Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesinin yargı açısından bir milat olduğunu ifade eden Bozdağ, Türk yargısının Anayasa'ya, hukuka, demokrasiye, milli iradeye, seçilmişlere, herkesin istikbal ve istiklaline yönelmiş darbeye karşı ayağa kalkarak meydan okuduğunu belirtti.

Cumhuriyet savcılıklarının darbe teşebbüsünün ardından soruşturmalar başlattığını anımsatan Bozdağ, her türlü adli işlemin cesur şekilde yerine getirildiğini söyledi.

Bozdağ, "Darbenin başarısız olmasının pek çok nedeni vardır ama emin olun en büyük nedenlerden birisi yargıda 2014'ten beri yaşanan değişimler ve o gece Türk yargısının savcısı ve hakimiyle hukukuna, demokrasisine, milli iradesine ölümüne sahip çıkmasıdır." ifadesini kullandı.

Hakim ve savcı adayları arasında meydanlarda yaralanan gaziler olduğunu dile getiren Bozdağ, onların da her şeyi göze alarak tankların karşısına çıktığını bildirdi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK), yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının bir teminatı olduğunu vurgulayan Bozdağ, yargı içerisinde FETÖ ile irtibatı, iltisakı ya da üyeliği bulunduğu değerlendirilen bazı hakim ve savcıların görevlerine son verildiğini hatırlattı.

"HSYK gereken adımları attı"
Anayasa'daki hakimlik ve savcılık teminatının, hakimlerin ve savcıların görevlerini her türlü endişe, baskı, korku ve tehditten uzak yapabilmeleri için bulunduğunu vurgulayarak, "Yoksa cesur bir şekilde terör örgütlerine üye olmaları, terör örgütlerinin kurucu ve yöneticilerinin talimatlarıyla soruşturma yapmaları, karar vermeleri, tutuklamaları, hüküm kurmaları için hakimlik, savcılık talimatı anayasaya konmamıştır." dedi.

Hakimlik ve savcılık teminatının doğru anlaşılıp, uygulamasının önemine işaret eden Bozdağ, "Bugün herkes şikayet ediyor. 'Neden şöyle oldu, neden böyle oldu' eleştirisini yapıyor. HSYK, Türk yargısını esir almak isteyen, bağımsızlığını ve tarafsızlığını ortadan kaldıran ve herkesin kalbinde şüphe doğuran Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasına dair adımlar atmıştır. Esasında HSYK, yargının rehin edilmesine, bağımsızlığının yok edilmesine 'dur' demiştir. Yargının içerisinde Anayasa, hukuk devleti gereklerine aykırı hareket edilmesine göz yumulmuş olsaydı HSYK vazifesinin gereğini yerine getirmezdi." diye konuştu.

Bozdağ, dünyanın hiçbir yerinde terör örgütü kurucularının, elebaşlarının talimatlarını yerine getirmeyi kendilerini cennete götürecek bir amel zannedenlere hakimlik ve savcılık yaptırılamayacağını vurguladı.

"Hakim, savcıların istediği şekilde karar verdi"
17-25 Aralık sürecine değinen Bozdağ, "İstanbul'da dosya geliyor, savcı gönderiyor el koyma kararı verecek. Torbaların ağzını açmadan hakim, savcıların istediği gibi karar verdi. Neden? Pensilvanya'daki terörist başı Gülen, esirlerine talimat vermişti, gereği yapılacaktı. Bir hakim dosyayı açmadan, mühürlü torbanın ağzını açmadan karar verebilir mi? Mührü bile bozmadan karar verdi. Sonra hukuk, devlet, adalet." ifadelerini kullandı.

"Bu hukuk devleti değil" diyen Bozdağ, bu kararı verenlerin millet adına değil, FETÖ adına karar verdiğini vurguladı. Böyle bir hukuksuzluğun, böyle bir ayıbın Türkiye'ye yaşattıldığını dile getiren Bozdağ, "Şimdi buna dair HSYK böyle bir olay gördüğünde işlem yapmasa ne denir, 'HSYK sigorta vasfını kaybetti' denir. Maalesef geçen dönemde bu konularda ciddi adımlar atılamadı. Atılamadığı için de hukuk devletine, yargıya olan güven çok büyük yara aldı, zarar gördü." dedi.

HSYK'nın aldığı kararlarla bağımsızlık ve tarafsızlık konusundaki şüphe gölgelerinin bertaraf edildiğine dikkati çeken Bozdağ, bunun da yargı içerisinde terör örgütünün, siyasi veya ideolojik yapılanmanın olmayacağının somut göstergesi olduğunu ifade etti.

Adalet Bakanı Bozdağ, yargının Türk milletinin yargısı olarak adalete hizmet vereceğini sözlerine ekledi.

Bozdağ'ın konuşmasının ardından hakim adaylarının görev yerleri kura ile belirlendi.

aa