Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Almanya, Avusturya Belçika başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesi, kanlı yüzünü Türkiye’de sayısız defalar göstermiş olan o terör örgütlerine, terör örgütü mensuplarına destek veriyorlar, kucak açıyorlar." dedi.

Canikli, çeşitli temasları kapsamında geldiği Giresun'da, Görele İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi ile Görele Gençlik Merkezi'nin açılışına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Nurettin Canikli, Türkiye'nin millet olarak, devlet olarak dünyanın en kanlı, en acımasız terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirtti.

Aynı anda üç terör örgütüyle mücadele edildiğini anlatan Canikli, "PKK, Fetullahçı Terör Örgütü ve DAEŞ terör örgütü, üçüyle birlikte aynı anda çok büyük bir mücadele veriyoruz ve milletimizin o kararlılığı sayesinde o mücadeleyi büyük oranda başarmış durumdayız." diye konuştu.

Canikli, terörle mücadelenin henüz bitmediğini ve tamamlanmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Ancak terörle mücadele konusunda çok önemli mesafeler alındı, adımlar atıldı. Terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik çok daha kısa sürede gerçekleştirmek üzere hain emelleri vardı, onlara ulaşamadılar ve ulaşamayacaklar, ondan yana hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu millet bu topraklarda özgürce yaşama iradesini sayısız kereler ortaya koydu, bütün dünyaya gösterdi. En son örneğiyle 15 Temmuz'da haykırdı, bu millet bu toprakları, 'zapt edemezsiniz, işgal edemezsiniz, ele geçiremezsiniz' dedi 15 Temmuz gecesi. Bu millet dünyaya bir kez daha haykırdı, bu millete kimsenin diz çöktüremeyeceğini 15 Temmuz gecesi bir kez daha bu millet ortaya koydu."

"Dünyanın hiçbir bölgesinde tarih yazmamıştır ki aynı anda dünyanın en kanlı terör örgütlerine karşı ve onların destekleyen büyük devletlere rağmen, güçlü devletlere rağmen karşı koyan ve onları bu topraklardan süren, ortadan kaldıran, def eden başka bir kahramanlık destanı yoktur." diyen Canikli,  değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Bu millet bundan sonra da bunu ortaya koyacak ondan yana da bir problem yok. Burada sıkıntı şu, bize dost görünüp aynı amaç için birlikte ittifaklar oluşturduğumuz bazı ülkelerin terörle mücadelemizde bize gereken desteği vermemeleri, hatta köstek olmaları, teröre destek vermeleri en acısı da bu."

Nurettin Canikli, Londra'daki terör olayına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Elbette İngiliz halkının acılarını paylaşıyoruz, Londra’ya yapılan dünkü terör saldırısını lanetliyoruz ve terörle mücadelede İngiliz halkının yanında olduğumuzu bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Bu hadise şunu açıkça ortaya koymuştur ki terörle mücadele için bütün dünyanın bütün ülkelerin aynı kararlılıkta hareket etmesi, mücadelenin birlikte yürütülmesi gerekir. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütlerine son aylarda açıkça kucak açmaları, desteklemeleri dünyada küresel ölçekte terörle mücadeleyi etkisiz hale getirmektedir, zayıflatmaktadır, bu bütün dünyanın meselesidir, bütün ülkelerin sorunudur."

Bazı ülkelerin terörle mücadele ederken, birilerinin teröre destek verdiğinde uluslararası alanda terörle yeterince mücadele edilemeyeceğini, sonuç alınamayacağını aktaran Canikli, "O yüzden kısa vadeli çıkarlar üzerine teröre destek veren bu ülkeleri buradan bir kez daha uyarıyoruz, Görele’den bir kez daha uyarıyorum. Teröre ve terör örgütlerine destek vermekten vazgeçin, bu çıkar yol değil, orta ve uzun vadede kesinlikle bugün yanımızda gibi duran, terör, terör örgütlerini bazı politikalar için kullandığınız, maşa olarak kullandığınız terör ve terör örgütleri er veya geç sizi vurur, zaman zaman ortaya çıkıyor zaten, çünkü terörün dini, ülkesi, mezhebi olmaz. Terör her ülke için terördür, her yerde terördür." değerlendirmesinde bulundu.

Nurettin Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Almanya, Avusturya, Belçika başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, kanlı yüzünü Türkiye’de sayısız defalar göstermiş olan o terör örgütlerine, terör örgütü mensuplarına destek veriyorlar kucak açıyorlar. Onlara kendi ülkelerinde hayır kampanyası yapmak için her türlü imkanı sağlıyorlar. Almanya’nın meydanlarında, Almanya’nın büyük şehirlerinde PKK terör örgütü hayır kampanyası düzenliyor ve Alman hükumeti de buna kucak açıyor, destek veriyor. Herkesin gözü önünde ve bayraklarıyla, paçavralarıyla meydanlara çıkıyorlar, Alman hükümetinin desteği, güvenlik güçlerinin koruması altında Almanya ve Avrupa’da hayır kampanyası için destek yürütüyorlar."

"16 Nisan tarihinde referandumda halk oylamasına sunulacak olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili oradaki vatandaşlarımıza, getirilen sistemi anlatmak için giden bakan arkadaşlarımıza ve diğer yetkili arkadaşlarımıza da kapıları kapatıyorlar, onların orada vatandaşlarımızla buluşmasını engelliyorlar şu hale bakın." ifadelerini kullanan Canikli, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Terör örgütlerine serbest, terör örgütlerinin yaptıkları hayır kampanyalarına her türlü desteği veriyor bazı Avrupa ülkeleri ama evet için giden bakanlarımızın konuşma yapmalarını engelliyor. Hani nerede kaldı insan hakları ey Avrupa."

Canikli, Avrupa'dan Türkiye ile ilgili samimi olmasını, müttefik iseler müttefiklerini göstermelerini, dost iseler dostluklarını göstermelerini isteyerek, "Türkiye’de binlerce insanın katledilmesine neden olan, katlini bizzat yapan terör örgütüne sen nasıl destek verirsin? Türk milletine hakarettir, bu Türk milletine saygısızlıktır. Terör örgütüne verdiğin destek aslında bugüne kadar terör örgütlerinin akıttığı kana ortak olmak anlamına gelir. Çoluk, çocuk, masum insan, güvenlik güçlerimiz, bugüne kadar binlercesi terör örgütü tarafından katledildi." diye konuştu.

Avrupa'nın terör örgütlerine finansman desteği sağladığını ve kucak açtığını kaydeden Canikli, şu ifadeleri kullandı:

"Aynı şekilde Fetullahçı terör örgütüne, 15 Temmuz’da bütün dünya gördü Fetullahçı Terör Örgütü'nün ve bugün Türkiye’den kaçan bütün Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına kucak açıyorsun, bunun kabul edilmesi mümkün değil, herkesin aklını başına alması gerekir. Buradan da bir kez daha bu hatırlatmayı yapıyoruz."

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "16 Nisan'da milletimiz bir kez daha kendi geleceği için, kendi çocuklarımız için, kendi evlatlarımız için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'Evet' diyecektir, bundan yana hiç kuşku duymuyoruz." dedi.

Canikli, Görele İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi ile Görele Gençlik Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'deki ekonomik dengeleri bozmak için çok büyük, ahlak dışı saldırılarla karşı karşıya kaldıklarını ama hepsinin üstesinden Allah'ın izniyle  geldiklerini belirtti.

Artık bundan sonra en son yöntem olarak uluslararası derecelendirme kuruluşları üzerinden Türkiye'nin ekonomik dengelerini bozmaya çalıştıklarını anlatan Canikli, "O silahları da bitti, atacak mermileri kalmadı, artık bundan sonra Türkiye'nin önü açıktır, hiç kimse Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bundan sonra Allah'ın izniyle zarar verecek hamle yapamayacak, bütün hamleleri ortadan kaldırıldı." diye konuştu.

Canikli, 16 Nisan'da referandum yapılacağını anımsatarak, "Orada milletimize bir öneride bulunuyoruz, diyoruz ki şu anda hükümet sisteminde sıkıntı var, şu andaki hükümet sistemi çatışmayı körüklüyor, hakikaten öyle. 1982 Anayasası'yla şu andaki uyguladığımız sistem yürürlüğe girdi. Öyle bir sistem ki dünyanın hiçbir yerinde yok. Şu anda uygulanan sistem, yani hükümet sistemi dünyanın hiçbir ülkesinde yok." ifadesini kullandı.

Almanya, Avusturya ve bazı ülkelerin referandumda "Hayır" çıkması için terör örgütleriyle beraber kampanya yürüttüklerini vurgulayan Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ey Almanya, madem şu andaki bizim sistemimiz… Bu sistemin değişmesini istemiyorlar, onlar da istemiyor, terör örgütleri de istemiyor, Almanya da istemiyor, Hollanda da istemiyor, Avusturya da istemiyor hükümetleri elbette. Madem bizim şu anda uyguladığımız sistem çok güzel bir sistem o zaman kendi ülkenizde de alın bunu uygulayın, biz size verelim, tepe tepe kullanın, istediğiniz gibi kullanın. Niye kendi ülkelerinde bu sistemi hayata geçirmiyorlar değerli kardeşlerim."

Nurettin Canikli, "Cumhurbaşkanına çok fazla yetki veriyorsunuz" diyenlerin bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Vermiyoruz, zaten Cumhurbaşkanının yetkisi var, şu andaki anayasada Cumhurbaşkanının yetkisi var. 1982 anayasası yapılırken cumhurbaşkanlarına çok büyük yetki vermişler çünkü neden? O dönem ihtilali yapan cuntanın başındaki Kenan Evren'e yetkileri vermişler, ona vermek için yetkiyi bol tutmuşlar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın yetkiye ihtiyacı yok şu anda. Ayrıca 2014 yılında Cumhurbaşkanımız doğrudan halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olması hasebiyle milletten de yetkiyi doğrudan aldı. Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın ilave yetkiye ihtiyacı yok. Cumhurbaşkanımıza yetki almak için bunu getirmiyoruz."

Bunun kuyruklu bir yalan olduğunu ve kesinlikle doğru olmadığını vurgulayan Canikli, "Hatta Cumhurbaşkanının şu andaki anayasada o kadar yetkisi var ama sorumluluğu yok. Cumhurbaşkanı sorumsuz böyle bir şey olur mu? Cumhurbaşkanlarını şimdi sorumlu hale getiriyoruz, elbette bir makama yetki verirsen onun da sorumlu hale getirilmesi gerekir, olması gereken bu. Dolayısıyla inşallah 16 Nisan'da milletimiz bir kez daha kendi geleceği için, kendi çocuklarımız için, kendi evlatlarımız için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' diyecektir, bundan yana hiç kuşku duymuyoruz." diye konuştu.

- "Ne kadar şer cephesi varsa, kusura bakmasınlar hepsi 'hayır' diyor"

Nurettin Canikli, terör örgütü PKK'nın, Fetullahçı Terör Örgütü'yle iki gün önce Almanya'da binlerce terör örgütü mensubunun katılımıyla 'Hayır' kampanyası düzenlediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Açıkça PKK terör örgütü 16 Nisan'da 'hayır' kampanyası düzenliyor, Fetullahçı Terör Örgütü 'Hayır' kampanyası düzenliyor. Onlar 'Hayır' diyorsa bu millet ne diyecek? Çok açık. Ne kadar şer cephesi varsa, kusura bakmasınlar hepsi 'Hayır' diyor. Yani PKK ve Fetullahçı Terör Örgütü öyle bir kampanya yürütüyorlar ki Türkiye içinde ve Türkiye dışında, canla başla 16 Nisan'da 'Evet' çıkmaması için inanılmaz kampanya yürütüyorlar, her şeylerini ortaya koydular. PKK eğer 'Evet' çıkmasını istemiyorsa demek ki yapılan iş doğrudur, getirilen model doğrudur."

- Fındık fiyatları

Fındık fiyatlarında yine aşağı yönlü bir hareket olduğuna değinen Canikli, "Şu anda Giresun kalite 10-11 lira felan. Bakın bu fiyatta beğenmiyoruz, şimdi kaç dolar biliyor musunuz? 3 dolar, beğenmediğimiz şu fiyat 3 dolar. Ben şu olsun, bu olsun demiyorum, her zaman hedefimiz olabildiği ölçüde fındığın fiyatını yüksek tutmak. Bu genel politikamız, temel hedefimiz olabildiği ölçüde fındığın fiyatını yükseltmek, Neden? Çiftçimizin eline çok para geçsin, ikincisi ülkemize daha fazla döviz girsin." değerlendirmesini yaptı.

Nurettin Canikli, 2002 yılında "Fındığın fiyatını fazla yükseltmeyin, fındığın fiyatı fazla yükselirse fındık ekecek olan başka ülkeler var, fındık fiyatı yüksek olursa ekimi cazip hale gelir." diyenlerin bulunduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gürcistan, Azerbaycan, İspanya, İtalya var dediler, başka ülkeler söylediler, 'fındığın fiyatı yüksek olursa bu ülkeler fındık dikimi yapar ve Türkiye'nin ağırlığı azalır'.... Bugün bu iddianın kocaman bir yalan olduğunu anlıyoruz. Bakın aradan geçti 15 yıl, fındığın fiyatı hep yükseldi bugün 3 dolar ama Türkiye yine dünya fındık üretiminin yüzde 75'ten fazlasını tek başına üretmeye devam ediyor. Onun için biz bunların hepsinin farkındayız, bugüne kadar hiç ezdirmedik üreticiyi, bundan sonra da ezdirmeyeceğiz. Hasat dönemine yaklaşıyoruz, şu veya bu nedenle fındığın fiyatı üreticiyi rahatsız edecek hale gelirse, üreticiyi rahatsız edecek şekilde düşerse, fındığın fiyatını yükseltmek için her türlü tedbiri alacağımızdan hiç kimsenin en ufak bir kuşkusu olmasın. Gerekirse müdahale alımı da dahil olmak üzere bütün yöntemleri deneyeceğiz, bundan yana hiç kimsenin kuşkusu olmasın."