Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "İstanbul'a deprem gelecek. Aman kurtaralım diye çırpınıyorum. O yüksek binaları kurtaralım diye uğraşmıyorum ki. Onlarda bir tehlike yok. O gözümüzü rahatsız ediyor. Ayrı bir şey. Öbürleri için çabalıyorum." dedi.

Özhaseki, Artvin AK Parti Merkez İlçe 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de belediyecilikte miladın 1994, hükümette ise 2002 olduğunu belirtti.

AK Parti'nin Türkiye'nin meseleleri ile dertlendiğini ifade eden Özhaseki, sorunların çözümü için teşkilatın, her kademesiyle mücadele ettiğini, Türkiye'nin meselelerinde geri durmadığını söyledi.

Özhaseki, Türkiye'ye çok şeyler kazandırmak için gece gündüz çalıştıklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile randevularının genelde gece geç saatlerde olduğunu vurgulayarak, "Hafta sonları programları gelir biz daha Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın programında özel dinlenme diye bir kelime görmedim. Aile ile geçirdiği zaman, istirahat böyle bir şey görmedim. Allah'a hamdolsun bize de onunla yol arkadaşlığı etme şerefini nail etmiş. Biz de hakkı ile iyi niyetle çalışıyoruz." diye konuştu.

CHP'li belediyeler dönemini Türkiye'nin çok iyi bildiğini dile getiren Özhaseki, İstanbul'da ticaretle uğraştığı dönemde CHP'li belediye işçilerinin bankamatik memuru gibi gündüz kahvede vakit geçirip ay sonu maaşlarını aldığını, arada sırada eylem olduğu zamanlarda otobüslerle eyleme katıldıklarını söyledi.

Özhaseki, şöyle devam etti:

"Yolsuzluklar noktasında tescillenmiş tek partidir CHP. Hiç bize öyle dürüstlük efsanesi falan okumasınlar. Öğrencilik yıllarımızda İstanbul'da gece 2-3'e saati kurar kalkarız. Niye? Gecekondu evinde kalıyoruz. İbriklere, leğenlere su dolduralım diye. Unutmadık biz o günleri. Çöp dağlarını hiç unutmadık. Çöp patlayınca 40 kişinin öldüğünü hiç unutmadık."

"Doğru konuşsunlar sizinkiler de hiç değilse"

Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul'a ihanet ettik." şeklinde bir söz söylediğini ve CHP'li üyelerin bunu Plan Bütçe Komisyonu'nda sürekli kendisine sorduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu konuda bir kaç şey söylüyorum. Doğru Sayın Cumhurbaşkanımız bunu söyledi. Neyle ilgili bunu söyledi? Siluetlerle ilgiliydi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin düşündüğünü net söyleyen dobra, dürüstlükte hiç emsali olmayan tek lider Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kendini öz eleştiriye tabi tutuyor. Siluetlerle ilgili bunu söylemişti. Bu dürüstlükle ilgili sizinkiler de nasibini alsın. Doğru konuşsunlar sizinkiler de hiç değilse. Birinci örnek bunu veriyorum. İkincisi İstanbul'a kim ihanet etti? Ben size söyleyeyim. Sene 1950-60, İstanbul'daki gecekondu sayısı 60 binler civarında. 1994 senesinde Sayın Cumhurbaşkanımız belediyeyi devraldığında gecekondu sayısı 640 bin. 700 bine yakın da kaçak yapı var, bir milyon 350 bin. Kim ihanet etti sizce?"

Deprem Yasası hazırladıklarına işaret eden Özhaseki, "'İstanbul'a deprem gelecek. Aman kurtaralım' diye çırpınıyorum. O yüksek binaları kurtaralım diye uğraşmıyorum ki. Onlarda bir tehlike yok. O gözümüzü rahatsız ediyor. Ayrı bir şey. Öbürleri için çabalıyorum. Milyarlarca dolar öbürlerine dökeceğiz. Zamanında keşke o insanlara düzgün planlamalar yapsaydınız da köylerden geldiklerinde 'Gel kardeşim şöyle otur. Binanızı şöyle yapın.' deseydiniz. Kaçak bina yaptırmasaydınız. 'Onlar gelir, bizim arka bahçemiz olur, eylemlere götürürüz. Kafamızdaki dünya düzenine giderken onlarla örgütlü işçi sınıflarıyla gideceğiz.' diye nutuk atmazdınız. İstanbul'u da mahvetmediniz." değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinin 21 yıl belediye başkanlığı yaptığını belirten Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2011 yılında kendisine Kayseri Belediyesinde yolsuzluk dosyası ile iftira attığını, bunu yasal yollardan çürüttüklerini, açtığı karşı davaları kazandıklarını kaydetti.

Özhaseki, AK Parti belediyeciliğinin hiç kimseyi birbirinden ayırmadan yapıldığına dikkati çekerek, hizmetin yanında gönüllerin kazanılması gerektiğini dile getirdi.

"Bizim 15 yıllık dönemimiz yüzümüzün akı"

AK Parti'nin hizmet anlamında çok önemli işler yaptığına değinen Özhaseki, "Bizim 15 yıllık dönemimiz yüzümüzün akı. Geriye dönük hiç kimse yarışamaz bizimle." dedi.

Özhaseki, AK Parti'nin hizmetlerinin yanında vesayeti yıkmak için de çaba harcadığını, bu yolda önlerine, cumhuriyet mitingleri, AK Parti kapatma davası, 367 garabeti, 17/25 Aralık kumpası, Gezi olayları gibi engeller çıkarıldığını söyledi.

Gezi olaylarını kendisinin de iyi okuyamadığını anlatan Özhaseki, ardından Gezi olaylarının bitirilmesi için yapılan taleplerin gerçeği ortaya çıkardığını dile getirdi.

Özhaseki, Anadolu'nun son dönemde mazlumların sığınma limanı olduğuna da işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Balkanlar'da mağdur olmuş her kardeşimiz gelmiş burada huzur bulmuş. Doğuda Arap coğrafyasından herkes geliyor. 100 yıldır beraberiz. Allah ilanihaye birliğimizi korusun. Huzurumuza göz dikenlerin de gözünü çıkarsın. Burada biz etle tırnak gibi olmuşuz fakat bu coğrafyada hani derler ya 'Yari güzel olanın gözüne uyku girmez.' diye. İşte bizim de gözümüze uyku girmemesi lazım. Belaların biri bitiyor, biri başlıyor. PKK diye bir bela vardı. Vardı, diyorum inşallah kaybolacak. 40 yıldır mücadele ediyoruz."

PKK'nın siyasi uzantısının seçimlerde desteklendiğini ve parlatıldığını kaydeden Özhaseki, "Türk milleti oyunlarını bozdu. Sorsanız öz yönetim ilan edecekler. Sonra Barzani devlet ilan edecek. Sonra Suriye'den bir parça koparıyorlar. Bir araya getirecekler. Kime hizmet edeceğini söylemek zaman kaybı olur. Bu şerefsiz kanlı katillere çiçek çocuk muamelesi yaptılar. PKK'lılarla röportaj yaptılar. Aslan gibi delikanlılarımıza kurşun sıkacaklar, çiçeklere basmayacaklarmış. Allah belanızı versin." diye konuştu.

Özhaseki, belediyelere kayyum atadıklarında CHP'nin buna karşı çıktığını belirterek, bunun anlaşılır bir durum olmadığını söyledi.

"Burası Paris, İstanbul olacak diye uğraşmayın"

Özhaseki, Artvin'de olduğu gibi Anadolu'nun pek çok yerinde de nüfus göçleri yaşandığını kaydederek, şunları söyledi:

"Bu nüfusu sabit tutarak az da olsa göç alıp büyütmek esas olmalı. İlle de çok büyüyeceğiz, ille de bir şey olacağız diye gayret etmek her zaman yanlış olur. Çünkü buranın doğası böyle. Daha büyük şehirleşme ve sanayileşme istekleri bu doğayı mahveder, perişan eder. Bu ilde yaşayan insanların aradığı her şeyi bulabilir hale gelmesi, devlet hizmetlerinin belediye hizmetlerinin en güzel şekilde belli bir hale getirilmesi, bana göre bu ile yapılabilecek en büyük hizmettir. 

Burası Paris, İstanbul olacak diye uğraşmayın. Buranın fiziki yapısı belli. Burada yaşayan insanlar, burada yaşadıkları için mutlu olsunlar yeter. Bunun için de gerek devletimiz gerekse son birkaç yıldır ortaya konulan belediyecilik anlayışı, hizmetleri gayet iyi bir noktaya getirmiştir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Ben de üzerime düşen ne varsa Artvin için yapmaya hazırım."