İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, "Biz sadece bu ülkenin içerisinde kendimizi sorumlu tutan bir medeniyet değiliz. Bizim medeniyetimizi kısıtlamak istiyorlar, medeniyetimize iftira atıyorlar. Bu medeniyeti yarına taşımak isteyenleri ekonomik bir krizle, anarşizmle, terbiye etmek istiyorlar. Bunu hep birlikte yaşıyoruz" dedi.

Sabah saatlerinde özel uçakla Trabzon’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir restorantta düzenlenen kahvaltılı organizasyonda gençlerle bir araya geldi. Alkışlarla salona giren yapan Bakan Soylu, yaklaşık 45 dakika boyunca öğrencilerle tokalaştı,  selamlaştı.

Gençlere seslenen Bakan Soylu, medeniyetlerinin kısıtlanmak istendiğini ve iftira atıldığını belirterek, şunları söyledi:

"Etrafımızdaki coğrafyayı unutan bir medeniyet değiliz. 400, 500 ve 600 yıl önce yaşananları unutan bir medeniyet değiliz. Biz sadece bu ülkenin içerisinde kendimizi sorumlu tutan bir medeniyet de değiliz. Bizim medeniyetimizi kısıtlamak istiyorlar, medeniyetimize iftira atıyorlar. Bizim medeniyetimizi taşımak isteyenleri bazen hapse atıyorlar, bazen idam ediyorlar, bazen medya ve gazeteler üzerinden itibarsızlaştırmak istiyorlar. Bu medeniyeti yarına taşımak isteyenleri ekonomik bir krizle, anarşizmle, terbiye etmek istiyorlar. Bunu hep birlikte yaşıyoruz. Ama sizlerin üzerinde büyük yükümlülük ve sorumluluklarınız var. Türkiye 2 bin, 2 bin 500 dolarlık bir ülke olsaydı geleceğe ait ümitsiz olabilirdiniz. Ülkemiz tanklarını, insansız hava araçlarını yapmamış olsaydı bugün umutsuz olabilirdiniz. Ama dikkat edin. Türkiye ötekileştirilen bir ülke değildir. Altını çizmek istiyorum. Avrupa tarafından da ötekileştirilen değildir. Türkiye kora kor mücadele yapılan ve diz çökertilmek istenen, bunun için gayret gösterilen bir ülkedir. 2 bin dolarlık bir ülke olsaydı Türkiye ötekileştirilen bir ülke olurdu."

'OLAY ÇOK FARKLI BİR BOYUT ALMIŞTIR'

Almanya ve Hollanda ile yaşanan gerginliklere değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle devam etti:

"Eğer bugün Almanya ve Hollanda ile dünyanın bazı ülkeleri Türkiye’ye had bildirmeye çalışıyorsa bilmenizi isterim ki, olay çok farklı bir boyut almıştır. Olay kora kor mücadele eden, güçlenen, kendi otomobilini, kendi uydusunu yapacak olan ve kendine ait milli geliri 25 bin dolara çıkarabilecek olan bir Türkiye’ye tahammül etmeme meselesidir.  ‘Evet sen yükseliyorsun, büyüyorsun. Ama seninle mücadele edip, en pahalı olarak nitelendirdiğin Anadolu coğrafyasını elinden alabilmek için çaba sarf edeceğim’ meselesidir. Esas vesayet dış vesayetti, biz bunu hep göz ardı ettik."

'ATACAĞIMIZ ADIMLARI SİZ DEĞİL MİLLET TANIMLAYACAK'

'Trabzon’un gururu Soylu Süleyman' sloganları üzerine konuşmasına ara veren Bakan Soylu kalabalığa, "Asıl sizler bizim gururumuzsunuz" diyerek karşılık verdi ve açıklamalarını sürdürdü. Anayasa değişikliği ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu şunları söyledi:

"Neymiş, parlamento güçsüz olacakmış. Doğru, bir gecede 28 Şubat sürecinde Doğru Yol Partisi’nden 25 milletvekilinin başka bir partiye transfer edildiği bir parlamento daha güçlü. Değil mi? Peki bu millet neden Tayyip Erdoğan’ı seviyor? Siz sesinizi çıkarmazken, bu parlamentoyu güçsüz bir hale düşürürken Marmaris’te, ‘Ben milletimi yalnız bırakamam’ diyerek inip inmeyeceği belli olmadan uçağa binen ve kendisini Allah’a ve bu millete teslim ettiği için. Onlar istiyorlar ki demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlükleri biz tanımlayalım. Ey dünya size sesleniyorum; atacağımız adımları siz değil bu medeniyet ve bu büyük millet tanımlayacak. Bu sizin sorumluluğunuzdadır."

'ZİHNİYET AYNI, BU ZİHNİYET HİÇ ŞAŞMAZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Bakan Soylu, "Bilmenizi isterim çok büyük bir mücadele veriyoruz. Gerçi ben de kendimi çok yoruyorum. Kılıçdaroğlu’na bıraksak o çok daha güzel anlatıyor. Yanlış mı söylüyorum? Cumhurbaşkanımız bir söz etti, 'Buna 5 tane keçi verseniz kaybeder' dedi. Bende bunu izah ettim. Sonra çok kıymetli bir dostum kulağıma eğildi, 'Burada ufak bir yanlışlık var. Keçiler kaybolmaz bu kendisi kaybolur' dedi. Zihniyet aynı, bu zihniyet hiç şaşmaz" ifadelerini kullandı.

FEYZİOĞLU’NA GÖNDERME: ADAMIN CİBİLLİYETİ AYNI CİBİLİYET

Bakan Soylu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun Trabzon Barosu tarafından düzenlenen panelde yaptığı konuşmaya da tepki gösterdi ve şunları söyledi:

"Diyor ki 'Bu Anayasa’yı MHP ile AK Parti oturdu, Apo ile beraber yaptı.' Bak bak, ne yapmışız? Edepten yoksun bir adamın söylediği söze bakar mısın? Şimdi adamın tipine bakıyorsun, adamın boyuna bakıyorsun, ona oy verip oraya getirip Baro Başkanı yapanlara bakıyorsun; size şunu söylemek istedim. Adamın cibilliyeti aynı cibilliyet. 1’inci köprüye, 2’nci köprüye, 3’üncü köprüye 'hayır' diyen bir cibilliyet. Trabzon’da bir baro var, o da aynısı. Hiç yakışmıyor Trabzon’a. Bunu söyleyen adamın yakasına 3 tane rozet takması lazım. Beraber aynı yolda gitmiyorlar mı? Gidiyorlar. CHP’nin, HDP’nin ve FETÖ’nün rozetini takacak. Üçünün de rozetini takacak. Eksik kalıyor ve avukatlarımızı ve hukukçularımızı da gayri kanuni bir şekilde yanlış temsil ediyorlar. Gayri kanuni ve hukuksuz bir şekilde yanlış temsil ediyorlar. Bu kadar açık ve nettir. 16 Nisan’da gerekli cevabı milletimiz verecek. Bunlar bu memleketin ortaya koyduğu bu zenginlikleri ortadan kaldırabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar."

'SİZE BİR SIRRIMIZI VEREYİM'

Yoğun bir çalışma temposunda olduklarını ifade eden Bakan Soylu, "Size bir sırrımızı vereyim. Ben Güneydoğu ve Doğu Anadolu’ya ne kadar gitmişsem, eksiklikleri ne kadar yerinde görmüşsek bilmenizi isterim ki o kadar tedbir alabiliyoruz. Saha bize öğretiyor. Ama eğer gitmezsen devleti kim yönetir biliyor musunuz? Bazen PKK, bazen FETÖ, bazen onların muadilleri. Bürokrasi ne yapıyor? Siyasi irade olmayınca da bürokrasinin hareket kabiliyeti azalıyor ve duruyor. Bu kadar basit. Bugün Türkiye’nin başına gelen en temel felaketler ve kısır döngünün sebebi budur" diyerek açıklamalarını tamamladı.