Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türk Hava Sahası'nın Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bulunduğu yerlere uçuşa kapatılması konusunda Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan tavsiye kararı doğrultusunda Bakanlar Kurulumuz, uçuşa kapatmıştır. Bundan sonra Türk Hava Sahası'nı kullanarak hiçbir uçak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bulunduğu yerdeki havaalanlarına uçamayacak ve oradan kalkan hiçbir uçak da Türk Hava Sahası'nı kullanamayacak." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Somali'de meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına, Somali halkı ile hükümetine de taziyelerini ileten Bozdağ, terör saldırısının duyulması sonrasında Türkiye'nin Somali ile dayanışma içerisinde olduğunu söyledi.

Bozdağ, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın yanında bir heyet ve gerekli yardım malzemeleriyle beraber Somali'ye gittiğini anımsattı.

Oradaki yaralıların daha önce Türkiye tarafından yaptırılan Recep Tayyip Erdoğan Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındığını bildiren Bozdağ, ilgili bakanlık ve kurumların Somali'deki yaraları sarmak üzere büyük ve kapsamlı bir çalışmayı başlattıklarını ifade etti.

Bozdağ, ilk yardımların Bakan Demircan ile uçakla gönderildiğini, durumu ağır olan yaralılardan bazılarının ise Türkiye'de tedavi edilmesi için adım atıldığını dile getirdi.

Bugün 35 yaralının Türkiye'ye ulaşması ve Ankara'daki bazı hastanelerde tedavi altına alınmasının beklendiğini kaydeden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bu vesileyle terör saldırısını, saldırıyı yapan teröristleri ve bu saldırıyı yaptıranları bir kez daha şiddetle, nefretle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Terörle alınacak bir mesafe yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Uluslarararası toplumun, terörle mücadelede işbirliği ve dayanışmasının son derece önemli olduğuna yürekten inanıyoruz. Türkiye olarak Somali devleti ve halkıyla dayanışma içerisinde olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğimizi ayrıca ifade etmekte fayda görüyoruz."

- "Ülkemize ve milletimize hizmetine kaldığı yerden devam eder"

Eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın bir rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldığını hatırlatan Bozdağ, "Durumunun şu anda iyi olduğuna dair de bilgileri almış bulunuyoruz. Bu vesileyle Sayın Baykal'a hükümetimiz adına da büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Acil şifa dileklerimizi bir kez daha yinelemek isteriz. Umarız ki kısa sürede Sayın Baykal sağlığına kavuşur ve Meclis'te siyasi hayatında ülkemize ve milletimize hizmetine kaldığı yerden devam eder." ifadesini kullandı.

- "Çay fiyatları zamsız şekilde uygulanacak"

Bakan Bozdağ, ÇAYKUR Yönetim Kurulu'nun, geçtiğimiz günlerde çay fiyatlarına yüzde 20 oranında zam yapma kararı aldığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakanlar Kurulumuz bu konuyu da ele aldı ve yüzde 20 yapılan zammın geri alınması kararlaştırıldı. Bu çerçevede ÇAYKUR Yönetim Kurulu, Bakanlar Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda, yapılan yüzde 20 zammı geri alacaktır ve çay fiyatları zamsız şekliyle bundan sonra uygulanmaya devam edecektir."

- "Hiç bir uçak, Türk Hava Sahası'nı kullanamayacak"

Türk Hava Sahası'nın, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bulunduğu yerlere uçuşa kapatılması konusunda Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan tavsiye kararı doğrultusunda Bakanlar Kurulu'nun uçuşa kapattığını bildiren Bozdağ, "Bundan sonra Türk Hava Sahası'nı kullanarak hiç bir uçak, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bulunduğu yerdeki havaalanlarına uçamayacak ve oradan kalkan hiçbir uçak da Türk Hava Sahası'nı kullanamayacak." dedi.

Bozdağ, Türkiye-Irak arasındaki sınırlardan birisi olan İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın, Irak hükümetine devri konusundaki çalışmaların başlatılması hususunda da Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiye kararı aldığını, Bakanlar Kurulunda da İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın Irak hükümetine devri çalışmalarının başlatılması kararının verildiğini açıkladı.

- "OHAL, Türkiye'de devlete ilan edilmiştir"

Milli Güvenlik Kurulu'nun özel bir gündemle toplandığını ve süresi dolmak üzere olan Olağanüstü Hal'in uzatılıp uzatılmaması hususunu değerlendirdiğini aktaran Bozdağ, şunları kaydetti:

"Olağanüstü Hal'in 3 ay daha uzatılması hususunu Bakanlar Kuruluna tavsiyet etti. Arkasından Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulumuz FETÖ/PDY, PKK, KCK, DHKP-C, DEAŞ ve bilimum terör örgütleriyle daha etkin mücadele etmek maksadıyla hızlı karar almak, alınan kararları hızlı uygulamak, OHAL'i gerekli kılan şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, demokrasimizin, hukuk devletinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunması maksadıyla alınan tedbirlerin devamlılığını temin etmek maksadıyla OHAL'in 3 ay daha uzatılmasını karara bağlamıştır ve alınan karar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmiştir."

Bozdağ, özellikle ifade etmek istediği bir hususun bulunduğuna işaret ederek, "OHAL, Türkiye'de devlete ilan edilmiştir. Esasında devleti yönetenlerin kararlarını hızlı alması, uygulaması, terörle etkin ve kararlı mücadele yapması ve Türkiye'yi OHAL'i ilan etmeye zorlayan şartların ortadan kaldırılması maksadıyla bizzat hükümete ilan edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşın rutin hayatında OHAL'in varlığı nedeniyle bugüne kadar herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığının altını çizen Bozdağ, herkesin hayatının OHAL'den önceki hakları ve özgürlükleri neyse aynı çerçevede işlediğini anlattı.

Bozdağ, bu güne kadar bu işleyişte bir sıkıntının yaşanmadığını, bundan sonra da yaşanmayacağını kaydederek, "Sadece terör örgütleri, terör örgütlerinin üyesi teröristler ve bunlara destek verenlere karşı OHAL döneminde alınan tedbirler uygulanmıştır, bundan sonra da aynı şekilde uygulanmaya devam edecektir. Parlamentonun kabul etmesi halinde Olağanüstü Hal 3 ay daha uzatılmış olacaktır." ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Milli Güvenlik Kurulunda, halk arasında Habur Sınır Kapısı olarak bilinen İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın, Irak hükümetine devri konusunda çalışma başlatılması tavsiye edildi hükümetimize. Bakanlar Kurulumuz da bu tavsiye doğrultusunda karar aldı ve bu konuyla ilgili bakanlar, bakanlıklar, kamu görevlileri bu çalışmaları başlattılar. Tabi çalışmalar bittikten sonra bu kapı tamamen Irak hükümetinin kontrolüne geçmiş olacaktır ve orada da Türkiye'nin muhatabı Irak hükümeti olacaktır." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Habur Sınır Kapısının Irak Merkezi Yönetimince devralınması sürecinin başlatıldığını söylediniz. Bu süreçte Türk askerinin desteği söz konusu olacak mı?" sorusu üzerine Bozdağ, şunları söyledi:

"Milli Güvenlik Kurulunda, halk arasında Habur Sınır Kapısı olarak bilinen İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın, Irak hükümetine devri konusunda çalışma başlatılması tavsiye edildi hükümetimize. Bakanlar Kurulumuz da bu tavsiye doğrultusunda karar aldı ve bu konuyla ilgili bakanlar, bakanlıklar, kamu görevlileri bu çalışmaları başlattılar. Tabi çalışmalar bittikten sonra bu kapı tamamen Irak hükümetinin kontrolüne geçmiş olacaktır ve orada da Türkiye'nin muhatabı Irak hükümeti olacaktır."

Başbakan Binali Yıldırım'ın geçen hafta Irak ziyaretinin söz konusu olduğunu ancak bu ziyaretin gerçekleşmediğini, bu ziyaretin gelecek günlerde gerçekleşme ihtimalinin bulunduğunu ifade eden Bozdağ, Irak yetkilileriyle görüşmelerin devam ettiğini aktardı. Bozdağ, bundan sonra da gelip gitmelerin olacağını söyledi.

- "Türkiye bu noktada kararlılığını ortaya koymuştur"

"Irak ordusu tarafından Kerkük'e bir operasyon başlatıldı. Bölgeden gelen son durum nedir?" sorusu üzerine Bozdağ, Kerkük'ün kadim bir Türkmen kenti olduğunu, Irak ve Türkiye'nin Kerkük'ün statüsünün korunması konusunda bu güne kadar iş birliği içerisinde olduğunu hatırlattı.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin yaptığı gayrimeşru ve hukuk bakımından yok hükmünde olan referandumdan sonra bölgede büyük gerginliklerin ortaya çıktığını belirten Bozdağ, Türkiye'nin bu referandumun yapılmaması konusunda Irak Bölgesel Yönetimini bölgenin ateşe atılmaması için defalarca uyardığını anımsattı.

Bu uyarılara kulak tıkayan Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin gayrimeşru referandumu gerçekleştirdiğini dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun bir sonucu olacaktı. Sonuçlar ağır ağır kendisini göstermeye başladı. Hem Türkiye hem Irak hem de İran bir koordinasyon içerisinde bölgeye dönük adımları atmaya başladılar. Türkiye sınırda bir askeri tatbikat başlattı daha önce. Bu tatbikat hala devam ediyor. Irak hükümetine bağlı askerler de bu tatbikata iştirak ediyorlar. Daha önce Erbil ve Süleymaniye uçuşları durdurulmuştu. Türksat'ta Kuzey Irak bölgesine yönelik yayın yapan televizyon kanalları uydudan çıkarılmıştı, Türk askerinin peşmergeye verdiği eğitim ve destekler durdurulmuştu ve Türkiye'nin muhattabının Irak hükümeti olduğu defalarca açıklandı. Hem Başbakanımız hem Cumhurbaşkanımız gerekli temasları yaptı. Dışişleri Bakanlığımız da keza... Cumhurbaşkanımızın İran ziyareti oldu, Başbakanımızın İbadi ile görüşmeleri oldu. Türkiye bu noktada kararlılığını ortaya koymuştur. Bugün alınan kararlarda da Türk hava sahası Kuzey Irak'a uçuşlara tamamen kapatılmıştır. Hem Kuzey Irak'tan uçacak başka ülke uçaklarına hem de bütün uçuşlara tamamen kapatılmıştır. Bundan sonra Türk hava sahasını kullanarak herhangi bir uçak Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin bulunduğu yerdeki havaalanlarına iniş ve kalkış yapamayacaktır. Aynı kararı diğer ülkeler de daha önce aldılar."

- "Türkiye'nin gözü, kulağı, eli oradadır"

Habur Sınır Kapısının devri yönündeki kararın da son derece önemli olduğuna işaret eden Bozdağ, Irak hükümetinin Irak anayasasını korumak, egemenlik haklarını Irak'ın her yerinde tesis etmek maksadıyla attığı adımı, Türkiye'nin olumlu karşıladığını ifade etti.

Bu sürecin hassasiyetle yönetilmesi gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, Kerkük'ün tarihi derinliğine uygun demografik yapısının korunmasının son derece önemli olduğunu kaydetti.

Peşmerge'nin PKK teröristlerine alan açtığına dair haberlerin Türkiye'yi rahatsız ettiğini belirten Bozdağ, bölgede PKK teröristlerinin barındırılmaması ve bu yönde adımlar atılmasını önemsediklerini aktardı.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları söyledi:

"Türkiye, Irak'ın egemenlik haklarının korunmasına, siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne büyük önem vermektedir ve dış politikamızı da bu ana eksenler üzerine ortaya koymuştur. Irak hükümetinin Kerkük'e dönük attığı adım, esasında geç kalan bir adımdır. Çünkü orada Irak'ın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına, siyasi birliğine ve anayasasına karşı bir saldırı vardır. Bu saldırıyı defetmek üzere atılan adımı elbette önemsiyoruz. Bu adım atılırken de bölgenin tarihten gelen demografik yapısının bundan sonra korunması, yeniden tesisinin son derece önemli olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye Kerkük'te olan biten hadiseleri muhattaplerıyla görüşerek anbean yakından takip etmektedir. Milletimiz müsterih olsun. Türkiye'nin gözü, kulağı, eli oradadır. Her şeyi yakından takip ediyoruz, takip etmeye de devam edeceğiz."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanlığı heyetinin Ankara temaslarına ilişkin, "Yarın Dışişleri, Adalet ve İçişleri bakanlarının müsteşar yardımcılarıyla bir araya gelinecek ve birlikte bir değerlendirme yapacaklar. Ben bu vize krizinin uzun sürmemesinin her iki ülkenin de yararına olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin, "ABD ile yaşanan vize krizinin çözümü için ABD'den bir heyet Türkiye'ye geldi. Ne gibi temaslar olacak?" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye ABD ilişkilerinin daha önce çok güçlü sınamalardan geçtiğini ancak hiçbir dönemde vize krizi gibi bir hadiseyle karşılaşılmadığını söyledi.

Bozdağ, Ankara'daki ABD Büyükelçiliğinin Washington'u eksik ve yanlış bilgilendirdiği gibi bir kanaate sahip olduklarını belirterek, doğru bilgilendirmesi durumunda böyle bir kararın alınmayacağını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşıyla yaptığı görüşmelerin ardından bu konuya ilişkin heyetlerin oluşturulduğunu dile getiren Bozdağ, "Yarın Dışişleri, Adalet ve İçişleri bakanlarının müsteşar yardımcılarıyla bir araya gelinecek ve birlikte bir değerlendirme yapacaklar. Ben bu vize krizinin uzun sürmemesinin her iki ülkenin de yararına olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ziyaret iptal edilmedi, ertelendi"

Boğdağ, "Başbakanın Irak ziyaretini iptal edilmesinin gerekçesi nedir? Başika nedeniyle hala bir krizin olduğu ifade edildi. Başika'nın yerinin değişme ihtimali nedir?" soruları üzerine, Başika'daki Türk askerinin varlık nedeninin Irak'ın toprak bütünlüğünü ya da siyasal birliğini tehdit etmek olmadığını söyledi.

Türk askerinin orada işgal maksadıyla bulunmadığını ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Tamamen Irak'ın bugün DEAŞ'la, terörle yaptığı mücadele kapsamında Türk askeri Başika'da bulunmaktadır ve orada DEAŞ terör örgütüyle mücadele edenlere eğitim faaliyeti vermektedir. Irak hükümetinin Başika üzerinde bir rahatsızlığının olduğunu biliyoruz. Bunu bize de hükümetimize de ilettiler. Ama biz de Türkiye olarak bütün iyi niyetimizi, buradaki hedefimizi ortaya koyuyor ve burada Irak'ın aleyhine Türk askerinin bulunmadığını ifade ettik. Sayın Başbakanımızın Irak'a yapacağı ziyaretin iptalinin Başika ile bir alakası yok. Bu ziyaret iptal edilmedi, ertelendi."

"Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yeniden yargılanması yönünde bir talep var. Bu talebin gerçekleşmesi için de Başbakanlığın izni gerekiyor. Bu izin çıkacak mı?" sorusu üzerine Bozdağ, Bakanlar Kurulu'nun gündeminde böyle bir konunun olmadığını belirtti.

Bu konunun, tamamen adli süreç olduğunun altını çizen Bozdağ, "Başbakan Binali Yıldırım'ın değerlendirmesi üzerine vereceği karara göre şekil alacaktır. Bildiğim kadarıyla şu anda Başbakanlığa bu konuda yapılan bir tebligat henüz yok. Bu konuda mahkemenin kararı Başbakanlığa iletildikten sonra, Sayın Başbakanımız bu kararı ve talebi değerlendirecek." şeklinde konuştu.

- "Uyum eksenli bir çalışma yapacaklar"

Bozdağ, "Seçim sisteminin değişmesine yönelik uyum yasaları kapsamında özellikle siyasi partiler ve seçim kanunu üzerinde bir değişiklik yapılacağı ve bu konuyla ilgili bir komisyon kurulduğu haberleri var. Bununla ilgili bizimle paylaşacağınız bir bilgi var mıdır?" sorusu üzerine, 16 Nisan referandumu sonrası Türkiye'de hükümet sisteminin değiştiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Hükümet sisiteminin değişmesiyle beraber pek çok yasada uyum değişikliği zarureti ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanun, milletvekili seçimi kanunu, mahalli idareler seçim kanunu ve cumhurbaşkanlığı seçim kanunu ile siyasi partiler kanunlarında uyum değişikliği yapma zarureti ortaya çıkmıştır. Adalet Bakanlığı bu konuda komisyonlar oluşturdu ve bir çalışma yürütüyor. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla partide de bu yönde, uyum yasalarını çalışmak üzere bir komisyon oluşturuldu. Çıkan haber, seçim yasalarında uyum değişiklikleri üzerine bir komisyon kurulduğu sorusuysa doğrudur. Onlar uyum eksenli bir çalışma yapacaklar. Ayrıca seçim güvenliğine ilişkin belki bazı değişiklikler yapılabilir. Seçim sistemi ve seçim barajına dair de bir değişiklik çalışması olmadığını ifade etmek isterim."

Bir gazetecinin ABD'nin, "acil insani ve sağlık durumlarında ABD vize başvurusu yapabileceği"ne ilişkin kararını hatırlatarak, "Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin benzer durumlarda ABD'ye vize yasağını hafifletmesi mümkün olabilir mi?" sorusu üzerine Bozdağ, "Şu anda o açıklamadan benim haberim yok. Siz aktarınca vakıf oldum. Şu anda heyet geldi Türkiye'ye. Yarın Dışişleri, İçişleri, Adalet Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelecekler ve buradaki sorunları ve çözümleri birlikte konuşacaklar. Biz diliyoruz ki bu kriz tamamen aşılsın, tamamen ortadan kaldırılsın." dedi.

Vize işlemlerinin askıya alınmasının Türkiye ve ABD için sürdürülebilir bir durum olmadığını, iki ülke yönetimini de çözüme zorlayacak bir sorun olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Bazı sorunlar öyle her iki ülkeyi, ülkeleri çözüme mecbur eder. Bu sorun da öyle bir sorun. ABD yönetimini de Türk yönetimini de çözüm noktasında irade koymaya sorunun kendisi zaten zorluyor. Ben eminim ki onlar da bu zorluğun ve mecburiyetin farkındadırlar. Kısa sürede bu sorun çözülür. Kısmi iyileştirmeler değil, tamamen bu işin düzeltilmesi ve ortadan kaldırılması bizim beklentimiz." diye konuştu.

- "Bu çok açık bir itibar suikastıdır"

Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve eşiyle ilgili bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan iddiaları da değerlendirdi.

Bir televizyon kanalında Bakan Kaya hakkında, "gazetecilik, televizyonculuk, medyacılık, meslek etik ve ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan büyük bir iftirada bulunulduğunu" söyleyen Bozdağ, "Bir defa bu iftirayı yapanları ve bu iftiranın dillendirilmesine zemin hazırlayanları buradan şiddetle ve nefretle kınadığımı açıkça ifade etmek isterim. Bu çok açık bir itibar suikastıdır. Bu çok açık bir hukuksuzluktur. Bu çok açık bir iftiradır ve bu çok açık bir ahlaksızlıktır." dedi.

AK Parti hükümetinin, "cumhuriyet döneminin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile en etkin mücadele eden tek hükümeti" olduğunun altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bundan önceki dönemlerde FETÖ ile mücadele etmiş tek bir cumhuriyet hükümeti var mı? Yok. İlk defa bu terör örgütüyle mücadele eden ve mücadelesini ülkenin bekası için de önemseyen hükümet, AK Parti hükümetidir. Başka zamanda bir mücadele vardı da biz mi görmedik. Birilerinin çıkıp bunu açıklaması lazım. Var mı bir örneği? Dersaneleri kim kapattı? Fetullahçı Terör Örgütü'ne vurulan darbeleri kim vurdu? Örgütün darmadağın olmasını hangi hükümet sağladı? CHP mi sağladı yoksa başka bir hükümet mi sağladı? Onun için herkesin çok net ve samimi olması lazım.

AK Parti hükümetlerini, FETÖ'ye karşı yaptığı etkin mücadele nedeniyle birileri suçlamaya kalkıyorsa, çok net söylüyorum, bu FETÖ'nün ağzıdır. Bu mücadeleyi sulandırmak, zayıflatmak, değersizleştirmek için yapılan iftiraların bir parçasıdır. Televizyon kanalı ve bu kanalda sunuculuk yapanlar, bilerek veya bilmeyerek bu terör örgütünün propagandasına kendilerini alet ettirmektedirler. Saygın insanlara haksız bir şekilde saldırmak büyük bir ahlaksızlıktır. Bu ahlaksızlığı yapanları, bu hukuksuzluğu yapanları, bu itibar suikastına yeltenen cellatları buradan bir kez daha kınadığımı ifade etmek isterim."

- "Boşanması söz konusu değil"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Bakan Kaya'nın bugün basın açıklaması yaptığını, bu iftirayı yapanlarla hukuk önünde hesaplaşayacağını ifade ettiğini hatırlattı.

Kaya'nın avukatlarının, İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu bildiren Bozdağ, "Fatma Betül Sayan Kaya, FETÖ ile mücadele konusunda hükümetimiz içerisinde ve dışarısında her zaman dirayetiyle temayüz etmiş birisidir. Boşanması söz konusu değildir. Eşiyle ilgili söylenenler de birer iftiradır. Bu iftirayı dillendirenler büyük bir suç işlemişlerdir, büyük bir vebal altındadırlar. Onun için onları burada bir kez daha telin ettiğimizi ifade etmek isterim." açıklamasında bulundu.