Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1909 yılında astsubay okullarının ilk nüvesi olan küçük zabit mekteplerinin açılmasına karar verildiğinde yedi bölgede faaliyet gösterilmesinin kararlaştırıldığını belirterek, "Bu bölgeler İstanbul, Konya, Selanik, Erzincan, Halep, Bağdat ve Yemen. Dikkat ederseniz sadece bir asır öncesinden bahsediyor olmamıza rağmen bu yedi bölgenin dördünün bugünkü sınırlarımızın dışında kaldığını görürsünüz. Şimdi biz bu tarihi hakikatleri bilmezsek Suriye politikamızı, Irak politikamızı, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya politikamızı nasıl oluşturabiliriz? Bu coğrafyaların hiçbiri, bizim için yerlerden bir yer değildir, hepsi de canımızdan bir parçadır. İnsan vücudunun hangi organı zarar gördüğünde tepki göstermeden durabilir?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığında düzenlenen "1518 Muvazzaf Astsubay Adayının Mezuniyet Töreni"ne katıldı.

Törendeki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yeniden yapılandırılan Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulunun ilk mezunlarının verildiğini anımsatan Erdoğan, darbe girişiminin ardından yeniden yapılandırma süreciyle tüm askeri okulları Milli Savunma Üniversitesinde bir araya getirdiklerini anımsattı.

Kara, deniz, hava harp okulları ile astsubay meslek yüksek okulları ve 10 enstitüyü bünyesinde toplayan üniversitenin 31 Temmuz 2016'da faaliyete geçirildiğini hatırlatan Erdoğan, "Esasen tüm askeri okulların aynı çatı altında toplanması düşüncesi eskiden beri vardı. Çeşitli sebeplerle bir türlü hayata geçirilemeyen bu reformu, 15 Temmuz'un ardından süratle gerçekleştirerek, ülkemiz askeri eğitim-öğretiminde yeni bir dönemi başlattık." diye konuştu.

- "Bu reform süreci başarıyla tamamlanmıştır"

Darbe girişimi sebebiyle tamamı boşaltılan okullara, ara sınıflara öğrenci alınarak sistemin kesintisiz devamının sağlandığını dile getiren Erdoğan, bu yıl da hazırlık sınıfına ve ilk sınıflara öğrenci alımıyla yeni sistemin tam manasıyla işler hale getirildiğini ifade etti.

Okulların müfredatının Türkiye'nin ihtiyacı olan kaliteli ve kabiliyetli subay ve astsubay yetiştirilmesini sağlayacak şekilde baştan sona yenilendiğini belirten Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve ekibini kısa sürede elde ettikleri başarı için tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekim ayında Özel Kuvvetler Komutanlığında görev yapacak 155 teğmen ve 168 astsubayın, perşembe günü Ankara'da 855 teğmenin mezuniyet sevincini paylaştıklarını anımsatarak, bugün de bin 518 astsubayın mezuniyeti vesilesiyle bir arada olduklarını dile getirdi.

Yeni bir anlayışla ele aldıkları kurmaylık eğitimini de 23 Ekim'de başlattıklarını belirten Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişimi öncesi askeri okullarımızda 10 bin 328 öğrencimiz eğitim görüyordu, şu anda askeri okullarımızda eğitim-öğretim gören öğrenci sayısı 10 bin 348'dir. Dolayısıyla hiçbir boşluğa ve zafiyete mahal vermeyecek şekilde bu reform süreci başarıyla tamamlanmıştır. Elbette bu önemli değişimi gerçekleştirirken, çeşitli engellerle karşılaştık ama kararlı tutumumuzla hepsinin de üstesinden geldik." diye konuştu.

- "Ecdadımıza, tarihimize, kültürümüze sahip çıkıyoruz"

Bundan sonraki dönemde de üniversite yönetimiyle birlikte aynı doğrultuda güçlü bir şekilde yollarına devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Bugün mezun olup Türk Silahlı Kuvvetlerinin saflarına katılan astsubaylarımızın her birini ayrı ayrı tebrik ediyor, alınlarından öpüyor, görev yerlerinde başarılar diliyorum." dedi.

Öğrencilerin ailelerini "kahramanlar yetiştirdikleri" için, okulun eğitim öğretim kadrosunu da verdikleri emekler için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz her fırsatta binlerce yıla sari medeniyet birikimimize, devlet geleneğimize ve kültürümüze atıfta bulunarak maziden atiye bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Geçmişini bilmeyenin, geleceğini göremeyeceği inancıyla ecdadımıza, tarihimize, kültürümüze sahip çıkıyoruz. Şu anda mezuniyet töreninde bir araya geldiğimiz astsubay okulumuzun geçmişine şöyle bir baktığımızda, karşımıza çıkan manzara dahi tek başına bu hassasiyetimizi teyit etmeye yetecektir. İnşallah bir başka mezuniyet töreninde bu alanı da böyle görmeyeceksiniz. İnşallah kapalı tribünleriyle, tartan pistiyle çok daha farklı bir tören alanı göreceksiniz."

- "Misak-ı Milli'yi bir kenara atabilir misiniz?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"1909 yılında astsubay okullarının ilk nüvesi olan küçük zabit mektepleri açılmasına karar verildiğinde, yedi bölgede faaliyet gösterilmesi kararlaştırılmıştı. Bu bölgeler İstanbul, Konya, Selanik, Erzincan, Halep, Bağdat ve Yemen. Dikkat ederseniz sadece bir asır öncesinden bahsediyor olmamıza rağmen bu yedi bölgenin dördünün bugünkü sınırlarımızın dışında kaldığını görürsünüz. Şimdi biz bu tarihi hakikatleri bilmezsek Suriye politikamızı, Irak politikamızı, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya politikamızı nasıl oluşturabiliriz? Bu coğrafyaların hiçbiri bizim için yerlerden bir yer değildir, hepsi de canımızdan bir parçadır. İnsan vücudunun hangi organı zarar gördüğünde tepki göstermeden durabilir?

Bölgemizde yaşanan hadiseler sebebiyle birilerinin çıkarları güçleniyor veya zayıflıyor olabilir ama bizim canımız yanıyor. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in ifadesiyle Misak-ı Milli'yi bir kenara atabilir misiniz? Soruyorum sizlere, orada bizim şehitlerimizin kanı var, canı var öyleyse bizim de hem aklımız hem ruhumuz var. Bunu unutmayalım. Daha dün bu astsubay okulumuzun bir benzerini kurmaya çalıştığımız yerler harap olurken, orada yaşayan kardeşlerimiz zulüm görürken, biz onlara nasıl sırtımızı dönüp kendi işimize bakabiliriz. Fırat Kalkanı Harekatı'nın ne olduğunu acaba anlayabiliyor muyuz? Şu anda 2 bin kilometrekarelik alanda niye olduğumuzu anlayabiliyor muyuz? Evet, bizim oralara yönelik hassasiyetimizin altında işte bu tarihi gerçekler yatıyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Mısır'da cuma namazında DEAŞ terör örgütünün katliam yaptığını anımsatarak, "Bunlara nasıl Müslüman deriz? Bunlar katil, bunların İslam'la yakından uzaktan alakası yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı'nda düzenlenen "1518 Muvazzaf Astsubay Adayının Mezuniyet Töreni"ne katıldı.

Türkiye'nin diplomasisiyle insani yardımlarıyla ve elbette gerektiği yerde askeri gücüyle çevresine destek olacağını belirten Erdoğan, bir kardeşin bir kardeşe yardım etmesinden daha doğal ne olabileceğini söyledi.

Erdoğan, her işin kendi gönüllerinin istediği şekilde yürümediğine değinerek, şöyle devam etti:

"Bu durumda da işin oluru neyse, ona bakıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Soçi'de düzenlenen zirve, Suriye konusunda işte bu anlayışla insani trajedileri önlemeye ve bölgenin geleceğini mümkün olan en adil şartlarda oluşturmaya yönelik çabaların bir ürünüdür.

Bir terör örgütü eliyle ve bu örgüt bahane edilerek, yerle yeksan edilen medeniyetimizin kadim şehirlerindeki yıkımları durdurmak, oluk oluk akan Müslüman kanını engellemek için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcudur. İşte buyurun, dün cuma namazında Mısır'da DEAŞ terör örgütünün namazda yaptığı katliam. 250'yi aşkın Müslüman orada şehit edildi. Bunlara nasıl Müslüman deriz? Bunlar katil, bunların İslam'la yakından uzaktan alakası yok. Bu gerçekleri bilmemiz lazım. Ve işte bütün bu bölgede yeni terör oluşumlarının ortaya çıkmasını engellemek için de biz bu hamleleri yapmak mecburiyetindeyiz.

Bizden, gözümüzün içine bakıla bakıla 911 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometre Irak sınırı boyunca bir terör koridoru oluşturulurken, kenara çekilip beklememizi isteyenler olabilir. Onların ne istedikleri değil, bizim ülke ve millet olarak ne istediğimiz önemlidir. Bunlarla ilgili kararı birileri bizim adımıza veremez. Bu kararı biz veririz. Onun için de bu kararı biz, tüm üst yönetici kadrolarımızla, komuta kadrolarımızla oturuyoruz, değerlendiriyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz."

- "Varsın, onlar kendi hesaplarını yapsınlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Soçi zirvesi başta olmak üzere bölgeyle ilgili tasarruflarını bu anlayışla yürüttüğüne dikkati çekti. Erdoğan, "Maruz kaldığımız çok yönlü saldırıların, bizi oyundan çıkartıp yedek kulübesine bile değil, sahanın tamamen dışına atmaya matuf hamleler olduğunun farkındayız. Varsın, onlar kendi hesaplarını yapsınlar. Biz ülkemize güvenimizle, milletimizin desteğiyle ordumuzun gücüyle bu oyunu kendimiz ve kardeşlerimiz için en hayırlı neticeye ulaştıracak şekilde yönlendirmekte kararlıyız." ifadesini kullandı.

Konuşmasında şair Sezai Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" isimli şiirinden "Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır." mısralarını okuyan Erdoğan, "Evet, kaderin üzerindeki kadere teslim olan bir millet için asla yenilgi yoktur, asla ümitsizlik yoktur." dedi.

Erdoğan, bugünkü Türkiye'yi 15-20 yıl öncesinin Türkiye’si ile karıştıranların eninde sonunda bu gerçeği kabul edeceklerini ve ona göre kendilerine çeki düzen vereceklerini bildirdi.

- "Ordumuz, en değerli ve kıymetli varlığımızdır"

Yaşanılan her hadisenin Türkiye'nin güçlü olduğunu ve güçlü olmaya mecbur olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları aktardı:

"Siyasette, diplomaside, uluslararası ilişkilerde güçlü olmak zorundayız. Geçmişte en çok kaybettiğimiz alanların bunlar olduğunu görüyoruz. Geçmişte bize hep 'savaş alanlarında kazanıp, masa başında kaybeden bir ülke' olduğumuz söylendi, bunun doğru olmadığını biliyoruz. Ama artık kimsenin aklına böyle bir ihtimali getirmemesini sağlamakla da mükellefiz. Uluslararası siyasette güçlü olmanın yolu, güçlü bir ekonomiye ve yüksek teknolojinin imkanlarıyla desteklenmiş güçlü bir orduya sahip olmaktan geçiyor."

Erdoğan, Türkiye'nin son 15 yılda güçlü bir ekonomi yolunda çok büyük bir mesafe kat ettiğini belirterek, milli gelirin üç kat arttırılarak Cumhuriyetin tamamında yapılan eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, konut ve diğer altyapı yatırımlarından katbekat fazlasının gerçekleştirilerek, ülkenin önemli bir yere getirildiğine işaret etti.

Hedeflerinin şimdi Türkiye'yi, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ordumuz bizim tarih boyunca gurur duyduğumuz en değerli ve en kıymetli varlığımızdır." dedi.

Yahya Kemal'in "Akıncılar" şiirini duyan herkesin yüreğinin kıpır kıpır olduğuna değinen Erdoğan, bu şiirden "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik." satırlarını okudu.

- "Bu ortamı sağlayanların da ihmalini sorgulamamız gerekiyor"

Erdoğan, "Bin atlıyla dev gibi orduları yenen, buna inanan bir ecdadın mirasçısı olarak ordumuzu daima güçlü tutmak zorundayız. Maalesef geçmişte darbe, cunta ve vesayet gölgesi sebebiyle ordumuz çok yıprandı. Ordumuz zaman zaman siyasi tartışmaların tarafı veya hedefi haline getirildi. Bu konuda ordumuzu yönetenlerin sorumluluğu altında onlara bu ortamı sağlayanların da ihmalini sorgulamamız gerekiyor." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'un, ülkenin yöneticilerinin ve milletin dik durduğunda darbecilerin, cuntacıların ne kadar aciz ve çaresiz olabildiklerini gösteren en çarpıcı örnek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerini, 40 yılık ince ve sinsi bir planla ele geçirmeye çalışan ihanet şebekesini, milletimizle birlikte bir gecede başarısızlığa uğrattık. Bu neticeyi elde etmemizde, FETÖ ihanet çetesine mensup olmayan subaylarımızın, askerlerimizin gösterdiği sağduyu ve ferasetin çok önemli rolü olduğunu biliyorum. Aynı şekilde polislerimizin, güvenlik güçlerimizin çok önemli rolü olduğunu biliyorum.

Pek çok yerde şehadeti göze alıp, darbecilere fiilen karşı koyarak ele geçirilen emir komuta mekanizmalarından gelen talimatlara uymayarak darbecilere direnen tüm subaylarımıza, askerlerimize buradan şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Ömer Halisdemir astsubayımız başta olmak üzere Bülent Aydın astsubayımız aynı şekilde bu mücadelede şehit olan tüm askerlerimize, vatandaşlarımıza Rabbim'den rahmet niyaz ediyorum, yerleri cennet olsun inşallah. Yaralanıp gazilik sıfatına erişen tüm askerlerimize, sivillerimize, vatandaşlarımıza sağlık ve esenlik diliyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine yönelik her saldırı, bu iklimi bozmaya yönelik her söz, ister içeriden olsun isterse dışarıdan her tutum, her adım doğrudan bizi canevimizden vurmayı hedefliyor. Ha ülkemizin ortasına bir atom bombası atmışsınız ha milletimizin birliğine, beraberliğine yönelik bir fitneyi ateşlemişsiniz. Bizim gözümüzde ikisi arasında fark yoktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı'nda düzenlenen "1518 Muvazzaf Astsubay Adayının Mezuniyet Töreni"ne katıldı.

Erdoğan, uluslararası siyaset, ekonomi ve savunma sanayisinde büyük hamleler yapılması gereken bir dönemden geçildiğini bildirdi. Türkiye'nin potansiyelinin büyüklüğü ve hedefleri karşısında, mevcudu korumakla arzulanılan seviyeye ulaşılamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Onun için her alanda, kimin ne dediğine bakmaksızın sürekli ileriye doğru adımlar atacağız. Dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine, dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olmadan bize durmak, dinlenmek yok." ifadesini kullandı.

Erdoğan, "ecdadın Türkiye'yi, dönemin en kudretli güçlerini yene yene, ülke topraklarını kanıyla yoğura yoğura vatan olarak miras bıraktığını" belirterek, "Biz de bu vatan topraklarını alın terimizle ve elbette gerektiğinde kanımızla yoğurarak torunlarımıza emanet edeceğiz." dedi.

Dünyanın, haklı olmanın tek başına yetmediği, hakkını alabilmek için güçlü olmanın da gerektiği bir düzenle yönetildiğine dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Orman kanunları, sadece hiçbir otoritenin olmadığı ücra köşelerde değil, güç zehirlenmesine uğramış kurumların, devletlerin bulunduğu yerlerde de geçerli olabiliyor. Mağdurların ve mazlumların gözyaşları, acıları, feryatları üzerine kurulan zulüm düzenlerinin hiçbir zaman kalıcı olmadığını biliyoruz, ancak her şey harap olduktan, insanlık bir daha kapatamayacağı yaralar aldıktan sonra gelen adaleti, adalet olarak kabul etmek mümkün değildir. Biz, mağdurları ve mazlumları mümkünse hemen, değilse olabilecek en kısa sürede huzura, güvene, refaha kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırabilmemiz için önce kendimizi sağlama almamız, güçlü şekilde ayakta kalmamız gerekiyor."

- "Başka yolumuz, başka çaremiz yok"

"Kendisi himmete muhtaç dede. Nerde kaldı gayrıya himmet ede." sözünü hatırlatan Erdoğan, "Şayet dostlarımıza, kardeşlerimize, kalbini ve ellerini bize açmış herkese yardım edeceksek evvela kendimizi derleyip toparlayacağız. Milletin birliğini, ülkesinin bütünlüğünü sağlamayan bir devletin, bırakın başkalarına kendisine bile faydası olmaz. Çevremizde bunun pek çok örneğini görüyoruz. Bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Başka yolumuz, başka çaremiz yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine yönelik her saldırı, bu iklimi bozmaya yönelik her söz, ister içeriden olsun isterse dışarıdan her tutum, her adım doğrudan bizi canevimizden vurmayı hedefliyor demektir. Ha ülkemizin ortasına bir atom bombası atmışsınız ha ülkemizin birliğine, beraberliğine yönelik bir fitneyi ateşlemişsiniz. Bizim gözümüzde ikisinin arasında fark yoktur. Bunun için biz sınırlarımızın güvenliğine, sınır ötesindeki çıkarlarımızın korunmasına ne kadar önem veriyorsak birliğimize, beraberliğimize, içinde bulunduğumuz kardeşliğimize o kadar önem veriyoruz."

- "Hepsinin foyası ortaya çıktı"

Birilerinin, milletin içine fitne sokmanın gayreti içinde olabileceğini, geçmişte FETÖ'den PKK'ya pek çok örgütün, diğer hain eylemlerin yanı sıra bu yöntemi denediklerini belirten Erdoğan, hepsinin de foyasının ortaya çıktığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Milletimizden ve devletimizden hak ettikleri şamarı yiyip yerlerine oturdular. Şimdi başka birileri farklı görünümler altında aynı misyonu üstlenmeye çalışıyor. İnşallah onlar da başarılı olamayacak. Bugüne kadar bu milletle, bu milletin değerleriyle, bu milletin sinir uçlarıyla oynayıp da iflah olan kimse hatırlamıyorum.

Milletimizin hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi görüşten olursa olsun mutabık kaldığı, bizim Rabia’mız olarak ifade ettiğimiz şu dört ilke geleceğimizin en büyük güvencesidir, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Biz 80 milyonuyla tek milletiz. Bizi kimse ayıramayacak. İki, rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız her şehidimizin ta kendisidir. Var mı böyle bir bayrak? Tek bayrak. Bizi paçavralar ilgilendirmiyor. Kimse de bunlarla karşımıza çıkmasın. Üç, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatan toprakları üzerinde kimse operasyon düşünmesin, aklından böyle bir şey geçirmesin. İşte o zaman Tendürek'te F-16 oluruz, Cudi'de F-16 oluruz. Bestler Deresi'nde F-16 olur, bombalarla onların üzerine yağarız."

- "Dağları yırtar, enginlere sığmaz olur"

Tek terörist kalmayıncaya dek teröristlerle ve terörizmle mücadelenin sürdürüleceğinin altını çizen Erdoğan, "Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet asla kabul etmiyoruz. Böyle bir şey aramıza kimse sokamaz. Bir meseleyi Türk milleti böylesine topyekun sahiplenmişse artık önünde kimse duramaz. Bu millet söz konusu vatanı, ezanı ve bayrağı olduğunda, özgürlüğüne kastedildiği zaman İstiklal Marşımızda ifade edildiği gibi kükremiş sel gibi bendini çiğner aşar, dağları yırtar, enginlere sığmaz olur." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Mısır'da terör örgütü DEAŞ tarafından düzenlenen terör eylemi nedeniyle derin üzüntü duyduğunu belirtti. Erdoğan, "Kalleş saldırıda şehit olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa temenni ediyorum. Mübarek cuma günü ibadetlerini yerine getiren kardeşlerimizi hedef alan bu kalleş saldırı, DEAŞ terörünün insanlık dışı, İslam dışı yüzünü bir kez daha göstermiştir. Türkiye, kardeş Mısır halkının yanındadır, acısını paylaşmaktadır." dedi.

Erdoğan, mezun olan astsubaylara çalışmalarında başarı dilerken, yüksek okul yönetimine ve ailelere de tebriklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelişinde "Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Okulu öğrencileri, merhaba" diyerek öğrencileri selamladı.

Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da katıldı.