Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı, AK Parti Denizli Milletvekili Sema Ramazanoğlu, anayasa değişikliği halk oylamasının çift başlılığı ortadan kaldırmayı, hükümet sistemini uyumlu bir yapıya kavuşturmayı amaçladığını söyledi.

Chicago Başkonsolosluğu’nda düzenlenen programa katılan Ramazanoğlu, ABD’de yaşayan seçmenlere "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" hakkında bilgi verdi. Programa Chicago Başkonsolosu Umut Acar, AK Parti Kuzey Amerika Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı Levent Ali Yıldız ve çok sayıda vatandaş katıldı.

1980 yılında gerçekleşen darbe sonrasında yürürlüğe giren 1982 Anayasasını Türkiye'nin üzerine dar gelen bir gömleğe benzeten Ramazanoğlu, “Milletin iradesini kenara iten o darbeci ve vesayetçi kadronun yaptığı anayasa hala yürürlüktedir. Kısmen bazı bölümleri düzenlense de bugünkü şartlar bir anayasa değişikliği zorunlu hale getirmiştir. Toplum, dünya, insanlar ve algılarımız değişti. Türkiye büyüdü, sosyal ve ekonomik değerlerimiz, siyasetimiz, her şeyimiz değişti ama üzerimize dar gelen bir gömlek olan 1982 Anayasası değişmedi. Hareket edemiyoruz, nefes alamıyoruz.” şeklinde konuştu.

Ramazanoğlu şöyle devam etti: 

“Yeni anayasa değişikliği, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığını güçlendiriyor. Mevcut sistemde bakanlar ve başbakan hem yasama, hem de yürütme sistemindeki görevlerini aynı anda yerine getirmeye çalışıyorlar. Bu da hükümetin performansını düşüren bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Yeni sistemde yasama organı olan meclis tamamen kanun yapan milletvekillerinden oluşacak. Yürütmede de bir cumhurbaşkanı ve çoğunluğu dışardan seçilmiş bakanlar görev alacak. Yargı ise tamamı ile bağımsız ve tarafsız olacak. Kısaca bizim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz şey budur. 1982, yani darbe anayasasını, o deli gömleğini üzerimizden çıkarmak istiyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aynı zamanda daha adaletli bir meclis yapısı oluşturmayı amaçladığını vurgulayan Ramazanoğlu, sandıktan çıkacak her sonucun kendileri için “baş tacı” olacağını ifade etti. Ramazanoğlu, anayasa değişikliğinin “cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisi verdiği” yönündeki iddialarla ilgili olarak da, “Eğer yasama ve yürütme birbirini tıkar, sistem kanun yapamaz hale gelirse; hem meclis hem de cumhurbaşkanı seçim isteme hakkına sahip olacak. Bu kamuoyunda yanlış anlaşıldığı gibi, cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisi verilmesi anlamına gelmiyor. Cumhurbaşkanı seçim istediğinde, kendisini de seçime götürmüş oluyor. Yani meclisle birlikte cumhurbaşkanı da yeniden seçiliyor.” açıklamasında bulundu.

Bir soru üzerine kamuoyunda oluşturulmak istenen “rejim değişikliği” algısı konusuna da açıklık getiren Ramazanoğlu, şunları söyledi:

“Rejim mi değişiyor diyorlar. Ortada bir rejim değişikliği diye bir şey yok. Anayasamızın ilk dört maddesi; yani bayrağımız, dilimiz, vatanımız, milletimizin birliği, bütünlüğü, coğrafi bütünlüğümüz hepsi aynıdır ve rejimimizin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Rejimimiz bir cumhuriyettir. Demokrasi ile idare oluyoruz. Sadece, iki başlılıktan doğan çatışmayı ortadan kaldırmak için hükümet sistemimizi uyumlu bir yapıya kavuşturacak şekilde değiştiriyoruz. Bütün mesele budur.”

Toplantıda konuşan Başkonsolos Acar da Türkiye’nin demokrasiyi özümsemiş bir ülke olduğunu belirterek, “Bu sürecin sonu ne olursa olsun, biz seçim sürecini benimsemiş, demokrasiyi özümsemiş bir ülkeyiz. Hatta demokrasiyi o kadar özümsemişiz ki seçimlere katılım oranımız ABD’nin iki katıdır. ABD’deki son seçimlere halkın yaklaşık yarısı katılmış, şu anki devlet başkanı da ülke nüfusunun dörtte birinin oyunu olarak seçilmiştir.” dedi. Chicago Başkonsolosluğu olarak seçimlerin huzur ve barış içinde yapılması için en uygun ortamı hazırladıklarını kaydeden Acar, Chicago’da anayasa değişikliği halk oylamasının 1-9 Nisan tarihleri arasında 09.00 – 21.00 saatleri arasında yapılacağını hatırlattı.

AK Parti Kuzey Amerika SKM Başkanı Yıldız ise Türk-Amerikan toplumunun halk oylamasıyla ilgili aydınlatılması amacıyla ABD’nin farklı noktalarında toplantılar düzenlediklerini bildirdi. ABD’deki Türk seçmenlerin halk oylamasına katılımını artırmak için çalıştıklarını belirten Yıldır, “Demokrasinin en işlevsel aracı oy kullanmaktır. Türk-Amerikan toplumundan en büyük beklentimiz, oylarının rengi ne olursa olsun sandık başına gitmeleridir.” dedi.