Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser, Dışişleri Bakanlığı Resmi Konut'taki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de tek taraflı olarak sürdürdüğü hidrokarbon faaliyetlerine ilişkin bir soruya, "Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı olarak burada adım atması doğru değildir. Çünkü Kıbrıs adası etrafındaki rezervlerde Kıbrıs Türk halkının da hakkı vardır." yanıtını verdi.

İsviçre'nin Crans-Montana kentindeki Kıbrıs müzakereleri sürerken Rum yönetiminin böyle bir adım atmasının Rum kesiminin ve Yunanistan'ın gerçek niyetini ortaya koyduğunu belirten Çavuşoğlu, "Onların planı şuydu, bu süreci 12'sine kadar uzatmak ve ertelemek. 12'sinde tek taraflı attıkları adım karşısında Türkiye ve KKTC birlikte tabii ki duyarsız kalmayacak, adım atacaktı. Bunu bahane göstererek masadan kaçacaklardı. Bu planı biz gördük. Ama istedikleri gibi olmadı ve Crans-Montana'da süreç onların yüzünden tıkandı." diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs Konferansı'na bu şekilde devam edilemeyeceği kararı verdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Yani burada iyi niyet yok. Şimdi madem Türk tarafının hakkı var, bunu da kendileri söylüyor, o zaman niye çözüme odaklanmıyorsun da tek taraflı faaliyette bulunuyorsun? Ama alıştılar. 2004'te referandumda Annan Planı'nı reddettiler, ağabeyleri onları ödüllendirdi, hemen AB'ye aldılar. Şımarttılar tabii. Ne yapsalar destek buluyorlar. Şimdi orada da küçücük bir taraf üye ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği değil birçok süreci de tıkıyorlar. Yani esasen AB de buna çanak tutuyor işin doğrusu." dedi.

"Ömür boyu bu şekilde bu süreç gidemez"

Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Kimler, AB içinde hangi ülkeler Kıbrıs sorununun arkasına saklanıyordu, onların gerçek yüzünü de görmeyi çok istiyordum işin doğrusu. Ama artık bundan sonra başka süreçler olacak Kıbrıs'ta. Ömür boyu bu şekilde bu süreç gidemez. Bunu da söylemek durumundayım. Biz iktidara geldiğimiz günden bu yana herkesten bir adım önde olduk çözüm için ve hiç tereddüt etmedik, siyasi riskler de aldık. Ama bir tarafta istemiyorsan o zaman çaresine de bakmak lazım. İnşallah bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gideceğim ve burada da istişareler yapacağız yetkililerle, Sayın Cumhurbaşkanıyla, Meclis Başkanıyla ve siyasi partilerle birlikte ve gelecekle ilgili nasıl bir yol haritası belirleyeceğiz, bunları da istişare edip, görüşeceğiz ve kararlaştıracağız."