Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye bir darbeyi yaşadı. 249 insanımız şehit oldu, 2 bin 194 insanımız yaralandı ve 80 milyon insan bu darbeyi bizatihi yaşadı, aracısız yaşadı, doğrudan yaşadı, gözleriyle gördü olup biteni, kulaklarıyla duydu bütün olanları. İnsanların bu yaşadıklarının hepsinin yalan olduğunu söylemek, kurgu olduğunu söylemek, bu 80 milyonun zekasıyla alay etmektir." dedi.

Bozdağ, Kırıkkale Üniversitesinde katıldığı "Uluslararası Savunma Sanayi Sempozyumu" öncesi bir basın mensubunun, "Son birkaç günde birtakım gazetelerde Amerika'dan Kılıçdaroğlu'na mailler geldiği yönünde haberler vardı, manşetler vardı bunu nasıl değerlendirirsiniz?" şeklindeki sorusu üzerine, konuyla ilgili daha önce açıklamada bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun kendi elinde olan bilgi ve belgeleri Türkiye kamuoyuyla paylaşması gerektiğini aktaran Bozdağ, "Her konuda sadece bir suçlama yapıyor, 'bunun elimde bilgisi var, listesi var' diyor. Aynı şeyi ByLock'la ilgili söylüyor vekillerle ilgili. O zaman dürüst bir siyasetçi olarak elindeki bu listeleri kendine saklamaması lazım. Türkiye kamuoyuna açıklaması ve Türk halkının öğrenme hakkına saygı duyması lazım ve bu listeleri açıklaması doğru olandır." dedi.

Bu çağrıyı Kılıçdaroğlu'na hep yaptıklarını dile getiren Bozdağ, "Eğer doğruysanız, dürüstseniz, iftira etmiyorsanız, elinizdeki listeleri açıklayın ve onları Türkiye kamuoyuyla paylaşın. Ama eğer bunu yapmazsanız, o zaman sadece 'çamur at izi kalsın' hesabı bir iftirayı dillendirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bunu ispat etmeyen müfteri olur. Onun için de Sayın Kılıçdaroğlu'nun müfteri duruma düşmemesi için bu iddialarını ispat etmesi ve bunu da Türkiye kamuoyuyla paylaşması lazımdır. Ama bugüne kadar Sayın Kılıçdaroğlu bunu yapmadı, öyle gözüküyor ki bundan sonra çamur atarak, suçlama yaparak, 16 Nisan'a kadar bu tavrını sürdürecek." ifadelerini kullandı.

- "Belli ki Sayın Genel Başkanı da etkisi altına almış, aklını tam kullanamıyor"

Bozdağ, CHP'nin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) söylemlerinin Türkiye'deki sözcüsü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Adil Öksüz ile ilgili darbeyle ilgili FETÖ'nün söylemlerinin iftiralarının Türkiye'deki sözcüsü CHP olmuştur. 17-25 Aralık sürecinde de FETÖ'nün Türkiye'de kalkıştığı hukuk darbesi sürecinde de gördük ki yine o dönemde bütün iftiraların, kumpasların hem parlamento çatısı altında hem parlamento dışında değişik platformların tamamında CHP tarafından sözcülüğünün yapıldığını gördük ve onların savunuculuğu yapıldı. Onların söyledikleri onlar tarafından daha yüksek sesle, daha gür bir şekilde ifade edildi. Şimdi aynı şeyi darbe teşebbüsünden sonra yaşıyoruz. Türkiye bir darbeyi yaşadı. 249 insanımız şehit oldu, 2 bin 194 insanımız yaralandı ve 80 milyon insan bu darbeyi bizatihi yaşadı, aracısız yaşadı, doğrudan yaşadı, gözleriyle gördü olup biteni, kulaklarıyla duydu bütün olanları. İnsanların bu yaşadıklarının hepsinin yalan olduğunu söylemek, kurgu olduğunu söylemek, bu 80 milyonun zekasıyla alay etmektir. Bu FETÖ terör örgütü herkesin zihnini, aklını uyuşturuyor ve kendi saçmalıklarına inandırıp onu kullanıyor. Belli ki Sayın Genel Başkanı da etkisi altına almış, aklını tam kullanamıyor. Eğer aklını kullanmış olsa bu iftiraların Türkiye’de sözcülüğünü  yapmak yerine 'o darbeyi ben yaşadım, benim arkadaşlarım da Mecliste yaşadı. Ben de havaalanına indiğimde onu öğrendim ve olup bitenleri yakından takip ettim. Bunların hiçbirisi bir kurgu değil, gerçeğin ta kendisi' deyip bu iftirayı söyleyenlerin yüzüne çarpması lazım. Ama bakıyorsunuz bunu yapmıyor. Ben defalarca söylüyorum. Bu bilgileri size kim verdi? Biri getirdiyse kim getirdi? Bir mail adresinden gönderildiyse kim gönderdi? Siz bu kişileri tanıyor musunuz, bunlarla bir ortaklığınız, bir ilişkiniz var mı? Tanıyorsanız nereden tanıyorsanız? Bunları açıklayın, yok tanımıyorsanız size gelen bir iftira mailini veya bilgisini hemen sorgulamadan kullanmak, doğru mudur eğri midir diye tartmadan kullanmak bir ana muhalefet liderine yakışır mı? O zaman her müfteri bir belge gönderir, size o belgeyi açıklattırır daha sonra savunamaz duruma düşersiniz ve kendinizi zor duruma düşürürsünüz."

"Şuanda Sayın Kılıçdaroğlu, iddialarını ispat edemeyen bir müfteri pozisyonundadır." diyen Bozdağ, şunları kaydetti::

"Ben onun için de diyorum ki müfteri olmak istemiyorsanız bu iddialarınızı ispat edin elinizde ne varsa bugünden tezi yok televizyonlara, gazetelere verin, savcılıklara verin ve Türk milletine de bunların hepsinin detaylarını açıklayın. 'Ben buna göre inandım, siz de inanın ey Türk halkı' diye o zaman çağrı yapın. Ama FETÖ’nün avukatlığıyla ana muhalefet liderliğini şu anda karıştırıyor. Ben karşımda FETÖ’nün avukatını değil de ana muhalefetin liderini görmek istiyorum. Umarım ki Kılıçdaroğlu ana muhalefetin lideri gibi davranır ve dürüst insanlar gibi elindeki her şeyi kor. Şimdi hep 'hükümet açıklasın' diyor. Bizim elimizde senin iftiralarına dair hiçbir şey yok. Tam aksi biz bu darbeyi yaşamışız. Sen şimdi iftira ediyorsun, 'elimde bilgi, belge, dosya var' diyorsun. O zaman dürüst siyasetçiye düşen şey bunları kamuoyuna açıklamaktır. Ama şimdi açıklayın deyince kaçıyor. Ben de gazeteci arkadaşlara diyorum ki sorun niye kaçıyorsun niye açıklamıyorsun? Senin elini tutan mı var? Elinde büyük belgeler varsa bomba varsa kamuoyuna versen de kıyamet kopsa olmaz mı? Onun için siz de onu lütfen sıkıştırın, sorularınızı sorun ve onlar bunu açıklasınlar."