ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesine ilişkin, "O gece 250 vatandaşımız şehit, 2 bin 193 vatandaşımız gazi oldu. 8 çocuk, 11 kadın şehidimiz var. Uzvunu kaybedenler, sakat kalanlar, yatağa mahkum olanlar var. Annesiz, babasız kalan 400'e yakın yetim ve öksüz evladımız var 15 Temmuz sonrası." dedi.

Kaya, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün (BYEGM) davetlisi olarak 15 Temmuz anma etkinlikleri kapsamında gelen yerli ve yabancı basın mensuplarıyla Genel Müdürlük'te bir araya geldi.

Konuşmasına, 15 Temmuz'da hiç tereddüt etmeden vatanı ve özgürlüğü için canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle yad ederek, gazilere acil şifalar dileyerek başlayan Kaya, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamındaki bu program için Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne ev sahipliği için teşekkür etti.

Şehit gazeteci Mustafa Cambaz'ı rahmetle, minnetle yad eden Bakan Kaya, Türk medyasının o karanlık gecenin aydınlığa dönüşmesinde çok büyük bir payı bulunduğu, Cambaz'ın o mücadelenin bir simgesi olduğunu söyledi.

"15 Temmuz'un kahramanlarından biri de Türk medyasıdır." diyen Kaya, medyanın büyük ölçüde bu darbenin karşısında yer aldığını, örnek bir tavır ve mücadele sergilediğini aktardı.

Bakan Kaya, dünya basını için de örnek ve ilham kaynağı olacak bu cesur ve kararlı duruşundan dolayı medyaya, medya mensuplarına teşekkür etti.

"Fotoğraflarla 15 Temmuz" sergisini gezdiğini belirten Kaya, bu kareleri çeken foto muhabirlerini tebrik etti.

Kaya, fotoğrafların büyük bir badire olan 15 Temmuz'un, aynı zamanda büyük bir zafer olduğunu da gösterdiğine dikkati çekti.

- "Demokrasiye, özgür düşünceye düşman bir terör örgütü"

Bakan Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılına yaklaşıldığını hatırlatarak, bu darbe girişiminin, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi boyunca yaşadığı en korkunç saldırı olduğunu söyledi.

Bunun sadece bir darbe girişimi olmadığını, ekonominin, terörün ve çeşitli enstrümanların kullanılarak bir sürecin sonunda yaşanan bir işgal girişimi olduğunu dile getiren Kaya, "O gece 250 vatandaşımız şehit, 2 bin 193 vatandaşımız gazi oldu. 8 çocuk, 11 kadın şehidimiz var. Uzvunu kaybedenler, sakat kalanlar, yatağa mahkum olanlar var. Annesiz, babasız kalan 400'e yakın yetim ve öksüz evladımız var 15 Temmuz sonrası." dedi.

15 Temmuz'un failinin FETÖ olduğunu ve iş birlikçilerinin bulunduğunu vurgulayan Kaya, FETÖ'nün, içeride ve dışarıda belli güçlerin emrinde olan silahlı bir terör örgütü olduğunu, bu gerçeğin 15 Temmuz'da kesin bir şekilde ispatlandığını kaydetti.

Kaya, "FETÖ deyince, aklınızda PKK veya DEAŞ gibi bir terör örgütünün canlanmasını bekliyoruz. FETÖ terör örgütü, PKK'dan, DAEŞ'ten farklı bir terör örgütü değildir. Kullandığı taktikler, maddi gücü ya da imajı bu gerçeği görmenize engel olmasın." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün, Türkiye'de bir katliam yaptığına, insanları öldürdüğüne işaret eden Kaya, küresel bir ağa sahip olan bu örgütün, eğitim kurumlarını ve din üzerinden toplumları ifsat ettiğini, tüm insanlık için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Kaya, FETÖ'nün demokrasiye, özgür düşünceye düşman bir terör örgütü olduğunu anlattı.

- "Bu direnişin dünyada eşi ve benzeri yoktur"

Kaya, 40 yıldır bugünler için hazırlık yapan bu sinsi yapının oluşturduğu tehdidin, bugün hala faaliyet gösterdiği ülkelerin geleceği için de çok büyük tehdit olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ, kamu kurum ve kuruluşlarımıza sızarak, Türkiye düşmanı terör örgütleriyle iş birliği içerisine girerek ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu bu ülkede göstermiştir. Milletimizin kutsal değerlerini, dini hassasiyetlerini istismar etmişlerdir. Eğitim faaliyetleri için açtıkları okullarda kurşun asker yetiştirdiler, bu okulları terör faaliyetlerinin odağı haline getirdiler. Bütün bunlar 15 Temmuz sonrası savcılarımız tarafından belgeleriyle tespit edilmiştir. Şimdi kamu kurumlarımızda bu terör örgütüyle bağlantısı olan kişileri ayıklıyoruz.

Hukuk önünde hesap veriyorlar ve hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alacaklar. Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, seçilmiş Cumhurbaşkanımızı ve hükümeti devirmeye çalışmanın, TBMM'yi yok saymanın, masum vatandaşları şehit etmenin, yaralamanın elbette bir karşılığı olacaktır. 15 Temmuz darbe girişiminin tam bir işgal hareketi olduğunu asla unutmamamız gerekiyor. Milletimiz teröristlerin işgal girişiminde büyük bir direniş göstermiştir. Bu sivil bir direniştir. Bu yönüyle de bu direnişin dünyada eşi ve benzeri yoktur."

- "İki çocuğumu evde bırakarak o gece sokağa çıktım"

Bakan Kaya, "15 Temmuz'u anlamak için o geceyi yaşamak gerekiyor. O gecenin tanıklarıyla konuşmadan, şehitlerimizin kabirlerini ziyaret etmeden, yakınlarının acı ve gözyaşlarını paylaşmadan hakikati tam olarak anlamak mümkün değil. Gencecik delikanlıların şarapnel parçalarıyla nasıl yere düştüklerini görmeden 15 Temmuz'u anlayamayız. Kendimizi bebeğini evde bırakarak vatan savunmasına koşan ve şehit düşen kadınlarımızın yerine koymadan, empati yapmadan 15 Temmuz'u anlayamayız." diye konuştu.

Milletin gösterdiği fedakarlık ve cesareti anlamak için empati yapılması gerektiğini anlatan Kaya, "Biliyorum birçok video izlediniz, fotoğraflar gördünüz, tanıklıklar dinlediniz. Ancak 16 Temmuz sabahından bu yana şehit yakınları ve gazilerle birlikte olan bir siyasetçi ve insan olarak şunu bilmenizi istiyorum, ölenler, yaralananlar, hayatının akışı sonsuza dek değişenler, birer insan." dedi.

Asker kılığındaki teröristler tarafından insanların öldürüldüğünü aktaran Kaya, Meclisin bombalandığını, polislerin, gençlerin kendi kurşunlarıyla vurulduğunu söyledi.

Kaya, "Az önce bahsettiğim gibi empati yapmayı deneyin, gözlerinizi kapatın ve düşünün. Yaşadığımız saldırının, ihanetin büyüklüğünü daha iyi anlayacaksınız. Ben bir anneyim ve ben kadın bir siyasetçi ve Bakan olarak iki çocuğumu evde bırakarak o gece sokağa çıktım. Çocuklarımla helalleşerek, onları önce Allah'a, sonra anneme emanet ettim." dedi.

Siyasetçiler olarak o gece vatan, hürriyet ve demokrasi adına her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını anlatan Kaya, milletin kendilerine yüklediği büyük bir sorumluluk olduğunu, o gece bu sorumluluğun gereğini yerine getirdiklerini belirtti.

Basın mensuplarına darbe gecesi yaşananları anlatan Kaya, darbe sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vakarlı duruşu, cesareti, halkı meydanlara ve hava limanlarına davet etmesinin, o gecenin en önemli kırılma noktası olduğunu kaydetti.

- "Bu zaferin asıl kahramanı gazi milletimizdir"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, "Elbette bu zaferin asıl kahramanı gazi milletimizdir. Milletimiz demokrasi ve özgürlük testinden zaferle çıkmıştır. 15 Temmuz, Türkiye demokrasisi açısından bir dönüm noktası olmuştur. 15 Temmuz, sadece Türkiye'nin değil, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyanın da sınavı olmuştur. Doğrusu Avrupa'nın, ABD'nin darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren tepkisiz kalmalarını, ilerleyen saatlerde de sadece izliyoruz açıklamalarıyla yetinmeleri demokrasi adına üzücü bir durumdu ve bize hayal kırıklığı yaşattı." diye konuştu.

FETÖ terör örgütü mensuplarının ve örgüt liderinin sunulan tüm bilgi, belge ve delillere rağmen halen Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde bulunmalarının kaygı verici olduğunu aktaran Kaya, bu tavrı referandum dönemindeki Hollanda ziyaretin de de yaşadıklarını söyledi.

Kaya, Avrupa için, Hollanda için, AB üyesi bir ülke için o gece yaşananların utanç olduğunu, insanlık dışı bir muameleye maruz kaldıklarını anımsattı.

Bugün de bazı antidemokratik tutumların devam ettiğini dile getiren Kaya, demokrasisini korumak için 250 canını feda etmiş bir millete, özellikle son 15 yılda demokrasisini güçlendirmiş bir ülkeye yapılan bu muamelenin büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti.

Bakan Kaya, "Biz AB üyesi ülkelerden teröristlere değil, şehit ailelerimize, yaralı gazilerimize kulak vermelerini bekliyoruz. Terörle mücadele eden, kanlı bir darbe girişimini atlatmış bir ülke olarak ilan ettiğimiz OHAL, eleştiri konusu oluyor. Ancak terör saldırısı yaşayan bütün Avrupa ülkeleri de aynı yola başvuruyor. Doğrusu da bu, biz Avrupa'yı anlıyoruz. Ancak muhataplarımızdan aynı anlayışı görmeyi bekliyoruz." ifadesini kullandı.

Kaya, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin teröre karşı mücadelesi, Avrupa'nın güvenliğinin sağlanması bakımından da son derece önemli bir konuma sahiptir. Buradan, sizin aracılığınızla bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. Türkiye, terörün sonlandırılması konusunda büyük bir özveriyle, hem sahada hem masada tüm imkanlarını seferber etmiş durumdadır. Avrupa ülkelerinin de artık Türkiye'nin bu ilkeli duruşuna eşlik etmesi gerekiyor. Uzantıları Pensilvanya'da, Batı'da olan FETÖ ve PKK/PYD terör örgütlerine gösterilen özel ilgi ve himaye girişimleri asla barışa hizmet etmemektedir. Teröre karşı hep birlikte ve tavizsiz bir şekilde mücadele etmeliyiz. Avrupa ülkeleri ve Amerika, çok geç olmadan yaptıkları hatadan dönmelidir."

- "Seçilmiş bir Cumhurbaşkanını diktatör olarak yaftalamak istediler"

15 Temmuz'da yaşananları yansıtmak konusunda oldukça mesafeli davranan Batı medyasının demokrasi ve insan hakları yerine teröristlerin yanında saf tutmasını anlayamadığını dile getiren Kaya, şunları kaydetti:

"Sokaklarda olayların nasıl cereyan ettiğini zamanında ve doğru aktarmaya odaklanmak yerine, ön yargılı ve taraflı analizler vermekten çekinmeyen bazı medya organları, yaşananları Cumhurbaşkanımızın taraftarlarıyla karşıtları arasında bir çatışma olarak göstermekten çekinmedi. Bu da yetmezmiş gibi iftira dolu manşetler atarak Cumhurbaşkanımıza çirkin yakıştırmalar yaptılar. Milli iradeye, vatanına ve milletine sahip çıkan seçilmiş bir Cumhurbaşkanını diktatör olarak yaftalamak istediler.

Birçok Avrupa Birliği ülkesinde ve ABD'de etkin faaliyetler yürüten lobiler, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir algı operasyonu yürütüyorlar. Ölüm tehditleri dahil birçok çirkin sözleri manşetlerine taşıyan dergilere, meydanlara asılan afişlere göz yumulmaktadır. Burada açık bir şekilde şiddete davet var, hedef gösterme var, itibarsızlaştırma var. Bunun demokrasiyle, özgürlükle alakası yok. Burada biz iyi niyet olduğunu düşünmüyoruz."

Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi olarak geldiği her makama seçimle geldiğini, her zaman milletle bir ve beraber olduğunu söyledi.

- "FETÖ'nün kökü kazınıncaya kadar bu mücadelemiz sürecek"

Böylesine büyük bir travma yaşamasına rağmen Türkiye'nin hızla 15 Temmuz'un yaralarını sarmaya, hedeflerine ilerlemeye devam ettiğini anlatan Kaya, temel gündemlerinin demokrasi, adalet, kalkınma ve reform olduğunu aktardı.

Kaya, "15 Temmuz'un hesabı sorulana kadar, FETÖ'nün kökü kazınıncaya kadar bu mücadelemiz kesintisiz sürecektir. Ama bu mücadeleyi sürdürürken reform gündemimizden de taviz vermeyeceğiz." dedi.

Türkiye'nin demokrasisinin güçlü olduğuna işaret eden Kaya, darbe girişiminden 9 ay sonra 16 Nisan'da gerçekleşen Anayasa değişikliği için referandum gerçekleştirildiğini, yeni anayasa değişikliğinin yüzde 51,4 oyla milletten onay aldığını aktardı.

Türkiye'nin her türlü anti demokratik çabaya rağmen demokrasini yaşatmaya, güçlendirmeye devam edeceğini ifade eden Kaya, milletten alınan güçle geleceğin güçlü Türkiye'sini inşa etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

- "Sergideki fotoğraflar, o geceyi anlatıyor"

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, buradaki konuşmasında, Bakan Kaya'nın teşriflerinin kendileri için onur olduğunu söyledi.

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği üyelerinin çektiği, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinin anlatıldığı fotoğrafların yer aldığı serginin BYEGM'de açıldığını ifade eden Akarca, yabancı basın mensuplarının sergideki fotoğraflardan, o gece neler yaşandığını anladıklarını belirtti.

Batı medyasının çeşitli olaylarda Türk polisini acımasızlıkla suçladığını hatırlatan Akarca, Bakan Kaya'nın Hollanda'da Türk vatandaşlarıyla buluşmak istemesi üzerine atlarla, coplarla insanların üzerine yürüyen Hollanda polisinin gösterdiği muameleyi eleştirdi.

Akarca, bütün dünyanın Hollanda polisinin bu acımasızca muamelesini gördüğünü belirterek, bunun fark edilmesini sağlayan Kaya'ya şükranlarını iletti.

Ardından Bakan Kaya ve Akarca, BYEGM'nin açtığı "Fotoğraflarla 15 Temmuz" sergisini gezdi.