Soylu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, 2023 sürecine girerken açıkça tahrik alanları oluşturulmak istendiğini belirterek, göç konusunun o tahrik alanlarının bir numaralı malzemesi haline getirildiğini söyledi.

Göçmenler üzerinden yürütülen tahrik kampanyasının en öne çıkan başlıklarından birinin de göçmenlerin vatandaş yapılması meselesi olduğunu ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

"Net bir şey söylemek isterim. Bu dezenformasyon sürecinin aktörlerinin rakamları yalan, anlattıkları süreç uydurma, yazdıkları senaryolar da devlet ciddiyetinden yoksun bihaber, deli saçmalarıdır. Kendi yalanlarına o kadar kaptırmışlar ki vatandaşlık verme yetkisinin göç idaresinde değil, maalesef bunu ana muhalefet partisi genel başkanı da zikretti, üzülerek ifade etmek istiyorum, nüfus idaresinde olduğunu da bilmiyorlar. İşi kimin yaptığını bilmiyorlar, sürecin nasıl işlediğini bilmiyorlar, şartları bilmiyorlar."

Kendi devletini değil bağlı bulunduğu ülkelerin menfaatlerini savunmakla görevlendirilen kişiler olduğuna işaret eden Soylu, bunları zaten deşifre ettiklerini dile getirdi.

Sadece bir dalgaya kapılıp, "Bu da böyledir" demenin devlete, Türkiye'nin geldiği noktaya ve milletin hak ettiklerine hiçbir şekilde yakışmadığını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze, il ve ilçe müdürlüklerimize yılda 25 milyon insan girer. Devletimizin en çok sınandığı merkezler buralardır. Peki şikayet? Biz CİMER'den, kendi şikayet mekanizmalarımızdan, her yerden bunları takip ediyoruz. Ötesinde başka bir şey daha yapıyoruz. Hizmet verdiğimiz bütün alanlarda hizmet alan vatandaşlarımızın önemli bir ölçeğini arıyoruz, 'Hizmetimizden, personelimizden, mekandan memnun musunuz?' gibi 5 soru soruyoruz. Sürekli kendimizi sınava tabi tutuyoruz. Onun için devlet bu kadar ciddi şekilde bu meselelere eğilirken, bu konuda dönem dönem 'Devletin e-Devlet bilgileri çalındı. Devlet vatandaşlıkları verirken neler yapıyor bilinmiyor' gibi gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve bir kişinin kendi devletine yakıştırmaması lazım gelen bir anlayışın paylaşılmasını eğer bilmeden yapılan bir şey değilse devletin itibarını alt üst etmek, otoritesizlik oluşturabilmek, kurallar ve ilkelere bağlı olarak çalışan bütün kurumları suçlamak olarak hem de mesnetsiz bir şekilde iftira atmak olarak değerlendirilebilir."

- "Kanunlar açıktır, prosedürler açık ve nettir"

Bakan Soylu, gündemde kalabilmek, birtakım korkular üzerinden vatandaşların gönlüne telaş düşürebilmek için yapılan açıklamaların kamu kurumları tarafından cevaplandığını anımsattı.

Gezici otobüslerde vatandaşlık verme işleminin yapıldığına ilişkin yalanla karşılaştıklarını anlatan Soylu, "Kimse kusura bakmasın burası bir çadır devleti değildir. Ne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen yabancıların Türkiye'nin nüfus yapısını değiştirmek gibi bir kabiliyeti söz konusu olabilir ne bu idarenin ve devletin, hükümetin, ülkenin nüfus projeksiyonunu başıboş bırakması söz konusu olabilir ne de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmak öyle gelişigüzel basit bir iş olabilir. Kanunlar açıktır, prosedürler açık ve nettir." diye konuştu.

Her işlemde olduğu gibi vatandaşlığa geçme işleminin de belli aşamalarının, şartlarının ve kriterlerinin bulunduğunu aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar kriterlerini sağlamak suretiyle vatandaşlık hakkı kazanan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Suriyeli sayısı 200 bin 950'dir. 113 bin 654'ü reşittir, 60 bin 930'u erkek, 52 bin 724'ü kadındır. 87 bin 296'sı çocuktur. Afganistan uyruklu sayısı da 37 bin 69'dur. Bunun 17 bini Türkmendir. Uygur Türklerinin bir kısmının ikameti yoktu, bir kısmı vatandaş değildi. Şimdi biz hepsini uzun dönemli ikamete çevirdik. Uygur Türkleri dahil olmak üzere Bulgaristan, Yunanistan ve diğer Orta Asya'daki Türk soylular dahil olmak üzere hepsine İstanbul'da Özel Türk Soylular Ofisi kurduk. Bütün hizmetlerini oradan alıyorlar. Şu anda 6 bin 787 Uygur Türkü vatandaş oldu ve yine 2 bininin de vatandaşlık işlemleri devam ediyor. 101 bin 995 Ahıska Türkü vatandaş oldu. Şimdi 2 bin Ahıska Türkünü daha Bitlis Ahlat'ta iskana tabi tutuyoruz."

Soylu, 25 bin 969 yabancı yatırımcının da yine gerekli kriterleri sağlayarak vatandaşlık hakkı kazandığı bilgisini verdi.

Bu yabancı yatırımcılardan elde edilen gelirin 7 milyar 530 milyon dolar olduğunu belirten Soylu, bu insanların yatırımlarının sadece emlak yatırımı olmadığını, iş ve gayrimenkul yatırımları da olduğunu aktardı.

Hazırlanan slayt üzerinden Türk vatandaşlığını kazanmanın yollarına ilişkin ayrıntılı bilgi veren Soylu, genel olarak, evlenme yoluyla ve istisnai olarak 3 tür Türk vatandaşlığı kazanma yönteminin olduğunu hatırlattı.

Başvuru şartlarını taşıyan yabancıların il güvenlik soruşturmalarının yapıldığını vurgulayan Soylu, "Mülakat, il güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakınca görülen ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zaman aşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi 6 aydan fazla hapis cezası alan yabancıların başvuruları reddedilir." ifadesini kullandı.