Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'ın Ergene ilçesindeki konuşmasında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın açtığı davanın dilekçesinde, Bircan'ın 26 Kasım 2017'de Tekirdağ'ın Ergene ilçesindeki konuşmasında, Erdoğan'a yönelik kişilik haklarını ihlal edici mahiyette, şahsiyet haklarına saldırı kastıyla ağır hakaretlerde bulunduğu belirtildi.

Dilekçede şöyle denildi:

"Davalının Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik sarf ettiği ifadeler, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik uzun zamandan beri yürüttüğü algı oluşturma çabalarının bir parçası olup, münferit bir hadise olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Esasında davalının ve mensubu bulunduğu siyasi partinin Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik söylemleri, FETÖ'nün söylemleriyle birebir örtüşmekte olup bu doğrultudaki söylem ve politikanın örgüt tarafından adı geçen siyasi partiye empoze edildiği hususunda toplumda yaygın bir kanaat oluşmuştur."

"Hakaret teşkil edecek nitelendirmelerden uzak durmaları gerekir"

Dilekçede, 17-25 Aralık yargı darbesi girişiminden hemen sonra FETÖ terör örgütü öncülüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik algı oluşturmak maksadıyla içeride ve dışarıda yaygın bir kampanya yürütüldüğü, Bircan'ın mensubu olduğu partinin de Genel Başkan düzeyinde bu kampanyayı sahiplendiği ve Erdoğan hakkında algı oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiği bildirildi.

Kampanyanın, 17-25 Aralık yargı darbesine meşruiyet kazandırmak ve algı oluşturmak amacıyla planlanıp icra edildiği hususunda tereddüt bulunmadığına yer verilen dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:

"17-25 Aralık darbesinin azmettiricilerinin, Türkiye'de başarısız olmanın verdiği kin ve öfkeyle ABD'de adli soruşturma kılıfı altında benzer iddialarla dava açtığı ve davanın kamuoyuna yansıtıldığı bugünlerde, aynı kampanyanın FETÖ tarafından başlatılması ve eş zamanlı olarak davalı ve mensubu olduğu parti tarafından asılsız iddiaların dile getirilmesi ve hakarete varan ifadelerle kullanılması, yukarıda ifade edilen iş birliğinin bir yansıması olup, tesadüf olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Bircan'ın açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilip hukuken mazur görülmesinin mümkün olmadığı, orantısız ve gerekli olmayan sözler ile hakaret içeren konuşmanın düşünce açıklaması olarak kabul edilemeyeceği belirtilen dilekçede, eleştiri hakkını kullanan kişilerin sorumluluk bilinciyle davranmaları, hakaret teşkil edecek nitelendirmelerden uzak durmaları gerektiği bildirildi.