AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Cevdet Yılmaz, İzmir'de bulunan Bingöllü hemşerileri ile referandumu konuştu. Yılmaz, "Cumhurbaşkanı en az yüzde 50 oy almak zorunda. Dolayısıyla toplumun değişik kesimleri arasında işbirliği ve diyalog kanalları açılacak. Değişimi ana muhalefet partisinde şimdiden görüyorum bunu. En fazla CHP değişecek. Şuan rahatlar yüzde 20-25 oy alıp sistemi devam ettiriyorlar. Yeni yapıda en az 50'yi hedeflemek zorundalar. Bu yönetici ve politikalarla gidemezler. Bu, kendilerini yenilemek zorunda kalacakları anlamına geliyor. CHP yenilenmek zorunda kalacak ve bizim işimizi zorlaştıracak. CHP'nin bu halinden memnunuz aslında" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz referandum çalışmaları kapsamında İzmir'in İnciraltı semtinde, Bingöllü hemşerileri ile buluştu. Yılmaz, referanduma sayılı günler kala anayasa değişikliği teklifinin içeriği hakkında bilgi verdi. Konuşmasına Bingöl'e yapılan hizmetlerle ilgili bilgilerle başlayan Yılmaz, şunları söyledi:

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri çok önemli. Birçok vatandaşımız maalesef çeşitli nedenlerle büyük illere göç etmek zorunda kaldı. Temelinde geçim sıkıntısı var. Yeterli imkanlar oluşturulamayınca göç oldu. 2002 yılında GAP'ın bütçedeki payı yüzde 2 civarındaydı. Biz bundu yüzde 14-15'e yükselttik. GAP var ama Doğu Anadolu Projesi (DAP) yok dedik. DAP'ı geliştirip doğu illerine yatırım yaptık. GAP'a 50 milyar lira, DAP'a 40 milyar lira yatırım yaptık. Ciddi altyapı yatırımları yaptık. Bingöl'den örnek vermek gerekirse, orada üniversite yoktu artık 10 yıllık bir üniversitemiz var. 15 bin üniversite öğrencisi var. Bingöl'de havalimanı var. İzmir'den direk uçuş yok ama İstanbul ve Ankara'dan aktarmalı uçuşlar var. Hastaneler yenilendi. Eğitimde tekli eğitime geçebilecek seviyeye geldik. Daha yaşanır bir Bingöl oluşturmaya çalışıyoruz."

"CAZİBE MERKEZLERİNE 100 MİLYAR LİRA TEKLİF"

Bingöl'ü güzelleştirmenin yanı sıra istihdama yatırım yaptıklarını belirten Yılmaz, genç nüfusa iyi eğitim ve iş imkanı sağlamak istediklerini anlatırken, "Mesleki eğitimi destekliyoruz. Gençlerimiz iş bulsun diye İŞKUR ile eğitim verip istihdam sağlıyoruz, diğer taraftan özel sektör yatırımını destekliyoruz. Tekstil kentimiz var burada bin gence istihdam oluşturulacak. Avrupa Birliği hibeleri ile iş geliştirme merkezi yapıyoruz. Organize sanayi bölgemiz boştu, şimdi yer bulunamıyoruz. Artık nitelikli yatırımlar da geliyor. Cazibe merkezleri programımıza doğu ve güneydoğu için 100 milyar lira teklif geldi" diye konuştu. 

"YÜCE DİVAN İÇİN YÜZDE 66 YETERLİ OLACAK"

Referandum konusunda bilgi veren Yılmaz, 16 Nisan'da tarihi bir oylamaya gidileceğini belirterek, ülke insanının geleceği için önemli bir halk oylaması olduğuna dikkat çekti. Halk oylamasının, genel veya yerel seçimlerden farklı olduğunu, partilerin yarışmadığını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şahısların üzerinden tartışma yürütüyorlar bu doğru değil. Bu sistem tercihi oylaması. Mevcut sistem mi devam etsin, yoksa bürokrasiyi azaltan bu ülkeyi daha rahat ileriye götürecek yeni bir sistemi mi tercih etmeliyiz, bunu oylayacağız. Lütfen tek tek açıp 18 maddeyi okuyun. Bunların hiç birisinin rejimle ilgisi yok. Bu yönetim şekli değişikliğinin halkımıza teklifidir. Türkiye'de iki başlı bir sistem var. Bir cumhurbaşkanı bir de başbakan var. Diyoruz ki ikisinin yetkilerini birleştirelim idarede daha derli toplu daha kolay yönetilebilir sistem olsun. Yeni sistemde vatandaş inisiyatifini getiriyoruz. Cumhurbaşkanı şuan sorgulanamaz durumda. Yeni sistemde hem yetkili hem sorumlu cumhurbaşkanı olacak. En fazla iki dönem, 5er yıl seçilebilecek. Vatandaşın önüne 2 sandık gelecek. Birinde cumhurbaşkanlığı hükümetini seçecek, diğerinde meclisi seçecek. Bugünkü sistemde meclis cumhurbaşkanını sorgulayamıyor. Tek durum var o da vatana ihanet. Onun da kanunda tarifi yok. Meclisin yüzde 75'i evet sorgulansın diye oy vermeli. Yeni sistemde her konuda sorgulanabilir hale geliyor. Yüzde 75 değil yüzde 66 ile yüce divana gönderilebiliyor." 

CUMHURBAŞKANINA YARGI DENETİMİ

Cumhurbaşkanının yargı ile ilgili de pozisyonunun değiştiğini belirten Yılmaz, mevcut sistemde cumhurbaşkanlarının tek başına yaptığı iş ve işlemler yargı denetimine tabi olmadığını anlatırken, "Kenan Evren'e göre yapıldığı içi böyle yazmışlar. Yeni gelen sistemde ise cumhurbaşkanlarının bütün iş ve işlemleri yargı denetimine açılmış oluyor. Muhalefet partileri rejim tartışması diyerek bunların üzerini örtüyor. 12 Eylül anayasasının getirdiği vesayetçi yapıyı demokratik yapıya değiştirmek, yaptığımız bu" diye konuştu. Kanun çıkarma yetkisinin sadece TBMM'ye verildiğini, hükümetin bütçe tasarısı dışında teklif götüremeyeceğini, hükümetin doğrudan millet tarafından seçildiği için güvenoyunun kaldırılacağını, anlatan Yılmaz, yeni sistemde milletvekili sayısını arttırdıkları halde, Avrupa ülkelerindeki vekil başına düşen seçmen ortalamasını yakalayamadıklarını anlattı. 8 milyondan fazla 18-25 yaş arası genç seçmen olduğunu söyleyen Yılmaz, seçme hakkı olanın seçilme hakkı da olması gerektiğini belirterek, "Bu hak sadece AK Partili gençler için değil, CHP, MHP ve HDP seçmeni gençler için de getirilmiş oluyor" dedi.

"YARGIDAKİ ÇETELEŞMELERİ BİLİYORUZ"

Yargının bağımsız olmasının yetmediğini, tarafsız da olması gerektiğini belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Yargıdaki çeteleşmeleri FETÖ meselelerini biliyoruz. Bir daha bunlar yaşanmasın diyoruz. Askeri yargı sivil yargı, ayrımını da ortadan kaldırıyoruz, standardı yükseltiyoruz. HSYK düzenlemesiyle, Hakim Savcılar Kurulu'na dönüştürüyoruz. 22 üye sayısını 13'e indirmiş oluyoruz. İlk defa meclise üye seçme yetkisi veriyoruz. Meclisin seçeceği 7 üye nitelikli çoğunlukla seçilecek. Yani mevcut durumda 330, yeni sayı ile 360 milletvekilinin oyu gerekiyor. Bu durumda AK Parti'nin tek başına milletvekili sayısı yetmiyor. Çok daha güven veren bir yargıyı oluşturacak. Yargı siyasallaşmasın, çeteleşme olmasın meşruiyetini milletten alsın istiyoruz. Yargı cumhurbaşkanının bütün iş ve işlemlerini denetleyebilir hale geliyor."

"CHP DEĞİŞECEK"

Değişikliğin özetleyen Yılmaz, şöyle konuştu:

"Vesayeti ortadan kaldırıp demokrasiyi güçlendiren bir sistem. 12 Eylül anayasası ile oluşturulmuş vesayet yapılarını tasfiye edecek. Türkiye'de demokrasinin standartlarını arttırmış olacak. İstikrar kalıcı hale getireceği ve bürokrasi azaltacağı için ekonomi hızlanacak. Refah etkisiyle ekonomi daha hızlı büyüyecek. Toplumsal birlik ve huzura katkısı olacak. Cumhurbaşkanı en az yüzde 50 oy almak zorunda. Dolayısıyla oy alabilmek için toplumun değişik kesimleri arasında işbirliği ve diyalog kanalları açılacak. Değişimi ana muhalefet partisinde şimdiden görüyorum. En fazla CHP değişecek. Şuan rahatlar yüzde 20-25 oy alıp sistemi devam ettiriyorlar. Yeni yapıda en az 50'yi hedeflemek zorundalar. Bu yönetici ve politikalarla gidemezler. Bu, kendilerini yenilemek zorunda kalacakları anlamına geliyor. CHP yenilenmek zorunda kalacak ve bizim işimizi zorlaştıracak. CHP'nin bu halinden memnunuz aslında. Bizim işimiz varsın zorlaşsın ama ülkemiz daha iyi bir siyaset kazansın.