MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Anayasa Değişikliğine İlişkin Yalanlar ve Gerçekler" başlıklı bir çalışma hazırladı.

Anayasa değişikliği referandumuna yönelik iddiaların yalan ve kara propaganda üzerinden şekillendirilmeye çalıştığını belirten Akçay, "Anayasa değişikliğe hayır diyenlerin iddialarındaki yanlışları görmek Anayasa değişikliğinin neyi getirdiğini, neyi getirmediğini gözler önüne serecektir." ifadesini kullandı.

Akçay'ın hazırladığı çalışma şöyle:

"-Yalan: Tek adam rejimi kurulacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet hem meclis hem de mahkeme olacak.

Gerçek: Rejim değişmiyor, hükümet sistemi değişiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geliyor. Hükümet reformu yapılıyor. Cumhuriyet rejimi daha da güçleniyor. Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilmeyecek. Yeni sistemde gücün tek kişide toplanması, tek adamlık mümkün değil. Her kuvvet (yasama-yürütme-yargı) kendi içinde kuvvetleniyor, birbirlerinden bağımsız hale geliyor. Tek kişinin hem hükümet hem meclis hem de yargı olması mümkün değil. Doğrudan halka hesap veren ve halk karşısında pratik üretmeye çalışan bir sistemde tek adam ve diktatörlük olmaz.

-Yalan: Başkan olan kişi aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak. O parti belki de senin hiç oy vermediğin bir parti olacak.

Gerçek: Cumhurbaşkanlığına aday olan kişinin parti genel başkanı olma mecburiyeti yok, sadece partisinden ilişiğini kesmek zorunda kalmayacak. Millet, seçtiği cumhurbaşkanının partisine oy vermeyebilir. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için farklı parti adaylarını seçebilir.

-Yalan: O partinin genel başkanı hakimleri atayacak. Kararname adı altında kanun yapabilecek. Seçtiğin Millet Meclisini feshedebilecek. Başkan hak hukuk tanımayacak. Zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak.

Gerçek: Mevcut sistemde halkın seçtiği milletvekilleri HSYK üyelerini seçemiyor. Yeni hükümet modelinde ise HSK’nın 7 üyesini milletvekilleri seçecek. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini seçiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yine 4 üye seçecek. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesinin 14 üyesini belirliyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise 12 üyeyi belirleyecek.

Cumhurbaşkanı kanun değil, kararname çıkarabilecek. Meclis isterse kanun çıkararak bu kararnameleri ortadan kaldırabilecek."

-Meclise şu anda sahip olmadığı haklar gelecek

-Yalan: Seçtiğin milletvekillerinin hiçbir hükmü kalmayacak. Sözünü kimse dinlemeyecek.

Gerçek: Bugün parlamentonun yasama ve denetimi etkin şekilde yaptığı söylenemez. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde seçtiğin Meclis, yürütmeyi denetleyecek ve kanun yapma vazifesiyle yüklenecek. TBMM'nin Meclis araştırması, Meclis soruşturması ve yazılı soru yetkileri korunacak. Kanunları sadece milletvekilleri teklif edecek. Cumhurbaşkanı (Hükümet) kanun tasarısı veya teklifi veremeyecek. Meclise şu anda sahip olmadığı haklar gelecek. Milletvekilleri, tarihinde ilk defa HSYK için üye seçme hakkına sahip olacak.

-Yalan: Almanya, Fransa, İngiltere, ABD, Japonya gibi değil, Suriye, Libya, Mısır, İran, Kuzey Kore, Uganda gibi bir ülkede yaşayacaksın.

Gerçek: Yeni yönetim modeliyle, Türkiye kendine özgü bir sisteme kavuşacak. Bu sayede Türkiye hızla gelişmiş ülkeler sınıfına taşınacak. Türkiye'nin uzun demokrasi tecrübesi ve geleneği açısından Suriye, İran veya Kuzey Kore'ye benzer hiçbir yönü bulunmuyor. Türkiye tercihini demokrasiden yana yapmıştır ve bu böyle devam edecektir.

-Yalan: Rejim değişecek. Sadece adı 'Cumhuriyet' olacak. Gerçekte krallık gibi her şey bir kişinin elinde olacak. Demokrasi kalmayacak.

Gerçek: Türkiye devleti 1923'ten beri cumhuriyet ve demokrasiyle yönetilmektedir. Rejim değil, yönetim sistemi değişecek ve netleşecektir. Rejim Anayasanın ilk 4 maddesinde hüküm altına alınmıştır.

-Yalan: Cumhurbaşkanı kendini ve bakanlarını mahkemeye çıkarma girişiminde bulunan meclisi feshedebilecek.

Gerçek: Cumhurbaşkanlığı sisteminde fesih diye bir uygulama yok. Meclis seçimlerinin yenilenmesine karar veren cumhurbaşkanının kendisi de seçime gidecektir. Hakkında soruşturma açılan cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı alamayacaktır."

-Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi istikrar getirecek

-Yalan: Hakimler ve savcılar cumhurbaşkanının sözünden çıkamayacak. Cumhurbaşkanı hak hukuk tanımaz, zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak. Can ve mal güvenliğin kalmayacak.

Gerçek: Yüksek yargı organlarını, halkın seçtiği meclis ve yine halkın doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı belirleyecek olmakla birlikte bu denklemde meclisin ağırlığı artmaktadır. HSYK'nın tabii üyeleri dışındaki 13 üyenin 7'sini Meclis seçecektir. Böylece yüksek yargı organları herhangi bir kişi ya da partiye minnet duymaksızın faaliyet gösterebilecektir.

Yalan: Tek adam karar verdiğinden belirsizlik hakim olacak. Kimse yatırım yapmaya cesaret edemeyecek. Ekonomi tek adamın keyfine göre vereceği kararlara kurban edilecek. Kriz, iflaslar, işsizlik ve yoksullukla birlikte çöküş gelecek.

Gerçek: Kalkınma Planları, Orta Vadeli Programlar ve Stratejik Planlar istikrarlı, sürekli ve delinmeden uygulanabilecektir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi istikrar getirecek, hükümet kesintisiz 5 yıl görev yapacak.

Yalan: Asgari ücreti, fiyatları, maaşları, işçi memur alımlarını, dernek sendika kurulması ve kapatılmasını, her şeyi tek adam belirleyecek.

Gerçek: Asgari ücret, ürün fiyatları, işçi-memur alımları, dernek ve sendika kurulması… Bunların hepsinin nasıl şekilleneceği ilgili kanunlarda hüküm altına alınmıştır. Cumhurbaşkanının kanunların üstünde bir yetki ve hakkı yoktur. 

-Yalan: Tek adam kimsenin aklına ihtiyaç duymayacağından, devlet ve toplum hayatında danışma, ortak akıl, uzlaşma gibi yöntemler olmayacak. Çatışma, kutuplaşma ve terör için en uygun zemin oluşacak. Çatışma ve terör artacak.

Gerçek: Cumhurbaşkanı toplumun çoğunluğunun oyuyla seçilebilecek. Sadece cumhurbaşkanının seçilme yöntemi dahi uzlaşma kültürünü pekiştirecektir. Cumhurbaşkanı siyasi ve hukuki denetime tabi olacağı için siyasi olarak halkın ihtiyaç ve beklentileri, hukuki olarak Anayasa ve kanunlarla kendisine ve hükümete verilen yetki ve sınırlar içerisinde hareket etmek zorunda olacaktır. Böylece öngörülebilir bir yönetim ortaya çıkacak, kriz ve çatışmalar daha başlamadan bertaraf edilecektir. TBMM’ye kanun teklifi verme yetkisi dahi olmayan bir cumhurbaşkanının istediği gibi hareket etme şansı yoktur.

Yalan: Seçtiğin milletvekilleri bakanlardan ve bürokratlardan hizmet yapmasını isteyemeyecek, hesap soramayacak. Sana hizmet getiremeyecek.

Gerçek: Yeni sistemde bakanlar milletvekili olmak zorunda değil. Milletvekillerinden bakan seçilirse kişinin vekilliği düşmüş olacak. Bakanlar seçimle gelmeyecekleri ve yeniden seçilmek gibi siyasi kaygıları olmayacağı için bölgeler arasında yatırım dengesizlikleri olmayacak.

-Yalan: Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girecek. Buraların hepsi 'Başkanın Partisine' göre düzenlenecek. Devlet parti devleti olacak. Başkan senin partinden değilse devlet kapısında yerin olmayacak.

Gerçek: Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmemesi o partiye, yasama ve yürütme uygulamalarında diğer partilerden farklı ayrıcalık tanımayacak. Sistem kuvvetler ayrılığı ilkesinde tam bir denge-denetleme mekanizmasıyla kurulmaktadır. Yürütme erki üzerinde vatandaşlarımız siyasi olarak, TBMM ve yargı organları da hukuki olarak denetim hakkı ve yetkisine sahip olacaktır. Yasama ve yürütmenin aynı partilerden olma zorunluluğu kalkmakta, yasama üzerindeki yürütme vesayeti sona ermektedir. Ayrıca 100 bin imza ile hiçbir parti ile ilişiği olmayan birisine de Cumhurbaşkanı adayı olma imkanı verilmektedir. Böylece partisiz bir cumhurbaşkanının da seçilebileceği bir sistem inşa edilmektedir.

-Yalan: Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.

Gerçek: İddianın dayanağı cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmesidir. Cumhurbaşkanı kararnameleri sadece yürütme erkinin faaliyetlerine ilişkin olacaktır. Kanunla açıkça düzenlenmiş veya Anayasanın kanunla düzenlenmesini hüküm altına aldığı hususlarda cumhurbaşkanı kararname çıkaramayacaktır; çıkarsa dahi hükümsüz kalacaktır. Kanunun açıkça düzenlediği bir konuda cumhurbaşkanı kararname çıkaramayacağına göre ülkenin bölüneceği yalanı ortaya çıkmaktadır.

-Yalan: Cumhurbaşkanı yardımcısı atanmış olacak. Cumhurbaşkanı öldüğünde, ülkeyi seçilmemiş yardımcısı yönetecek.

Gerçek: Cumhurbaşkanlığı makamı sağlık nedenleriyle boşalırsa, yardımcısı ülkeyi 45 gün içinde seçime götürmekle görevli. Seçilmiş Cumhurbaşkanının kalan süresini doldurması söz konusu değil.

-Yalan: Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğunda onu kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek. Diyorlar ya 'çift başlılık olmaz', buyurun size çift başlılık.

Gerçek: Böyle bir soru tamamen saçmadır. Kafa karışıklığı yaratmaya yöneliktir. Getirilen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yürütme tek başlı hale gelecektir. Valiyi elbette cumhurbaşkanı atayacak, mevcut sistemde de bu böyledir. Parti il başkanının yürütme içinde ve devlet içinde hiçbir görevi ve temsiliyeti yoktur.

'Ankara'da dayım var' dönemi bitecek

-Yalan: Cumhurbaşkanlığı sisteminde, ilkokul mezunları ve ehil olmayan isimler cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek.

Gerçek: Mevcut sistemde ilkokul mezunu 21 yaşında bir kişi vali veya müsteşar olarak atanabilir. Çünkü Valilikler ve müsteşarlıklar istisnai memurluklardır. Bunun için bir öğrenim ve yaş şartı getirilmemiştir. Hatırlanacağı üzere CHP Güneş Motel pazarlıklarıyla transfer ettiği ilkokulu bile bitirmeyen birini bakan yapmıştır.

-Yalan: Meclisin gensoru vererek yürütmeyi denetleme imkanı ortadan kaldırılıyor.

Gerçek: Gensoru ve güvenoyu mevcut sistemin bir uygulamasıdır. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemini, mevcut sistemin mantığıyla düşünmek yanlıştır.

-Yalan: Vatandaş Meclise gelmez. Millet ile Meclisin arası tamamen kopuyor. Milletvekili etkisiz hale geliyor.

Gerçek: Cumhurbaşkanlığı sistemi ile 'Ankara'da dayım var' dönemi bitecek. Milletvekili torpil ve iş takibi yerine asli görevini yapacak, kanun çıkaracak. İş takipçiliği milletvekilinin görevi değildir. 

-Yalan: Cumhurbaşkanı devletin yapısı ve işleyişine ilişkin bütün kararları alacak.

Gerçek: Allah akıl izan versin. Bu iddia 'hükümet de olmasın' demek kadar saçmadır. Elbette yürütmenin işleyişine ilişkin kararlar hükümetin uhdesinde olacaktır, zaten şu anki uygulamada bu şekildedir."