KOCAELİ (AA) - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Mısır'da camiye yönelik saldırıya ilişkin, "Maalesef birtakım mahfillerde üretilen 'Frankeştayn'lar artık sadece bölgemizin değil bütün dünyanın başına bela oldu. Adeta laboratuvar ortamlarında üretilerek çoğaltılan teröristler sadece bölgemizi değil aslında dünyanın tamamını tehdit eden, dünyanın tamamını kana bulayan adeta mikroplar haline geldi." dedi.

Işık, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Derince İlçe Başkanlığı 5. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, dün Mısır'da hain terör saldırısında, bir camide, Allah'ın evinde, kutsal mekanda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilediğini belirtti.

"Maalesef birtakım mahfillerde üretilen 'Frankeştayn'lar artık sadece bölgemizin değil bütün dünyanın başına bela oldu. Adeta laboratuvar ortamlarında üretilerek çoğaltılan teröristler sadece bölgemizi değil aslında dünyanın tamamını tehdit eden, dünyanın tamamını kana bulayan adeta mikroplar haline geldi." diyen Işık, şunları söyledi:

"Biliyoruz kendi kendilerine üremediler. Biliyoruz, bu teröristler ve terör örgütleri yerden pıtrak gibi çıkmadı. Bunlar İslam dünyasının istikrarsızlaştırılması, bölgenin destabilizasyonu ve özellikle de kapkara kötü bir İslam anlayışının, İslam algısının dünyaya satılması için üretildi. Şu DEAŞ'ın, şu terör örgütlerinin İslam'a verdiği zararı acaba hangi Haçlı ordusu verebilirdi? Bir barış dini, huzur dini olan İslam'ın algısına acaba dünyada hangi İslam düşmanı bu kadar katkıda bulunabilirdi? Dünyanın küçüldüğü bir dönemde, erişimin, ulaşımın çok kolaylaştığı bir dönemde insanın içerisinde kopan fırtınalara cevap verecek yüce dinimizin bütün dünyanın gözü önünde terörle eşdeğer hale getirme çabaları sanıyor musunuz ki kendiliğinden oluşuyor? Hayır, birtakım laboratuvarlarda üretilen mikroplar elverişli ortamlarda çoğaltılarak, bütün dünyaya yaygınlaştırılıyor ve o yaygınlaştırılan mikroplar sayesinde de hem bölgemiz hem İslam dünyası hem de insanlık büyük bir huzursuzluğun içerisine sürükleniyor."

- "Bugün artık maalesef dünyanın hiçbir merkezi teröre karşı güvenli bir liman değil"

Pek çok bilim kurgu filminde benzer senaryoları izlediklerini vurgulayan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu mikroplar kontrolden çıkar, dünyayı yok etme noktasına gelince bir film kahramanı çıkar, son dakikada, son saniyede bunları yener ama reel hayatta bir film kahramanı çıkıp, son dakikada son saniyede bunları yenemeyebilir. Bugün artık maalesef dünyanın hiçbir merkezi teröre karşı güvenli bir liman değil. Daha düne kadar dünyanın en güvenli şehirleri sıralamasını hiçbir şehre kaptırmayan birtakım merkezler, bugün dünyada hemen hemen her gün terör tehdidi altına girdi. Burada herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Acaba kim nerede hata yaptı, kim nerede yanlış yaptı da bugün terör küreselleşti? Bunun muhasebesi yapılmak zorunda. Zira terörle mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için önce bir hasar tespiti ve durum değerlendirmesinin yapılması gerekiyor."

Başbakan Yardımcısı Işık, bunun yapılmadığı takdirde nihai terörle mücadelede başarının beklenmemesi gerektiğini belirtti.

Dünyada hiçbir ülkenin terörle mücadelede ikircikli davranmaması gerektiğinin ve "Senin teröristin iyi, benim teröristim kötü" anlayışının kesinlikle kabul edilemeyeceğinin altını çizen Işık, "Bunun son örneği özellikle ABD ile PYD arasındaki ilişkidir. ABD'ye ben bizzat Milli Savunma Bakanı olarak o dönemde defalarca izah ettim. Her platformda Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, ilgili bakan arkadaşlarımız, her platformda ABD'ye 'Bu PYD, PKK'nın Suriye koludur. Bununla iş birliği yapmayın. Bununla iş birliği yapmak demek Türkiye'nin düşmanıyla iş birliği yapmak demektir.' Bunu her vesileyle sürekli ifade ettik. Özellikle ABD'de seçimler olup yeni yönetim iş başına gelince, 'Bakın yeni bir başlangıç var. Gelin bu başlangıcı iyi yapalım. Şu PYD ile iş birliğinden vazgeçin.' dedik. 'Biz bunlarla bir süre iş birliği yapmaya mecburuz falan' gibi birtakım gerekçelerle Rakka operasyonunu PYD'yle yaptılar." şeklinde konuştu.

- "Beklentimiz PYD'ye verilen silahların geri alınması"

ABD'nin Rakka operasyonunu yaparken PYD'ye silah verdiğine dikkati çeken Işık, "Dedik ki 'Bu silahlar PYD'nin Rakka'da kullanacağı silahlardan daha öte silahlar.' Özellikle ABD Savunma Bakanıyla bu konudaki yoğun müzakerelerimiz neticesinde o dönemde Milli Savunma Bakanı olarak bana gönderdikleri mektupta 'PYD'yle ilişkimiz geçicidir. Rakka operasyonumuz bitince bu silahları saklayacağız.' dediler." ifadelerini kullandı.

Işık, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trupm'ın yaptığı görüşmede PYD'ye silah verilmeyeceği konusunun karar altına alındığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bu sevindirici bir gelişme ancak bize daha önce yazılı taahhütleri olan Rakka operasyonunun bittiğini açıkladılar. Bu taahhüt Rakka operasyonu bitince PYD'ye verilen silahların toplanmasını içeriyordu. Şimdi hükümet olarak beklentimiz, bu PYD'ye verilen silahların tekrar geri toplanmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nin bu konuda iyi niyetli olduğuna Türkiye kamuoyunu ikna edebilmesi için atması gereken önemli adımlardan birisi bu silahları geri toplamaya başlamasıdır ancak o zaman Türkiye kamuoyu bu konuda 'ABD'nin yeni yönetimi bu konuda verdiği sözü tutmaya başladı' kanaatine sahip olabilir. Bunu ABD'den özellikle bekliyoruz."

Çok zor bir coğrafyada çok zor günlerden geçtiklerini belirten Işık, "Bu coğrafya tarihin ilk dönemlerinden beri zor bir coğrafya oldu. İbn-i Haldun'un 'Coğrafya kaderdir' anlayışının aslında bugün ne kadar geçerli bir anlayış olduğunu daha iyi idrak ediyoruz. Bu topraklar bize de kolay vatan olmadı, yüz binlerce şehit verdik. Hala da şehit vermeye devam ediyoruz. Onun için bu topraklarda yaşamanın bedeli çok dikkatli, çok ferasetli, çok basiretli ama bir o kadar da birlik ve beraberlik ruhuna sahip olmaktan geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Işık, konuşmasının devamında, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana Türkiye'de ve Kocaeli'de hayata geçirilen projelerden bahsetti.