BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde 31 Mart'ta teröristlerin havan saldırısı sonucu ağır yaralanan ve tedavi gördüğü Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinde şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Halis Sayın'a Allah'tan rahmet diledi.

Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 174. yıl dönümünü ve Polis Haftası'nı kutlayan Destici, Avrupa Güreş Şampiyonası'nda madalya kazanan Türk sporcuları da tebrik etti.

Destici, partisinin 31 Mart yerel seçimlerinde biri bağımsız olmak üzere 6 ilçe ve 5 belde kazandığını aktararak, İl Genel Meclisi seçimlerinde alınan 900 bin civarında oyun medyada doğru yansıtılmadığını iddia etti.

ABD'nin, Türkiye'nin S-400 füzelerini almasına karşı çıkmasını da değerlendiren Destici, Türkiye'nin kendi hava savunma sistemini kurması ve anlaşmadan vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.

Destici, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u açıkladığını hatırlatarak, Türkiye'nin 4,5 yılı seçimsiz tamamladığı takdirde ekonomik anlamda alınacak tedbirlerin güçlü bir şekilde uygulanacağını kaydetti.

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı uyruklulara yapılan yardımların durdurulması talimatının sorulması üzerine Destici, bu talimatın insani ve ahlaki olmadığına, Türk örf ve adetine yakışmadığına işaret etti. Destici, "İçişleri Bakanlığının bu açıklamayı yapan Belediye Başkanı hakkında gerekli işlemi yapacağını, ondan önce de belediye meclis üyeleri ve Bolu halkının buna meydan vermeyeceğine inanıyorum." dedi.

"Her seçim döneminde oy taşıma yapılıyor"

Destici, İstanbul'da seçimin yenilenmesi önerisiyle ilgili soru üzerine, Türkiye'nin seçim sistemindeki eksikliklerin süreci bu noktaya getirdiğini, her seçim döneminde aylar öncesinden oy taşımaların yapıldığına dikkati çekti.

İstanbul'da alınan oyların birbirine çok yakın olduğunu belirten Destici, şu değerlendirmede bulundu:

"Eğer bu iddialar, şaibe boyutundaki bu iddiaların bir usulsüzlük olduğu ortaya çıkarılırsa, bu da delilleriyle birlikte Yüksek Seçim Kuruluna sunulursa, YSK buna göre bir karar verecektir. Ama 'YSK illa iptal ya da ret kararı verecektir' diye bir şey söylemek de doğru değil. Burada YSK'nin kararına herkesin saygı duyması gerekir. Nasıl diğer kararlarına saygı duyuyoruz, buradaki kararına da saygı duyacağız. Efendim işte 'Yüksek Seçim Kurulu vereceği kararla ya Türkiye'yi kaosa sürükleyecek ya da aydınlığa çıkaracak.' demek çok yanlış bir şeydir. Yüksek Seçim Kurulu hangi yönde karar verirse versin, herkesin bu karara bence saygı duyması gerekir. Ondan sonra da o karara göre hareket etmesi gerekir."