TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Sandalye çoğunluğuyla dokunulmazlıkları kaldırmak, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakla aynı şeydir. Bu bir adalet arayışı değil, siyasi hesaplaşmadır." dedi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankasının rezervleriyle ilgili süren tartışmalara değinerek, 128 milyar doların, devletin toplam iç ve dış borcunun yarısı olduğunu belirtti.

Engin Altay, "Ben bu parayı Kovid-19 ile mücadelede kullandım" denilemeyeceğini; denilirse, bu paranın kimlere, hangi tarihte, hangi kurdan satıldığının açıklanması gerektiğini kaydetti.

Dünyada "enflasyon diye bir kavramın bittiğini" dile getiren Altay, "Türkiye'de enflasyon yüzde 15,61. Dünyada 30 ülkede enflasyon sıfırın, 29 ülkede yüzde 1'in, 21 ülkede yüzde 2'nin altında. Toplam 80 ülkede ise enflasyon yüzde 2'nin altında. Türkiye, enflasyonda Nijerya, Haiti, Etiyopya, Kongo, Zambiya ve Angola ile aynı ligde top oynuyor. Ayıp." diye konuştu.

Mısır, Suriye, Irak ve Tunus gibi ülkelerde iç karışıklıkların yaşandığını, ancak bu ülkelerde bile enflasyonun Türkiye'den düşük olduğunu vurgulayan Altay, "TÜİK rakamlarıyla üstelik. Çarşıda, pazarda yaşanan enflasyon TÜİK'in açıkladığı rakamların iki katı. Bir insan oturup, bu kadar öz kaynağa sahip bir ülkede, dünya enflasyonu unutmuşken, 'nerede yanlış yapıyorum?' diye sormaz mı?" değerlendirmesinde bulundu.

Son bir yılda milli gelirin 43 milyar dolar, kişi başına düşen milli gelirin ise 615 dolar azaldığına dikkati çeken Altay, "Vatandaşlar 'bundan bana ne?' dememeli. Bunlar azalırsa sen markette elini rafa uzatamazsın." görüşünü dile getirdi.

"Türkiye uçuruma gidiyor. Bir kendinizi toplayın, bir şey yapın." ifadesini kullanan Altay, bir yılda işsiz sayısının 3 milyon 518 bin artarak, 11 milyon 119 bine çıktığını söyledi.

Altay, "Bir ülkede bu kadar kişi, 11 milyon işsizse o ülkeden korkun. Devletin borçları da bir yılda 510 milyar lira arttı. Devletin şu an 1 trilyon 833 milyar lira borcu var." dedi.

- "Beştepe Sarayı'nın bir günlük maliyeti 10 milyon liranın üstünde"

Cumhurbaşkanlığının, 2020 yılında sadece koruma maliyetinin 263 milyon lira olduğunu aktaran Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"13 tane özel uçak, yazlık kışlık saraylar... Beştepe Sarayı'nın bir günlük maliyeti 10 milyon liranın üstünde. TBMM ile Beştepe'nin arası 6 kilometre. Cumhurbaşkanlığı sarayından çıkıp TBMM'ye muhalefete küfretmeye gelirken, 110 araç ve 2 helikopter ile geliyor. Bundan büyük israf olur mu? Cumhurbaşkanımız pahalı ve masraflı. Böyle bir hal içindeyken, Erdoğan gemi batarken şarkı söyleyip, masal anlatmak gibi bir moda girdi. Batan gemiyi masal anlatarak, şarkı söyleyerek kurtaramazsın. İnsan Hakları Eylem Planı masalıyla, uzay şarkısıyla, yerli uçak türküsüyle, yeni anayasa fıkrasıyla, milli tank hikayesiyle batan gemiyi kurtaramazsın. Türkiye'nin bu saatten sonra bir tek kurtuluş reçetesi var; Türkiye'nin önce Erdoğan'dan sandık marifetiyle kurtulması lazım. Onun yerine kimi koyarsanız koyun Türkiye ekonomisi belini doğrultur."

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklamadan önce Boğaziçili öğrencilerden özür dilemesi gerektiğini" savunan Altay, "Sana hakaret etti diye 900 çocuk hakkında ceza kavuşturması sürüyor. Sen mi insan haklarından bahsedeceksin? İnsan hakları söz konusuysa Erdoğan'dan bir şey istemiyoruz, gölge etmesin başka ihsan istemez. Sen şiir okuduğun için hapse atıldın, yanlıştı, şimdi sana tweet atanların hapse atılması daha büyük yanlış." diye konuştu.

Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili "Sandalye çoğunluğuyla dokunulmazlıkları kaldırmak, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakla aynı şeydir. Bu bir adalet arayışı değil, siyasi hesaplaşmadır." değerlendirmesinde bulunan Altay, HDP'nin kapatılması tartışmalarına ilişkin de "Erdoğan, parti kapatma, mağaraları kapat, Kandil'i kapat, terör kamplarını kapat. Nasıl kapatırsan kapat. İmha et, yok ek, hallet. Türkiye teröre geçit vermez, yol vermez. Hiçbir hak talebi terörizme meşruiyet, teröriste masumiyet sağlamaz. Partileri millet açar, millet kapatır." ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin, CHP'den istifa eden Denizli Milletvekili Teoman Sancar'ın "CHP bana sahip çıkmadı, zorla istifa metni imzalattı" şeklinde açıklamalarını nasıl değerlendirdiği sorusuna ise Altay, "Her ne yaşanmış olursa olsun, her ne olursa olsun CHP olarak şantaja, tehdide, kumpasçılara prim vermeyiz. Diğer siyasi partilerden de bunu bekleriz. İstifa tek taraflı irade beyanıdır, arkadaşımız partimizden istifa etmiştir. Yürüyen bir emniyet ve savcılık soruşturması vardır. Biz de konuyu izliyoruz." yanıtını verdi.