Şerefsiz Tribünü

Peşmerge ve yıllar geçti, resmi törenlerle… Şerefsiz tribününde izlendi onca olup biten.

Şöyle bir düşünün geçenleri;

2002’de Akp iktidara geçti, 2003 baharında ABD, kıtalar ötesinden geldi,  Irak’a geçti.

Barzani sınırımızda yal bekçisiydi, protokole geçti.

Apo terörist başıydı, müzakere masasına geçti.

Terörist örgüt, meclis kayıtlarına ‘gerilla’, bebek katili Apo  ‘sayın Öcalan’ olarak geçti.

Irak ve Suriye adında iki ülke vardı, komşumuzdu, onların yerine onlarca terörist örgüt geçti.

Ortadoğu’da herşeye rağmen batıya karşı bir blok vardı, o bloklar yıkıldı, yerine yoksulluk, sefalet ve kaosu temsilen bir dolu gecekondu geçti.

Türk Bayrağı bir umuttu tüm mazlumlar için, o bayrağa ilk kibrit çalınalı 10 yıl geçti.

Sınırlarımız dışında askerimizin başına çuval, Ankara’da bileğine kelepçe geçti.

Uçaklarımız vardı, hakimiyet sahamızda uçan, kendi hava sahamızda bile kaçışa geçti.

Askere, polise ve dolayısıyla devlete bir saygı vardı, yerine peşmerge geçti.

Kürt vatandaşlarımızın yüzde 5’iydi huzura ve kardeşliğe kurşun sıkan, yüzde 5, yüzde 95’i geçti.

Yüzde 5’in gönlünü edeyim derken, kalan yüzde 95’in devletten umudu da geçti.

90’larda ‘bu ülkenin kaymağını yiyen yüzde 1 abdestsiz vardı’ onların yerine abdestli kapitalistler geçti.

Mücahitliğin yerine müteahhitlik, onurlu duruşun yerine sisteme hamilik, beytül malın izzeti yerine üç beş çakalın izzeti geçti.

‘Adalet hakkın yolunda olacak’ derken adalet karşı şeride geçti.

‘Paranın dini imanı olmaz’ içtihadı bilcümle ayetin, hadisin, sünnetin önüne geçti.

Türk ağacının kökleri, dallarıydık hepimiz, dibimizdeki çalılar ağacı da geçti.

Biliyoruz ki verdiğimiz şehitler yaşıyor, kalan cümle sağlar ise nefes alan ölüler olarak tarihe geçti.

Şerefli ecdadın, aksakallı yiğitlerin, muzaffer dedelerin torunları millete evlat, Allah’a kul olacakken ‘Milli Öğütümün’ hezeyanları içinde her geçen gün batının ve batılın tarafına biraz daha geçti.

Başa örtü konuşulurken kıç dondan oldu, tesettürün yerine başa örtü geçti.

‘Dindar bir nesil’ hedefti, hedefi koyanlar kindarlıkta en öne geçti.

Her yere üniversite açmayı marifet bildiler, diplomalar rulo şekline geçti.

Maslow’un fare üzerinde yaptığı koşullu güdülenme deneyi, Türkiye’de fakirler üzerinde denendi. Maalesef fukara milletim, farelerin yerine geçti.

Daha çok geçen var…

Çanakkale’de ‘DUR’ dediğimizin üstüne asır geçti.

Yeniden ‘DUR’ demezsek daha çok geçen olur.

Selametle…