldırıda gördünüz beka derken neyi kastettiğimizi. Bu terörist, bu alçak neden Türkiye'yi hedef alıyor? Neden Yeni Zelanda'dan Türkiye'yi hedef alıyor? Çünkü o alçak da biliyor ki dünyada mazlumların ve tüm Müslümanların gür sesi Türkiye Cumhuriyetidir. Çünkü bunlar Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesinden, bağımsız bir devlet olmasından rahatsız oldular. O cani yalnız değildir. O manifestoyu tek başına hazırlayabilecek bir kapasitede değildir. Müslüman kardeşlerimizi şehit eden elindeki silahın üstündeki yazılar öyle rastgele birilerinin yazabileceği, bulabileceği şeyler değildir.

Çok güçlü olmamız, çok çalışmamız lazım. Ülkemizi büyütmemiz lazım, istikrarlı olmamız lazım. İçeride ve dışarıda Türkiye'nin bu seçimde diz çökmesini isteyenler var. Geçmiş seçimlerde olduğu gibi AK Parti'nin kaybetmesini isteyen ve köşede bekleyenler var. Nasıl 24 Haziran'da sandıkta birilerine haddini bildirdiysek, o dışarıdan Türkiye'nin çökmesini bekleyenlere Osmanlı tokadını indirdiysek, önümüzdeki 31 Mart seçimlerinde de onların hayallerini boşa çıkartacağız. CHP ve İYİ Parti'nin ittifakında HDP de bulunuyor. HDP Eş Başkanı, 'bizim oylarımızla seçilecekler. Bizden izinsiz bir adım bile atamayacaklar' diyor. İnkar etsinler. Biz söyleyince kızıyorlar. Biz CHP'ye, İYİ Parti'ye 'terörist' demedik. 'HDP'nin adayı olan yerlerde hatta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı dahil, hepsini PKK belirlemiş' dedim. Antalya'da HDP'nin adayı PKK'lı çıktı mı? Antalya'da diğer illerde ve ilçelerde HDP adına seçime giren tüm adayların hepsi istisnasız PKK tarafından belirlenmişti. Öyle değilse beni mahkemeye verin."

"Teröristlerle ittifak yapıyorsunuz"

Hepsinin istisnasız PKK'nın buralara yerleştirdikleri terörist uzantıları olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Neden bunu yaptılar? Çünkü HDP ve PKK'lı belediye başkanlarının olduğu yerde devletin paraları, milletin paraları Kandil'e gitti. Devletimiz oralara kayyum atadı. Şimdi artık oralardaki hortumlar kesildi. O paralar hizmete gidiyor. Vatandaş çok memnun. Ağrı, Diyarbakır, Tunceli, Hakkari'ye gidin bir hizmet var, bir hizmet göreceksiniz. Şimdi gözlerini Antalya'ya diktiler. İzmir'e, Ankara'ya hem CHP hem de İYİ Parti içine PKK'lı adayları yerleştirdiler. Olaki seçilirse onlar aracılığıyla Antalya'dan, İzmir'den, İstanbul'dan, Ankara'dan, Aydın ve Muğla'dan paraları Kandil'e gönderecekler. Dertleri bu. Buna izin verecek miyiz? Bu hainlerin oyununu bozacağız. Biz İYİ Parti'ye, CHP'ye 'terörist' demedik ama şunu net söylüyoruz: Siz teröristlerle koyun koyuna, el elesiniz. Teröristlerle ittifak yapıyorsunuz. Hadi söyleyin, inkar edin 'yok' diye. İşte belgeleri. Hangi ilde hangi PKK'lı hangi listede hepsi açık ortada. Oyun büyük.

Bu kadar birbirinden zıt partileri bir araya ne getirdi acaba. Sadece seçim kazanmak için mi? Neden? Bunları bir araya getirenler Türkiye'nin diz çökmesini isteyenler. Bunları bir araya getiren FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleridir. Bazı ülkeler de bunların arkasında var. Geçmişte açık açık cephe aldılar ama Türk milleti hadlerini bildirdi. Şimdi perde arkasından kuklalarını devreye soktular. Türk milleti bunu yutmaz. Beka derken bunu kastediyoruz. Biz durup dururken komplo teorisi yazmıyoruz ki. Görüyoruz, yaşıyoruz. gözlemliyoruz. Zillet ittifakı derken bunu kastediyoruz. CHP ve İYİ Parti'nin yanında PKK'nın uzantısı HDP var. Sadece HDP olsa yine iyi. PKK ve FETÖ, DHKP-C var. Bütün terör örgütleri bunların içinde var. Ne kadar bölücü hain varsa bunlarla beraber. O yüzden millet ittifakı değiller. Millet bunun neresinde. Bizim milletimiz, teröristlerin olduğu yer de olur mu? İşte 31 Mart'ta bunlara hadlerini bildireceğiz. Bu milletin nasıl büyük bir millet olduğunu, vatanına, milletine, devletine bayrağına düşkün bir milet olduğunu göstereceğiz."

Bakan Çavuşoğlu, kalkınmanın yerelden başladığını, yaşadıkları şehirlere sahip çıkmaları gerektiğini belirtti.

Şehirleri ehil insanlara teslim etmeleri gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, Manavgat'ta adayları Hasan Öz, büyükşehirde ise Menderes Türel'e destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.