Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiliz "The Telegraph" gazetesinde yayımlanan “Türkiye hakkındaki hurafeleri yok etme zamanı. Avrupa Türkiyesiz yapamaz” başlıklı makalesinde Suriye, Ortadoğu, Türkiye’nin temel yönelimi, AB üyeliği ve demokrasi başlıkları altında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin Suriye’de 3 amaca yönelik gayret sarf ettiğini belirten Çavuşoğlu, bunları “insani ızdırabı dindirme”, “terörle mücadele” ve “siyasi çözüm” olarak sıraladı. 

Türkiye’nin Suriye’deki insani ızdırabı dindirme çabalarına öncülük ettiğini belirten Çavuşoğlu, sayıları 5,5 milyonu aşan Suriyeli mültecilerin çoğunluğunun Türkiye’de bulunduğunu ve Türkiye’nin tüm dünyada insani yardım konusunda kişi başına düşen en çok harcamayı yapan ülke konumuna geldiğini kaydetti.

Türkiye’nin Suriye’de terörist oluşumlara hiçbir alan tanımamak için inisiyatif aldığına dikkat çeken Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, sivillerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyeti göstererek hem PKK/YPG hem de DEAŞ terör örgütüne karşı güç kullanmaktadır. Türkiye’nin Suriye’deki rolü hakkında kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi amaçlayan kara propagandayı ifşa etmeyi sürdüreceğiz. Ayrıca, PKK/YPG’li teröristlerin DEAŞ’la mücadele ediyor gibi görünerek bir yandan da onların özgürce dolaşmalarına izin vermeleri gibi, terör ağları arasındaki danışıklı dövüşü de açığa çıkardık.”

Suriye'de siyasi çözüm

Suriye’de siyasi bir çözüm bulunması için de yoğun çaba gösterdiklerine değinen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne dayalı ve Suriye halkının iradesini yansıtan bir siyasi çözüm bulunmasından yana olduğuna işaret etti. 

Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Çavuşoğlu, “Zeytin Dalı Harekatı, vatandaşlarımızı teröristlerden korurken, terörist oluşumların Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik tehdidine karşı harekete geçerek, barışa giden yolu açmayı amaçlamaktadır. DEAŞ’la mücadele, diğer teröristlerle mücadele etmediğimiz anlamına gelmemelidir. ABD ve diğerlerinden, PKK/YPG’yi silahlandırmaktan vazgeçmelerini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin AB üyeliği

Türkiye’nin AB üyeliğinin herkesin menfaatine olduğunu belirten Çavuşoğlu, bununla birlikte üyeliğe giden adımların hızının Türkiye’nin değil, AB’nin kontrolünde olduğuna dikkat çekti.

Bu konudaki perspektifin doğru bir konuma oturtulması gerektiğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, makalesinde, “Türkiyesiz bir Avrupa korunmasız ve savunmasız kalacaktır. Türkiye, her Avrupa ülkesinin ulaşmak istediği seviyelerde büyüyen ekonomisiyle, ekonomik anlamda da bir değerdir. Türkiye’nin AB’ye yük olacağı fikri bu nedenle kesinlikle yanlıştır.” görüşüne yer verdi.

“Halklarımızı Türkiye’nin üyeliğinin olumlu sonuçlanacağı yönünde hazırlamak, çok sayıdaki Avrupa ülkesinde siyasi merkezi yeniden tanımlama tehdidinde bulunan aşırılıkçılara boyun eğmekten daha uygun olacaktır.” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Avrupa demokrasisini, barışını ve refahını korumakta Türkiye’nin oynayabileceği rolün önemine dikkati çekti.

Avrupa’nın aşırılıklara sürüklenmeye karşı vereceği mücadelede Türkiye’nin çözümün bir parçası olacağını belirten Çavuşoğlu, vize serbestisinin de bu kapsamda atılması gereken adımların ilki olduğunu bildirdi.