Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Konya'da Meram Belediyesi tarafından Şükran Mahallesi'ne yapılan kentsel dönüşüm projesinin 'Miras'adlı programa katıldı. 'Geçmişi ihya ile geleceği inşa 'temalı  programda Konya'nın 1000 yıllık tarihi 600 metrekare sahnede, 500 metrekare dev ekranda, 3D video mapping şovları, koreografik dans gösterileri, drama ve sahne sanatlarının buluştuğu görsel şölenle anlatıldı.    
 
BAKAN ÖZHASEKİ, KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ YANLIŞLIKLARA TEPKİ GÖSTERDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir çok belediyenin kentsel dönüşüm yaparken yanlışlıklar yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
 
 "Türkiye'nin bir çok yerinde kentsel dönüşüm denildiği zaman bir çok belediye başkanı arkadaşımız ne yazık ki, oradaki binaları yıkıp yenilemeyi, yenilerken kendi içerisinde yoğunluğu iki misli artırarak, yarısını müteahhide verip, yarısını da vatandaşa dağıtıp işin içinden pratik bir şekilde çıkmayı maharet sayıyorlar. İşin garip tarafı o yıktıkları yerler bir gün yıkılabilecek yerler iken, kendi yaptıkları o çirkin yerler 50 yıl, 100 yıl bir daha yıkılamayacak." 
 
Özhaseki, ülkemize belediyecilik anlayışının batıya oranla 200- 300 yıl sonra geldiğini ancak batı ülkelerindeki binaların hala sağlam olduğunu vurguladı.  
 
GECEKONDULAŞMA 
Ülkemizde şehirleşmenin 1920'li yılların sonlarında başladığını ifade eden Özhaseki, "Şehirleşme başladığında o planlar çıkmış ama büyük şehirlere göç dalgası başlamış. O göç dalgasıyla birlikte hazırlık yapması gereken kurumlar bu konuda bilgisiz, biraz da ideolojik tavırlardan dolayı büyükşehirlerin etrafı çepeçevre gecekondularla dolmaya başlamış" dedi.  
 
İstanbul'da  çöplerin alınmadığı, susuzluğun baş gösterdiği, işçilerin kahvehanelerde oturup bankamatik işçisi olarak çalışıp, sadece otobüslerle eylemlere katıldığı dönemlerin olduğunu anlatan Özhaseki, "Ana muhalefetin  belediyelikleri döneminde, Kayseri de bile 3 dönem oldukları dönem de 50 den fazla gecekondu mahalleleri oluştu. O gecekondu mahalleleri oluşurken, hep seyrettiler, sonrada çözüm noktasında sorunlarıyla birlikte yüzüstü bıraktılar." dedi.  
 
ARABESK MEDENİYETİ 
Bakan Özhaseki, Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapılan binalara çıplak gözle bakıldığında bile o binaların hangi medeniyete ait olduğunun anlaşıldığını belirtti. Özhaseki, şunları söyledi:
 
 "100 yıldır mimarlık fakültelerimiz var. Paramız var, pulumuz var, bilenlerimiz var. Mimarlarımız var. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Şu ortaya koyduğumuz mimarı tarz için ne medeniyeti diyecekler ki, olsa olsa arabesk medeniyeti diyebiliriz. Koca koca cam binalar, yanında gökdelenler, onun yanında bakıyorsunuz bir tamirhane, onun yanında öksüz kalmış gibi bir tarihi eser. Yan yana iç içe geçmiş vaziyette. işte bütün bunları ortaya koyacağımız şehircilik anlayışıyla dizayn edilmesi lazım." 
 
İSTANBUL DEPREMİ 
Ülkemizin deprem kuşağı bir bölgede olduğunu kaydeden Özhaseki, binaların sağlıksız ve sağlam olmadığına değindi. Mimar Sinan'ın Süleymaniye Camii'ni yıllar önce depreme dayanıklı olarak yaptığını ifade eden Özhaseki, "Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'ni ortaya koyarken, gemi iskelesi gibidir adeta. Aşağı doğru temeller ağ gibi örülmüştür ki, deprem sarstığında her bir alanında eşit şekilde yayılarak o muhteşem esere zarar vermemektedir 500 yıl önce düşünülmüş bu" diye konuştu.
 
 
İstanbul'da olması beklenen depreme değinen Bakan Özhaseki, "Şimdi hepimizi korkutan İstanbul için bir deprem gerçeği var. Bütün bilim adamları bunu söylüyor. Ben bu konuda uzman değilim ama onların anlattıklarından şunu anlıyorum; Kuzey Anadolu fayı, 1939'da Erzincan'da başlamış, üç sene sonra Niksar'da, birkaç sene sonra Tosya'da, daha sonra Bolu'da Abant'ta, en son 1999'da Adapazarı'nda, Gölcük'te patladı. Şimdi Marmara açıklarında bu bir gün patlayacağına göre, bu süre hususunda da hocalarımızın büyük bir çoğunluğu önümüzdeki 15 yıl içinde bu deprem olacak dediklerine göre, bizim şimdi bunu seyretmemiz mi gerekiyor? Hiç tedbir almayalım mı? İşte bir gayret ve çaba içindeyiz. Onun için uğraşıyoruz. İstanbul için 600 bin bağımsız birim riskli görünüyor. Bütün bu gerçekleri bilerek, tedbir aldık, altyapısını hazırladık, sıkıntıları biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza sunumlar yaptık. Kentsel dönüşüm hususun da karşılaşabileceğimiz zorlukları anlattık. Onlara çözüm noktası konusunda elimizden ne geliyorsa onu yapmamız konusunda bu seferberliği ilan etmemiz gerektiğini söyledik ve seferberliği ilan ettik" ifadelerini kullandı.
 
 
Seferberliği ilan ettikten sonra ilk olarak bakanlığına bağlı sosyal tesisleri satılığa çıkarmaya başladıklarını anlatan Özhaseki, "Bizim İller Bankamızın 21 yerde sosyal tesisi var. Bütçe oluşturmak için hepsini satılığa çıkardık. O sosyal tesisler bir gün yapılır, insanlar başka yerlerde de yemek yiyebilirler. Ama bizim sosyal tesislerimizden elde edeceğimiz gelirden kentsel dönüşüm yapacak belediyemize sıfır faizle dağıttığımızda, bütün belediye başkanlarına sanki bir moral geliyor ve binlerce evin dönüşümünü yapacaklarını düşünüyorum. Fedakarlığa kendimizden başlıyoruz. İller  bankasındaki bütün karı bu fona aktarıyorum ben. İller bankasında hibe fonların hepsini bu fona ayırıyorum. Yurt dışında ve içinde yaptığı işlerden kazandıkları paraların hepsini bu fona ayırıyorum. Ayrıca yurt dışından kullanacağımız bazı uzun vadeli kredileri de bu fona ayıracağız" dedi.