Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İskilip, Alaca ve Osmancık ilçelerine bu yıl, Dodurga, Mecitözü, Oğuzlar ilçelerine ise 2019 yılında doğalgaz verileceğini belirterek, Çorum'un ilçelerini doğalgazın rahatlığı ve temizliğiyle tanıştıracaklarını bildirdi.

Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, Çorum'un manevi muhafızları olan gönül insanlarına Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

Şair Çorumlu Aşıki'nin "Dost Cemalin Göstermezse" şiirinin bazı bölümlerini okuyan Erdoğan, "Bizler de bugün Çorum'un misaline ermek için geldik. Çorum'u, Çorumlu kardeşlerimizi gerçekten çok özledik. Sinemizde büyüyen hasret dağına gayrı ferman dinletemedik." şeklinde konuştu.

Erdoğan, bu sırada alandaki vatandaşların, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahüratlarına, "Biz hiçbir beşeri gücün önünde bugüne kadar eğilmedik. Biz sadece Rabbimizin huzurunda, rükuda, secdede eğiliriz, başkası asla." karşılığını verdi. 

6 yıllık ayrılığın ardından tekrar Çorumlularla buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Bugün bir kez daha Abide Meydanı'nda coşkuyla heyecanla bizleri bağrına basan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Şu anda karşımdaki şu topluluğu görünce memnuniyetim, mutluluğum çok daha fazlasıyla arttı. Bugün Çorum başka, bambaşka." dedi.

Çorum'un, 2002'den bu yana her seçimde olduğu gibi 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde de kendilerine sahip çıktığını ifade eden Erdoğan, Çorum'un, yüzde 64 gibi Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir oy oranıyla kendisini Cumhurbaşkanlığı makamına getirdiğini hatırlatarak, Çorumlulara, vefaları ve kadirşinaslıkları için teşekkür etti.

- "Çorum'un kararı net, oyu evet"

Abide Meydanı'ndaki atmosferin, 16 Nisan'da da Çorum'un kararının net, oyunun "evet" olduğunu gösterdiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Sizlerden bu pazar da yine rekor bir oy oranı bekliyorum. İnşallah Çorum'un bu sefer de dosta güven, düşmana korku salacak bir 'evet' oyuyla yine tarih yazacağına inanıyorum. Şimdi öyle bir ses verin ki tüm zalimlerin yürekleri titresin. Öyle bir 'evet' deyin ki mazlum gönüllere inşirah olsun. 16 Nisan'da güçlü Türkiye için 'evet' diyor muyuz? Büyük Türkiye için 'evet' diyor muyuz? 16 Nisan'da müreffeh Türkiye için 'evet' diyor muyuz? 16 Nisan'da istikrarlı Türkiye için 'evet' diyor muyuz? Maşallah, barekallah, bu iş bitmiştir."

"16 Nisan demokrasi şöleni"nin şimdiden mübarek olmasını dileyen Erdoğan, İskilip, Alaca ve Osmancık ilçelerine bu yıl, Dodurga, Mecitözü, Oğuzlar ilçelerine ise 2019 yılında doğalgaz getirileceği müjdesini verdi.

- "Rahmetli anam, o kömürün çilesini çok çekmişti"

Çorum'un ilçelerini doğalgazın rahatlığı ve temizliğiyle tanıştıracaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii öncelikle hanım kardeşlerimiz bu işin huzurunu, mutluluğunu yaşayacaklar. Rahmetli anam, o kömürün çilesini çok çekmişti. Apartmanın beş kat altından bizler zaman zaman kömür çıkarsak bile, çoğu zaman çileyi onlar çekerdi. O kömürü çıkarırlar, sadece kömürü getirmekle kalmaz, bir de onun pisliği, is vesaire... O zaman her odaya icabında bir soba veya iki soba, bununla işi geçiştiriyordun. Şimdi tüm evin doğalgazla ısıtıldığı, banyosunun, mutfağının, odaların, her yerin... İnşallah bu benim bütün kardeşlerim için evladır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımın, sanayinin, bölgesinin üretim merkezi olan Çorum'a ne yapılsa az olduğunu vurgulayarak, "Çünkü sizler yıllarca ihmal edilmenize rağmen yılmadan, yüksünmeden çalıştınız. Şu çorak topraklara adeta hayat verdiniz. Çoğu zaman kendi emeğiniz, sermayenizle fabrikalar kurdunuz. Şu koca bozkırı adeta bir sanayi vahasına dönüştürdünüz." diye konuştu.

Kentteki fabrikaların sadece Çorum'a ve Türkiye'ye hizmet etmediğini, İsviçre'den Amerika'ya, Irak'tan İtalya'ya kadar dünyanın birçok ülkesinde Çorumlu kardeşlerinin ürünlerine rastlandığını anlatan Erdoğan, "Çorum'un başarılarıyla hepimiz iftihar ediyoruz. Sizlere daha iyi hizmet etmek, şehrimizi hak ettiği yere taşımak için bizler de gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Çorum'un sıkıntılarını, beklentilerini, taleplerini çok iyi biliyorum. İmkanlarımız arttıkça bunları da teker teker çözüyoruz."

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizde Alevi, Sünni ayrımı yok. Bizde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza ayrımı yok. Bizde 80 milyon aynı. Çünkü biz yaradılanı, Yaradan'dan ötürü seviyoruz ey Kemal. Bizim farkımız bu." dedi.

Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda vatandaşlara hitap etti.

Hiçbir şehre üvey evlat muamelesi yapmadıklarını, İstanbul, Diyarbakır, Kayseri, İzmir'e yatırım yaparken Çorum, Yozgat, Amasya'yı ihmal etmediklerini belirten Erdoğan, 81 ilin tamamının gözlerinde eşit, denk olduğunu vurguladı.

Erdoğan, dili, bölgesi, etnik kimliği ne olursa olsun 80 milyonun tamamına aynı nazarla baktıklarına işaret ederek, "Bizde Alevi, Sünni ayrımı yok. Bizde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza ayrımı yok. Bizde 80 milyon aynı. Çünkü biz yaradılanı, Yaradan'dan ötürü seviyoruz ey Kemal. Bizim farkımız bu. Biz şu 14 yılda yaptığımız yatırımlarda, hiçbir zaman 'şurada hangi partili var', 'burada hangi partili var' demedik, hepsine bu milletin ferdi olarak muamelemizi yaptık." diye konuştu.

- "Yol arkadaşım, kardeşim, gönüldaşım Erol Olçok"    

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çorum'a eğitimde bin 280 yeni derslik, 3 bin 172 kapasiteli yükseköğrenim yurdu, 10 sağlık tesisi kazandıklarını, Hitit Üniversitesini açtıklarını, sağlıkta altyapıyı tamamen yenilediklerini bildirdi. 

Yol arkadaşı, kardeşi, gönüldaşı Erol Olçok adını  taşıyan 800 yataklı, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim Araştırma Hastanesiyle birlikte 4 sağlık yatırımının inşasının devam ettiğini belirten Erdoğan, bu örnek hastanenin yapımını çok kısa zamanda tamamlayacaklarını kaydetti.

Erdoğan, alanda bulunanları, Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip ile bütün şehitlerin ruhu için Fatiha okumaya davet etti.

TOKİ kanalıyla Çorum'da 4 bin 687 konut uygulaması başlattıklarını dile getiren Erdoğan, geldiklerinde 59 kilometre olan bölünmüş yolu, 319 kilometreye çıkardıklarını dile getirdi.

Ulaştırma alanında 6 projenin yapımının devam ettiğini, bunlardan Çorum-Laçin-Osmancık devlet yolunun 2020'de, İskilip-Çankırı yolunun gelecek yıl biteceğini ifade eden Erdoğan, Samsun- Amasya- Çorum- Kırıkkale hızlı tren projesinin çalışmalarının üç kesim halinde sürdüğünü, hattın proje çalışmalarının gelecek yılın sonunda tamamlanacağını bildirdi.

- "İşte o zaman devlet adamı olursun"

Çorum'u da kapsayan Orta Anadolu Gelişim Projesi'ne de değinen Erdoğan, "Su ve sulama alanında bölgeye 455 tesis yapılacak. Son 14 yılda Çorumlu çiftçi kardeşlerimize, toplamda 1 katrilyonu aşkın tarımsal destek verdik. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz: Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer. Bunu çok iyi biliyoruz. Emek, zahmet olmadan nimet olmaz. Milletin gönlüne girmeden, ona hizmet etmeden iktidarda kalınmaz. Garip gurabanın dertleriyle dertlenirsen, yetimin başını okşarsan, fanilerimizin duasını alırsan, işte o zaman devlet adamı olursun. Yoksa, yaptığın iş sadece koltuğu işgal etmektir. İnşallah sizler bizi desteklediğiniz sürece, biz de sizin için hizmetkar olmaya devam ettiğimiz sürece ter dökmeye Allah'ın izniyle devam edeceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 bin yıllık tarihiyle Hitit, Selçuklu, Osmanlı medeniyetinin gözbebeği olan Çorum'un yüzyıllar boyunca alimleri, arifleri, nice hak aşıklarını yetiştirdiğini söyledi. Çorum'un İskilipli Atıf Hoca'nın şehri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Sizler Sultan Fatih'in hocası Akşemsettin Hazretlerinin, Şeyhülissam Ebussuud Efendi'nin, Koyun Baba'nın torunlarısınız." diye seslendi.

Şehit ve gaziler diyarı Çorum'un, Çanakkale, Sarıkamış, Yemen'de, vatan uğruna körpe fidanlarını, gencecik yavrularını feda ettiğini belirten Erdoğan, Çorum'un bin 510 İstiklal Madalyası bulunduğunu söyledi.

- "13 Çorumlu şehit düştü"

Erdoğan, dün olduğu gibi bugün de Çorumlu yiğitlerin, "Vatan savunması için kim var" denildiğinde, sağına soluna bakmadan "Ben varım" diyerek öne atıldığını kaydetti. Erdoğan, milletin istiklal ve istikbali söz konusu olduğunda, ilk safta yine onların çarpıştığını, Çorum'un terörle mücadele operasyonlarında sadece son 2 yılda 20 şehit verdiğini dile getirdi.

15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında, Çorum'un kahraman evlatlarının kanlarıyla destan yazdığını dile getiren Erdoğan, "15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere sokakları, meydanları, kışlaları dar edenler, yine bu toprakların yani sizlerin akrabaları, çocuklarıydı. O gece 13 Çorumlu kardeşimiz darbeciler tarafından kalleşçe katledildi, şehit edildi. 'Bu vatan bizim kimse bizden alamaz' diyerek öne atılan, yol, dava arkadaşım, dostum Erol Olçok bunlardan biridir. Evde kalması için yapılan ısrarlara aldırmadan, 'Sen nereye ben oraya diyerek' babasıyla beraber daha 16 yaşında şahadete yürüyen Abdullah Tayyip, işte bu yiğitlerden biridir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat çıkmış utanmadan, zerre kadar yüzü kızarmadan, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' diyor. Tabii bütün bu tepkiler karşısında da bu sefer geri adım atıyor. 'Ben bunu ilk defa söylemiyorum' diyerek güya kendini savunuyor. Şecaat arzederken sirkatin söylüyor. Çıkıp 80 milyondan özür dilemek yerine maalesef suç bastırmaya çalışıyor." dedi. 

"Evet Platformu" tarafından Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşmasında" konuşan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha önce FETÖ'nün gazetelerinde, "Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk defa ben çıkarım" dediğini anımsatarak, "Bugün gazeteleri okudunuz mu? Sabah Gazetesini, Takvim'i filan gördünüz değil mi? Televizyonda, A Haber'de gördünüz değil mi? Bütün görüntüler VİP'den nasıl kaçtığını gösteriyor. Saat 23.15 kaçıyor. Ben de yaklaşık 03.30 gibi Yeşilköy'e iniyorum." diye konuştu.

 Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon kanalında, "Sayın Cumhurbaşkanının koruma müdürleri haber verseydi ben havalimanında kendilerini beklerdim" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, ben tüm milletime çağrıyı yaptım ve milletimi meydanlara davet ettim. Benim milletim, 10 binler, 100 binler meydanlara döküldü. Senin geldiğin havalimanında da o akşam 10 binler vardı. Sen niye kaçıp gittin? Bakırköy Belediye Başkanının evine gideceğine sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur. 'ben açıklamalarımı yaptım. Darbeye karşıyım dedim' diyor. İyi ki dedin. Kapının arkasından darbeye karşıyım demiş. Ne olur desen. Sen orada vatandaşınla beraber olacaktın. Öyle kaçıp gitmeyecektin." ifadelerini kullandı.

7 Ağustos'ta Yenikapı'ya Kılıçdaroğlu'nu davet ettiğini fakat kendilerine olumsuz cevap geldiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sonradan o kadar sıkıştırdılar ki kendisini son gün, cuma günü 'evet' dedi ve cumartesi öyle geldi. Hani Yenikapı Ruhu diyoruz ya, sonradan açıklamalar yaptı; 'Ben, Yenikapı Ruhu'nu paylaşmıyorum' dedi. Niye?  Çünkü senin dünyanda böyle bir ruh yok ki. Böyle bir birlik, beraberlik, dayanışma ruhu yok ki. İşte bu ruh burada. Şu anda Çorum Alevi'si, Sünni'si, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abhazası'yla biriz beraberiz, kardeşiz ve hep birlikte Türkiye'yiz. Bir sıkıntı var mı?

Darbeciler, hainler sadece sizlerin kahraman evlatlarının kanına girmediler, benim de yüreğimden, canımdan birer parça kopardılar. İstiklal şairimiz (Mehmet) Akif ne diyor? 'Asım'ın nesli diyordum ya. Nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar. Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor'. Buradan bir kez daha bir hilal uğruna batan güneşlerimiz olan aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbim onları, cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Peygamber Efendimize komşu eylesin diye dua ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine ve tüm Çorumlu kardeşlerime Mevla'dan sabrıcemil niyaz ediyorum."

Erdoğan, Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 172. yıl dönümünün tüm emniyet mensuplarına hayırlı olmasını ve polis teşkilatının tüm şehitlerine rahmet, gazilere şifalar diledi. Erdoğan, polis haftasının, ülke ve millet olarak polislere olan şükran duygularının ifade edilmesine vesile olduğunu belirterek, "Mahallemizin asayişinin sağlanmasından, dağlarda terörle mücadeleye kadar ülkemizin ve milletimizin huzuru, güvenliği, bekası için gece gündüz vazife başında olan emniyet teşkilatı mensuplarımızın, polis haftalarını tebrik ediyorum." dedi.

- "Şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok"

Şu anda Tendürek Dağları, Cudi, Gabar, Bestler Deresi'nde silahlı kuvvetlerin mensuplarının, polis ve korucuların hep birlikte teröristlerin inlerine girdiğini ifade eden Erdoğan, "Onlar, o inleri çökerttiler. Her geçen gün teröristler, kaçacak delik arıyorlar ama biz de ne yapıyoruz? Kovalıyoruz. Sonuna kadar bunları kovalayacağız. Bu ülkenin huzuru, refahı için ne gerekiyorsa yapacağız." diye konuştu.

Alanda bulunanların "İdam" sloganı atması üzerine Erdoğan, 16 Nisan'ın bunun için bir dönüm noktası olduğunun kaydetti. Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, 'ben idama evet diyorum' diyor. Sayın (Devlet) Bahçeli'nin, zaten bu konuda kararı kesin, açıkladı. Sayın (Binali) Yıldırım'ın kanaatini de biliyorum, o da kesin. Parlamentodan bu karar bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Tereddüt etmem. Çünkü şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok. Gereğini yaparız." dedi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ana muhalefetin başındaki zat çıkmış utanmadan, zerre kadar yüzü kızarmadan, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' diyor. Tabii bütün bu tepkiler karşısında da bu sefer geri adım atıyor. 'Ben bunu ilk defa söylemiyorum' diyerek güya kendini savunuyor. Şecaat arzederken sirkatin söylüyor. Bunun yaptığı tabii ilk defa değildir. Çıkıp 80 milyondan özür dilemek yerine maalesef suç bastırmaya çalışıyor. Delikanlıca hatasını kabullenmek varken yeni hezeyanların, yeni yalanların peşine takılıyor. Bu zat, resmen milletimizle eğleşiyor.

Sen nasıl bir adamsın? İnsanda biraz yüz olur. 15 Temmuz gecesi canını ortaya koyan bu millete karşı birazcık mesuliyet olur. İnsanda o gece gözünü kırpmadan ölüme koşan 249 şehide, 2 bin 193 gaziye karşı saygı olur. İnsanın gece boyu sokaklarda göğsünü tanka karşı siper eden milyonlara karşı vefası olur. Ha sen kaçtın kurtuldun. Ey Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan, tüm ailesi, arkadaşları, tüm vatandaşlarıyla birlikte Yeşilköy Havalimanı'nda F-16'lar, helikopterler üzerimizden geçerken, biz operasyonu yönettik. Ertesi gün öğleye doğru hamdolsun bu iş bitirildi ve 29 gün sabahlara kadar benim milletim meydanlardan koptu mu? Kopmadı. 29 gün devam etti." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasa değişikliği kökleri çok eskiye giden bir millet, bir memleket projesidir. Tarihimize baktığımızda merhum Özal'dan Erbakan'a, Demirel'den Türkeş'e, Yazıcıoğlu'na kadar tüm liderler, Türkiye'de kalıcı istikrarın anahtarını başkanlık sisteminde görmüşlerdir. Çünkü onlar da sağlam ağaca kurt yürümeyeceğini biliyorlardı." dedi.

Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Çorum Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda halka hitap etti. Türkiye'de önemli proje ve hizmetlere imza atıldığını belirten Erdoğan, bunların modern Türkiye'nin göstergesi olduğunu söyledi.

Türkiye'de dünyanın bir numaralı havalimanının yapıldığını hatırlatan Erdoğan, bu havalimanının 2023 yılında yıllık yolcu kapasitesinin 200 milyon olmasının öngörüldüğünü aktardı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki yılın sonuna doğru da inşallah yolcu kapasitesi 90 milyonla başlayacak. Böyle modern bir havalimanına sahip oluyoruz. Bu, modern Türkiye'nin ayak sesleri. Avrupa'yı rahatsız eden bu. 'Bu Türkiye'ye ne oluyor' diyorlar. 'Battı, bitti' dedikleri dönemde AB'nin büyümesi 1,5, Türkiye'nin büyümesi 2,9. Bu da bunları rahatsız ediyor. 18 Mart'ta 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün temelini attık. 'Türkiye'ye yabancı sermaye girmiyor' diyenlere cevap o köprü. Maliyeti yaklaşık, eski rakamla, 11 katrilyon. Ve yüzde 50'si Türk firmalarının, yüzde 50'si Kore. Şimdi bu köprü başladı. Avrupa ve Asya'yı oradan da birbirine bağlayacağız. Bütün bu olaylar ortada."

Türkiye'nin son yıllarda geldiği noktanın ve atılan adımların önemine dikkati çeken Erdoğan, ancak siyasetin bir yarış olduğunu ifade etti.

Tartışma ve mücadelenin siyasetin ana unsurlarından olduğunu belirten Erdoğan, "Ama yalan olmasın. Dürüst olsun." değerlendirmesinde bulundu.

-"Siyasi rekabet, iş birliğine mani değildir"

Erdoğan, siyasetin, milletin menfaatleri doğrultusunda yapılması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletin menfaatleri söz konusu olduğunda, tüm farklılıkları bir tarafa koyarak uzlaşmayı, ortak hareket etmeyi gerektiriyor. Siyasi rekabet asla iş birliğine, müşterek çalışmaya mani değildir. Bilhassa milli meselelerde kavga olmaz, rekabet, çekişme, didişme olmaz. Ülkenin istiklalini, milletin geleceğini ilgilendiren hususlarda siyasetçiden beklenen güç birliği yapmasıdır. Bu konularda aslolan beraberliktir, dayanışmadır, kenetlenmedir. Terörle mücadele böyle bir meseledir. Darbe teşebbüsüne direnmek, milletin emanetine sahip çıkmak böyle bir konudur. Ülkenin önünü açacak bir yönetim modelinde uzlaşmak da böyledir. Biz isterdik ki parlamentodaki tüm partiler bir olsunlar, beraber olsunlar. Ama olmadı. 16 Nisan'da milletin takdirine sunulacak anayasa değişikliği, asla bir şahsın veya partinin projesi değildir. Bu ülkenin geleceği ile ilgili bir reformdur."

-"Tutturmuşlar bir 'tek adam.' Ne alakası var?"

Anayasa değişikliğine yönelik eleştirilere de değinen Erdoğan, "Tuturmuşlar bir 'tek adam, tek adam, tek adam.' Ne tek adamı? Ne alakası var?" ifadesini kullandı.

Alanda bulunanlara, "Diyor ki 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.' Gazi Mustafa Kemal CHP'nin genel başkanıyken aynı zamanda cumhurbaşkanı mıydı? İnönü, CHP'nin genel başkanıyken aynı zamanda cumhurbaşkanı mıydı?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Bu adam kendi partisinin geçmişini bilmiyor." şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada, devlet başkanlarının aynı zamanda partisinin lideri konumunda olduğu yönetim modellerinin pek çok örneği bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Örneğin Amerika'da Obama, şu anda Trump partisinin doğal lideridir. Rusya öyle. Latin Amerika ülkeleri öyle. Ama bunların dünyada ne oluyor, bitiyor haberleri yok. Kaldı ki onu da geç; başbakanlar partinin genel başkanı değil mi? Aynı zamanda yürütmenin de başında değil mi? O olunca tarafsız mı oluyor? Hizmeti yapmaksa ha başbakan olarak yaparsın, ha cumhurbaşkanı olarak yaparsın. Mesele yok. Dert başka. Bundan sonra bu ülkeyi bölemeyeceklerinden dolayı rahatsız oluyorlar."

-"AK Parti ve MHP milletvekilleri ellerini taşın altına koydular"

Erdoğan, anayasa değişiklik teklifinin hazırlanmasında AK Parti ile MHP'nin ortak rol aldığını, ellerini taşın altına koyduklarını söyledi.

Ülkenin huzurunu siyasi kavgalarının önüne koyan AK Parti ve MHP milletvekillerine teşekkür eden ve "Şimdi sıra sizde. Burada da AK Parti'ye, MHP'ye, BBP'ye, Saadet Partisine, CHP'ye gönül veren kardeşlerim el ele verin, beraber olun." diyen Erdoğan, alandakilere, "Bu reformu sandıkları patlatarak çıkarmaya var mıyız?" sorusunu yöneltti.

Alandakilerin "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, "Bu anayasa değişikliği kökleri çok eskiye giden bir millet, bir memleket projesidir. Tarihimize baktığımızda merhum Özal'dan Erbakan'a, Demirel'den Türkeş'e, Yazıcıoğlu'na kadar tüm liderler, Türkiye'de kalıcı istikrarın anahtarını başkanlık sisteminde görmüşlerdir. Çünkü onlar da sağlam ağaca kurt yürümeyeceğini biliyorlardı. Bunun için başkanlık sistemini savunmuşlardır." şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi. Nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar." dedi.

Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda halka hitap etti.

"Ana muhalefet partisinin görevi FETÖ'nün safsatalarına borazanlık yapmak mıdır? CHP'nin misyonu, 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan FETÖ'nün katillerini aklamak mıdır?" sorularını yönelten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, katıldığı televizyon programında "Cumhurbaşkanı, Başbakan darbe operasyonunu örtmeye çalışıyor." dediğini anımsattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Utanmadan, sıkılmadan şu televizyon programında şunu söylüyor. Her şey ortada, açık, net. Dürüst ol, dürüst. Ey Kılıçdaroğlu, şu anda binlerce generalinden tut, subaylarına, astsubaylarına varıncaya kadar, polisine varıncaya kadar, tüm devlet dairelerindeki üst düzey memurundan alt düzeyine kadar bütün bunları tutuklayıp cezaevlerine atan kim? Biz yürütme olarak yaptık, yargı da kararını verdi ve bir hukuk süreci işliyor. Şimdi bundan sonrası kime ait? Yargıya ait. Yargı ne gerekiyorsa onu yapacak. Sen bunları görmüyor musun? Bu atılan adımları görmüyor musun? Biz karakterli insanlarız, biz bu milletin faydası neyi gerektiriyorsa 15 yıldır bunu yaptık, bundan sonra da onu yapacağız. Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi. Nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için birgün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar.

Şimdi ben şunu merak ediyorum. Acaba bu zat tüm bu söylediklerinden sonra şehit ailelerinin, binlerce gazimizin yüzüne nasıl bakacak, onların karşısına hangi yüzle çıkacak? İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmayana nasihat kar etmezmiş. Maalesef bunlar da milletten utanmıyor, çekinmiyor, ne söylersek söyleyelim idrakleri açılmıyor."

Çorum'daki, "Katranı kaynatmakla şeker olmaz." sözünü anımsatan Erdoğan, "Bir insanın özü ne ise zihninde, kalbinde ne varsa kelamına da o yansıyor. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi 'Testinin içinde ne varsa dışına da o sızıyor.' Bunların içinde de millete düşmanlık var, kin, nefret var. Onun için birisi FETÖ'nün avukatlığını yaparken, diğeri 'Evet' diyenleri denize dökmekten bahsediyor." ifadelerini kullandı.

- "Bu 'Hayır' diyenler imam hatip okullarını kapatanlar"

Dün İzmir'de halka hitap ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Yüz binler meydandaydı, Gündoğdu Meydanı'ndaydı. Bekledim, denize dökerler diye ama gelen giden olmadı. Neyi denize döküyorsun? Haddini bil ama bunlar ne yazık ki terbiyeden muaf. Öbürü, yine İzmir milletvekili, o da çıkıyor, seçim otobüsünün üstünden oradaki insanımıza, polisimize ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor ve 'İt' diyor. Bunu Hollandalı yapıyor. Atını, itini, köpekleriyle beraber benim oradaki Trabzonlu Hüseyin Kurt evladımızın üzerine salıyor ve onu orada ciddi manada yaralıyor ama sen burada bunu nasıl yapıyorsun? Sen 'Evet' diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun? Bunlar edep tarlasında hiç otlamamışlar."

Erdoğan, "Kim bu 'Hayır' diyenler? Bu 'Hayır' diyenler, benim bacılarımı üniversitelere başörtülü olarak sokmayanlar. Bu 'Hayır' diyenler, benim bacılarımın devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışmalarına müsaade etmeyenler. Öyle mi? Yıllar yılı bunu yaşamadık mı? Bu çileleri çekmedik mi? Ben damdan düşenim. Niye? Kızlarım, evlatlarım bu çileyi çektiler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu 'Hayır' diyenler imam hatip okullarını kapatanlar. Bunları yaşadık mı? Yaşadık. Bunlar, ayrımcılık yaptılar. İmam hatip okullarını bir tarafa koydular, diğer okulları bir tarafa koydular. Biz ise tüm okullara sahip çıktık, hepsine sahip çıktık ve 'Herkes giyiminde, kuşamında serbest, hür, inancına uygun olarak örtünebilir.' dedik. Kimseye cebir, zor kullanmadık. Ne oldu? Şu anda kardeş kardeş dolaşıyorlar mı? Dolaşıyorlar. Bir sıkıntı var mı? Yok. Devlet dairelerinde, her yerde rahatlıkla başı açık, başı örtülü bir arada çalışıyor mu? 'Evet'. 16 Nisan'dan sonra bu daha güçlenerek gelecek." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Bu 'Hayır' diyenler kim? Kandil 'Hayır' diyor, değil mi? İmralı 'Hayır' diyor, değil mi? Pensilvanya'daki FETÖ 'Hayır' diyor, değil mi? Şimdi ben de diyorum ki bunlar 'Hayır' derken, söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Şimdi onlarla beraber aynı söyleşiyi paylaşanlar aynı onlar gibidir. Öyle mi?" şeklinde konuştu.

-"Bu köprü tüm insanlığın köprüsü"

"15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken bunlar ona da 'Hayır' dediler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken ona da 'Hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, ona da 'Hayır' dediler" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çok enteresan, geçenlerde 'Evet' çadırının yanında bir 'Hayır' çadırı vardı, şöyle ona da uğrayayım dedim. Uğradım. 'Hanımefendi, niye 'Hayır' diyorsunuz?' dedim. Bana dedi ki çok ilginç, 'Çağdaş bir Türkiye için 'Hayır' diyorum'. Öyle deyince ben de kendisine 'Hanımefendi, biz şu anda çağdışı bir Türkiye'de mi yaşıyoruz?' dedim. Şimdi orada tabii biraz böyle gitti geldi falan, tam bulunduğumuz noktadan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. 'Bak.' dedim, 'Şu anda şu gördüğün köprü Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Dört gidiş, dört geliş, ortasından da hızlı tren geçecek ve bu köprü dünyada ilk. Şimdi bu modern köprü hangi ülkenin? Türkiye'nin'. Hemen oradan bir beyfendi geldi. 'Tamam da bu köprünün adını niye Tayyip Erdoğan Köprüsü koymadın da Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydun?' dedi. Öyle deyince, 'Tamam, işte daha iyi.' dedim. Bak, Tayyip Erdoğan'ın ne kadar mütevazi olduğunu anla. Kendi adını buraya koymadı ama Yavuz Sultan Selim gibi ki o Yavuz Sultan Selim, haremle ilgili 'Ben Hakim-ül Haremeyn değil, Hadim-ül Harameynim.' diyen bir padişah.

Yani iki haremin, Mescid-i Aksa ve öbür taraftan Kabe, buraların nesiyim dedi? Hizmetkarıyım dedi. Böyle bir sultanın adını oraya koymaktan daha güzel ne olabilirdi? 'İşte bu ayrımcılıktır.' dedi. 'Neymiş ayrımcılık?' dedim. 'Bu Alevi-Sünni ayrımcılığıdır.' dedi. 'Bu köprünün üzerinden Aleviler geçmeyecek mi? Bu köprü tüm insanlığın köprüsü, bunu 80 milyon bu ülkede kullanacak, yurt dışından gelenler de kullanacak.' dedim. Sustu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marmaray'ı yaptık. 'Hayır' dediler. Üç yılda Marmaray'dan 200 milyon insan geçti. Dedem Fatih karadan kadırgaları yürüttü. Biz de dedik ki 'Fatih'in izinde olanlar, biz de denizin altından Marmaray'ı yapalım.' dedik, denizin altından Marmaray'ı yaptık. 'Yetmez.' dedik. Bu raylı sistem. Bir de otomobiller için yapalım. Onun için bir de Avrasya Tüneli'ni yaptık. Oradan da otomobiller geçiyor. Burada Alevi-Sünni böyle bir ayrım var mı? Burada AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partisi, şu, bu, böyle bir ayrım var mı? Herkes geçiyor mu? Peki bütün bu yatırımlar modern Türkiye için değil mi?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık hiç kimsenin millete rağmen iktidara gelemeyeceğini, sırtını faiz lobilerine, terör örgütlerine yaslayarak koltuk hayali kuramayacağını belirterek, "16 Nisan'dan itibaren artık 25 günlük, 35 günlük, iki aylık hükümetler dönemi bitiyor. Ülkemizin önüne taptaze, yeni bir dönemin kapıları aralanıyor." dedi.

Erdoğan, "Evet platformu" tarafından Çorum Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda yaptığı konuşmada, kalıcı istikrarı getirecek, son 14 yılın kazanımlarını garanti altına alacak bir yapıyı tesis ettiklerini söyledi.

Her 10 yılda bir darbe olan Türkiye'den bugünlere geldiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sürekli kriz ve kaos üreten bu köhne sistemi milletimizin desteğiyle artık rafa kaldırıyoruz, çift başlılığı rafa kaldırıyoruz. Benim gençlerime parlamentonun kapısını kapatmak istiyorlar. Öyle demiyor mu? Biz de diyoruz ki 18,19, 20, 21, 22, 23, 24; bu gençlerimize parlamentoyu açalım. Dünyanın 59 ülkesinde bu yaş grupları parlamentoya giriyor, hatta hatta bakan da oluyor. O ülkelerde bu oluyor da benim gencim için niye olmasın? Kaldı ki erkeğiyle kızıyla hepsi girecek. Niye rahatsız oluyorsun Kılıçdaroğlu?

Neymiş, 'bir dönem milletvekilliği yapınca ondan sonra oturacak, bey bey emekli maaşını alacak.' Yok böyle bir şey, yalan söyleme. Milletvekili olduğu anda ikinci dönem milletvekili olamazsa, özlük hakkı ödenecek. Ya çalıştığı yerden ödeyecekler veya kendisi ödeyecek primleri. O primleri ödemek suretiyle erkeklerde 65, bayanlarda 63 yaşında emeklilik hakkını kazanabilir, başka çaresi yok. Bu yol böyle; doğru ol, dürüst ol. 'Askerlik yapmayacaklar.' Biraz daha ileri gitse diyecek ki 'İlla kızlarımızı da askere alsınlar.' Der ha der. Bugün bedelli askerlik var mı? Var. Milletvekilliği sıradan bir olay mı? Yapmasalar ne olacak? Adeta asker."

- "Milletvekilliği de aynı şekilde kutsal bir görev"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislere askerliği kaldırdıklarını belirterek, "Niye? Polislik de askerlik kadar kutsal bir görev, milletvekilliği de aynı şekilde kutsal bir görev. Bu, milletvekilliğinin kutsiyetini ortadan kaldırıyor. Niye hafife alıyoruz? Kaldı ki 25-30 yaş grubu arasında parlamentoda beş kişi var. Şimdi kaç kişi gelecek? Bütün Parlamento 18-20 yaş arası gençlerle mi dolacak? Böyle bir şey de yok. Burada dinamizm, tecrübe birleşecek. Genç, dinamik ve tecrübeli bir parlamento ile Allah'ın izniyle dünya ile yarışa gireceğiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Hazır mıyız 16 Nisan'a, gereken dersi vermeye hazır mıyız? Hafta sonuna bir şey kalmadı, kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" sorusuna, alandakiler "evet" yanıtını verdi. 

Recep Tayyip Erdoğan, senelerdir ülkenin ayağına pranga olmuş, gelişmesini ve büyümesini engellemiş bir düzen yerine çok daha demokratik bir model kurduklarını söyledi. 

Artık hiç kimsenin millete rağmen iktidara gelemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Hiç kimse sırtını faiz lobilerine, terör örgütlerine yaslayarak koltuk hayali kuramayacak. İktidar olmak isteyen herkes icazeti sadece halktan alacak halktan." diye konuştu.

- "Güvenoyunun sahibi millet"

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde gensoru ve güvenoyu olmayacağını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güvenoyunun sahibi kim? Millet. Beş senede bir. Diyor ki 'Parlamentoyu feshedecek'. Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok. 'Bir gece yatıp ertesi gün kalktığınızda muhtarlıkların kapatıldığını görürsünüz' diyor. Ya Kılıçdaroğlu, bir defa anayasa nedir, yasa nedir, kararname nedir bunu bilmiyorsun, önce bunu öğren. Cumhurbaşkanının kanun çıkarma yetkisi yok. Cumhurbaşkanı sadece kararname çıkarabilir. O da anayasa veya yasalardaki boşluklardan dolayı eğer bir kararname çıkarma durumu olursa bu kararnameyi çıkarır. 

Kararname muhtarlıklar, belediyeler için geçerli değildir. Anayasa ve yasal teminat altındadır belediyeler ve muhtarlıklar. Bir kararname çıkardı cumhurbaşkanı. Eğer bu kararnameyi parlamento reddediyorsa, bu kararnamenin de hükmü yoktur. Bu da var. Şu anda cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten Yüce Divana gider ama yeni dönemde kişisel suçlardan dolayı da gerekli çoğunluk sağlanırsa cumhurbaşkanı yine Yüce Divana gönderilebilir. Böyle bir dönem başlıyor. Bunları niye anlatmıyorsun, söylesene. Ülkeyi yönetmek isteyenler gidecek milleti ikna edecek. Ne kadar oy alacak, yüzde 50+1. 16 Nisan'dan itibaren artık 25 günlük, 35 günlük, iki aylık hükümetler dönemi bitiyor. Ülkemizin önüne taptaze, yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Bu tarihi reformun önemini içimizdeki bazı gafiller anlamayabilir ama birileri durumun çok iyi farkında, tüm güçleri ve maşaları ile üzerimize geliyorlar."  

- "Kapılarını 'evet' diyenlerin üzerlerine çarparak..."

Bazı Batılı ülkelerin terör örgütlerini destekleyerek Türkiye'nin üzerine geldiğini kaydeden Erdoğan, "Kapılarını 'evet' diyenlerin üzerlerine çarparak üzerimize geliyorlar. Batı, manşetlerinden, devlet televizyonlarından açıkça 'hayır' çağrısı yaparak üzerimize geliyor. Irkçılıkla polis şiddeti ile devlet terörü ile üzerimize geliyor. Bizi ve milletimizi bu şekilde yıldıramayınca, bu sefer ülkemizi açıktan tehdide başladılar. Bunlara en güzel cevabı yurt dışındaki kardeşlerim pazar günü sandıklar açıldığında verecek." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışında oy verme işleminin sona erdiğini, oy vermenin geçen oylamayı ikiye katladığını söyledi. Çorum'un yurt dışında on binlerce evladı olduğunu bildiklerini dile getiren Erdoğan, "Bu kardeşlerimiz demokrasiden, hukuktan, vakarlarından asla taviz vermeden gittiler oylarını kullandılar ve ülkemize sahip çıktılar. Bütün Avrupa ülkelerine insanlık ve demokrasi dersi verdiler." dedi.

"80 milyon Türkiye olarak, çok güçlü bir oy oranıyla bu kez biz haykıracağız. Milletimizi boğmak isteyenlerin, devletimizi bölmek isteyenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. Bize parmak sallayanlara okkalı bir ders vereceğiz." diyen Erdoğan, rekor düzeyde oy beklediğini ifade etti. 

Recep Tayyip Erdoğan, "Çorum'un evetle sandıkları patlatmasını bekliyorum." diye konuştu.

Sağlık, emniyet, adalet ve eğitimde çok büyük reformlar gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Eğitimde hiçbir dönemde görülmeyenleri bu dönemde gördük mü? Okullarda sıraların üzerinde kitaplar, bunların hepsini gördük değil mi? Sağlıkta reformu gördük mü? İsteyen istediği hastaneye gidiyor mu? İlaçlarımızı istediğimizi eczaneden alıyor muyuz? Sayın Kılıçdaroğlu bir zamanlar SSK'nın başında idi değil mi?" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın Genel Müdürü olduğu dönemi kastederek, "O hali gördünüz değil mi, ne rezaletti? Şimdi de utanmadan, sıkılmadan çıkıyor, şöyle böyle diyor. Sen bu işleri bilmiyorsun. Kasetle geldin bu işe, kasetle gideceksin, daha fazla kalamazsın." dedi.

Erdoğan'ın, "Çorum tek millet için evet diyor mu? Tek bayrak için evet diyor mu? Tek vatan için evet diyor mu? Tek devlet için evet diyor mu?" sözlerine alandakiler, "Evet" karşılığını verdi. Alandaki kalabalık, Erdoğan'ın, "Hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini de hep bir ağızdan tekrarladı.

Alandakiler, Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey sizi hatırlatıyor, bana her şey Çorum'u hatırlatıyor." sözlerini de tekrarladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çorumlulara, "Pazar akşamı Çorum'u takip edeceğim, bakalım yüzde kaçla evetler sandığı patlatıyor." şeklinde seslendi.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle alandaki vatandaşlara satranç takımı dağıttı.

Abide Meydanı'na, dev Türk bayrağı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın posterleri asıldı.

Alanda, üzerinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit edilen Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip ve darbe girişiminde şehit edilen Çorumlu vatandaşların fotoğraflarının bulunduğu, "Milletimiz size minnettar" yazılı dev pankart yer aldı.

Alanda, üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının yer aldığı "Güçlü Türkiye'nin lideri, mazlumların umudu Sayın Cumhurbaşkanımız, dünyanın merkezine hoşgeldiniz" yazılı pankart dikkati çekti.

Erdoğan, konuşması boyunca boynunda Çorum Belediyespor atkısı taktı. 

Programa, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, Çorum Valisi Necmeddin Kılıç, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ile milletvekilleri ve diğer yetkililer de katıldı.