MARDİN (AA) - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Ümit ve temenni ederiz ki Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına yönelik de Türkiye'nin ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım." dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak amacıyla Mardin'e gelen Işık, Valiliği ziyaret etti.

Yapılan çalışmalar hakkında Vali Mustafa Yaman'dan bilgi alan Işık, burada yaptığı konuşmada, kentin sadece ülke için değil dünya için örnek bir şehir olduğunu, özellikle günümüzde tahammülsüzlüğün arttığını, çatışmaların, bölgesel sorunların, bir arada yaşama iradesinin büyük sıkıntı yaşadığı bir süreçte Mardin'in dünyanın barış ve huzur iklimi için örnek bir şehir olarak ön plana çıktığını söyledi.

Bu topraklarda binlerce yıldır pek çok din, dil ve kültürün birlikte iç içe barış ve huzur içerisinde yaşadığını, yaşamaya da devam ettiğini vurgulayan Işık, dünyanın aslında buna ihtiyacının olduğunu, çatışmaya, ayrılıkları ön plana çıkararak ayrışmaya değil aksine ayrılıklara, farklılıklara saygı duyarak birlikte yaşamaya ihtiyacının olduğunu dile getirdi.

Bugün özellikle batı toplumlarında ortaya çıkan İslamofobi, yabancı düşmanlığının özellikle göçmen karşıtlığının batı toplumları için çok büyük tehlike arz etmeye başladığını aktaran Işık, son yıllarda da bu tehlikenin büyüyerek devam ettiğini vurguladı.

Bu açıdan Mardin'in dünyaya ülkenin göstereceği en güzel örnek olduğuna dikkati çeken Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birlikte yaşamak, farklılıklara saygı duyarak herkesin kendi inancına, düşüncesine hayat tarzına saygı duyarak birlikte yaşamak nasıl olur, bunun canlı örneği Mardin'dir. Bu açıdan Mardin kadim bir şehrimiz olarak bizim her zaman önemsediğimiz bir şehir. Bugün yatırımlardan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak Mardin'deki gerek kamu yatırımlarımızı gerekse Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak sayın valimizin yaptığı çalışmaları ihtiyaçlarımızı, sıkıntılarımızı bir masaya yatıracağız."

Daha sonra kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlar temsilcileri ile bir araya geleceklerini bildiren Fikri Işık, onlarla bir görüş alışverişinde bulunacaklarını, onların düşüncelerini ve değerlendirmelerini alacaklarını anlattı.

Gençlerle bir araya geleceklerini, Organize Sanayi Bölgesi'ni gezeceklerini aktaran Işık, "Özel sektör önümüzdeki dönemlerde neler istiyorlar, neler planlıyorlar onları görüşeceğiz. Hükümet olarak onlara nasıl yardımcıları olabiliriz bugün gün boyu bunları değerlendirme imkanımız olacak. Mardin'de en önemli hedefimiz işsizliğin azaltılması, istihdamın artırılması ve Mardin'in o merkez konumuna her geçen gün daha hızla kazanmasının sağlanması." değerlendirmesinde bulundu.

Kentte hayvancılığının güçlü olduğunu dile getiren Işık, bundan sonra da bu ayağın güçlü bir şekilde devamının önemle dikkati çekti.

- "Aslı astarı olmayan bir takım belge müsveddeleri ile siyaset yapılmaz"

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiaları yönelik sorusu üzerine Işık, Kılıçdaroğlu'nun iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu belirtti.

"Ortaya bir iddia koyuyorsan bu iddiayı ispatlamak durumundasın. Şu ana kadar salladı. Belgeleri ne bir savcıya ne adalete teslim etti ne de bir başkasına gösterdi. Benim elimde belge var deyip duruyor. Biz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar çok belge salladığını biliyoruz." diyen Işık, o belgelerin içinin ne kadar boş, gerçeklikten uzak olduğunu ne kadar aslında bazı çevreler tarafından oluşturulup eline verildiğini gayet iyi bildiklerini anlattı.

Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımız çok net açıklama yaptı, böyle bir durum kesinlikle yoktur. Ailenin avukatı bu konuda çok net ifadelerle böyle bir para transferinin olmadığını söyledi. Şimdi çamur at izi kalsın. Hele kamuoyu bunu bir konuşsun mantığıyla siyaset yapılmaz. Bu konular eğer elinizde gerçekten ciddi bir belge yoksa sizi toplumun içine çıkamaz hale getirir. Şu anda da Kılıçdaroğlu her geçen gün toplumun içine çıkamaz hale doğru gidiyor. Eğer varsa bir belgen eğer bu belgen gerçekse bunu bir suç duyurusu olarak aynı zamanda savcılara ver. Onlar baksınlar eğer belgeler gerçekten ciddiyse hukuk gereğini yapsın. Belgeler eğer bir merkezli üretilmişse o zaman sen gereğini yap. Bu işin orta yolu yok.

Sayın Cumhurbaşkanımız net olarak her şeyi ifade etti. 'Eğer benimle ilgili bir şey varsa ben bırakırım' dedi. Ama yoksa böyle çamur at izi kalsın siyasetiyle anamuhalefetin başkanı devam edemez. Bu hem Türk siyasetine de hem Türk halkına da gerçekten bir hakaret niteliği taşır. Aslı astarı olmayan bir takım belge müsveddeleri ile siyaset yapılmaz. Çünkü dürüstlük herkesin ortak buluşması gereken değer. İnsanların itibarı siyasette her şeyden daha önemli.

İnsanlara itibar suikastı yapmaya hiç kimsenin hakkı da haddi de yok. Bu sadece Sayın Cumhurbaşkanımız için de geçerli değil bu herkes için geçerli. Hiç kimsenin itibarına yönelik bir siyaset izlenemez. Bu kabul edilemez. Hepimizin beklentisi Kılıçdaroğlu'nun bir dakika dahi geçmeden bu belge diye salladığı evrakları Cumhuriyet savcılarına, yargıya teslim etmesi basınla da bir an önce paylaşması. Bunu yapmazsa o belgelerin daha doğrusu o iddiaların altında kalır ve o koltuğu bırakmak zorundadır."

- Mardin Kalesinin turizme açılması

Mardin Kalesi'nin turizme açılma ile ilgili soru üzerine Başbakan Yardımcısı Işık, daha önce Milli Savunma Bakanı olarak Mardin'e iki defa geldiğini, ziyaretlerde AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun bu konuyu açtığını anımsatarak, o dönemde arkadaşlarına teknik çalışma yapmaları talimatını verdiğini aktardı.

Işık, "Burası kullanılan bir üs yani bir radar. Bildiğim kadarı ile NATO'nun da faydalandığı bir radar dolayısıyla bununla ilgili bir teknik çalışma yapın diye talimat vermiştim. Bu bir anda bitirilecek bir çalışma değil. Yanındaki tepeye taşınması bir ihtimal olabilir. Bunun teknik olarak askeri değerlendirmesi yapıldıktan sonra bir karar aşamasına gelinir. Şu anda bildiğim kadarı ile üzerinde çalışılıyor." ifadelerini kullandı.

- Rıza Sarraf

Başbakan Yardımcısı Işık, Rıza Sarraf'a ilişkin soru üzerine de ilk mahkemenin dün başladığını, ilk görüşmenin yapıldığını söyledi.

"Burada bir kere Rıza Sarraf'ın kendinden çok emin. Bir suçlu değil de sanki olayları son derece rahat anlatan tavrı herkesin dikkatini çekti. Hatta bazı Amerikalı gazetecilerin yorumları sanki bir CEO gibi anlattı diyor." diyen Işık, şunları kaydetti:

"Ümit ve temenni ederiz ki; Türkiye'ye karşı bir komplonun içerisinde ne Sarraf ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmaz. Türkiye'nin itibarına ve ekonomisine yönelik de bir komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından çok iyi bilinmesi lazım. Bu dava baştan beri Türkiye'ye yönelik bir iftira kampanyasına dönüştürüleceği yönünde güçlü emareler taşıyordu. Özellikle hem Türkiye'nin ekonomik olarak sıkıştırılması bir darboğaza çekilmesi hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir komplonun kurulması ile ilgili işaretler önceden beri geliyordu.

Bu noktada Türkiye böyle bir komploya asla ve asla boyun eğmez. Türkiye bu noktada kendisine yönelik oluşturulmak istenen bu tip senaryolara kesinlikle pabuç bırakmaz. Yakinen bütün ilgili birimlerimiz elbetteki izliyor. Elbetteki orada konuşulan her kelime kesinlikle kaydediliyor, değerlendiriliyor ve gerekli tüm birimlerimiz gerekli değerlendirmeleri de mutlaka yapacaktır. Ama bu davanın Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir özellikle kumpasa dönmemesi için de herkesin çok dikkatli davranması gerektiğini düşünüyoruz. Takip edeceğiz."