MHP Lideri Bahçeli "Hadi CHP, HDP, FETÖ, PKK, PYD-YPG, DHKP-C, eli kanlı aydınlıkçılar itiraz ediyor da, Avrupa ülkelerine ne oluyor, onlar niye hopluyor?" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli twitter adresinden önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:

On sekiz maddeden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM’de kabulü 21 Ocak 2017’dir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin omurgasını teşkil eden anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum tarihi de 16 Nisan 2017’dir.

Değişen, değişecek olan rejim olmayıp hükümet sistemidir. Yeni sistem inşasının demokratik yollarla sağlanacak olması da büyük kazançtır.

Ülke ve dünya gündemi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne kilitlenmiş, tartışmalar keskinleşmiş, tahrik ve tahripkar bakışlar kamçılanmıştır.

İbn-i Sina boşuna söylememiş; hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Şu sıralar bakan ama görmeyenlerin sayısı ne çoktur!

Türk milleti meşru ve egemen iradesiyle hükümet etme sistemini değiştirecektir. Peki Avrupa niye kaynamakta, niye kayış atmaktadır?

Hadi CHP, HDP, FETÖ, PKK, PYD-YPG, DHKP-C, eli kanlı aydınlıkçılar itiraz ediyor da, Avrupa ülkelerine ne oluyor, onlar niye hopluyor?

İnanıyorum ki, Türkiye’de yapılacak sistem değişikliği Avrupa’nın demokratikleşmesinde teşvik edici rol oynayacak, ilham verecektir.

Anayasal monarşiyle yönetilen ülkelerin gerçek demokrasiyle buluşup prangalarından kurtulmasına 16 Nisan Referandumu öncü olacaktır.

Atını nallayıp itini yallayarak vatandaşlarımızın üzerine salan ve saldıran Hollanda niye rahatsızdır? Bu vahşilik, bu vandallık niyedir?

16 Nisan’dan sadece Hollanda mı çekinmektedir? Elbette hayır! Kral ve kraliçelerin elinde bulunan Avrupa ülkelerini korku sarmıştır.

Belçika, Danimarka, İspanya, Norveç, İsveç ve de içten içe Birleşik Krallık Türkiye’nin kendi iradesiyle sistem değiştirmesinden ürkmüştür.

Hollanda’da 15 Mart’ta yapılacak seçimler demokratikleşme için milat, rejim değişikliğinin kıvılcımını çakması açısından da tarihi fırsattır.

Bu vesileyle Hollanda’da yaşayan soydaşlarımıza, vatandaşlarımıza sesleniyorum: Türkiye-Hollanda ilişkilerini gerenleri sandıkta unutmayın!

Türk milletine hakaret eden, kötü söz sarfeden, barbarlık ve kaba güçle insanımıza, değerlerimize saldıran partilere taviz ve onay vermeyin.

Şayet Türk ve Türkiye düşmanlığını meslek edinmiş partilerde Türk soylu aday varsa çekilmesi, demokratik tepkisini göstermesi temennimdir.

Avrupa kendine bakmalı, asırlık monarşik yönetimlerin tasallut ve ambargosundan kurtulmayı denemeli, bunu da başarabilmelidir.

Hasta olanın şifa dağıtması, reçete yazması akıl ve mantık dışıdır. Avrupa ağır hastadır, Hollanda komadadır ve kriz üstüne kriz geçirmektedir.

Türk milleti 16 Nisan’da sandığa gidecektir. Hiç kimse, hiçbir sözde demokrasi ve özgürlük şampiyonu gocunmasın, gücenmesin, işine baksın.

Son yurdumuzdan yayılacak milli irade ve demokrasi depremi yaşlı kıtayı çatır çatır sallayacak, sonunda acı gerçekleriyle yüzleştirecektir.

Son tahlilde, Avrupa’nın demokratikleşmeye ihtiyacı kaçınılmaz ve ertelenemez boyuttadır. 16 Nisan bu nedenle küresel de önemdedir.

Diyorum ki, bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez. Devlet için evet, millet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet.

Türk milleti evet dedikçe, Avrupa ülkeleri titreyip tökezliyor. Tahtlar sallanıyor, taç giyenlerin yüzleri sararıp yüreklerine korku düşüyor.

İnanarak söylüyorum, Dünya ve Avrupa’ya bir evet yetecek, Türkiye evetle yenilmezliğe yükselecektir.

Sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet; 16 Nisan’da evet.

16 Nisan’da Türkiye’de hükümet sistemi değişecek, Avrupa’da ise rejim değişikliğinin ilk adımı atılacaktır. Evet, meselenin özü budur.