Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ercan Tutak, geçen yıl 33 haftalıkken dünyaya gelen Zeynep Çanta'nın kafasına, doğumdan 15 gün sonra şant takıldığını anlatarak, "Bebeğinden vazgeçmeyen anne, bebeği her hali ile kabul edeceğini söyleyerek gebeliğini 33. haftaya kadar getirdi. Doğumdan sonra da takiplerde bu sıvının beyin dokusunu sıkıştırmaya başladığı gözlendiğinde bu sıvının bir tüp aracılığıyla beyinden karın boşluğuna aktarıldığı şant operasyonu yapıldı şimdi bu bebeğimiz sağlıklı bir durumda." dedi.

Tutak, yılmadan hayata bağlanan Zeynep Çanta'nın, ısrarla yaşama tutunduğunu ve tedavilere olumlu sonuç vererek hayatta kalmak için adeta savaştığını anlattı.

Zeynep Çanta'nın, hastalığı hakkında bilgi veren Tutak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gebeliğin ilk 3 ayında organ gelişimlerinin olduğu evrede meydana gelen bazı aksaklıklar bazen ağır bazen hafif sağlık sorunlarına neden olabilir. Zeynep'in beyninin iki yarı küresini birleştiren corpus callosum denen kısmı hiç gelişmemiş veya az gelişmiş olması ile birlikte beyinde olması gerekenden fazla miktarda beyin omurilik sıvısı birikimi söz konusuydu. Daha önce başvurduğu birkaç merkezde anneye bebeğinin anormal olabilme olasılığının yüksek olduğu ve isterse gebeliğini sonlandırabileceği belirtilmişti."

"Beyinde sıvı birikimi anne karnında teşhis edilebilir bir durumdur"

Doç. Dr. Tutak, doğumdan 15 gün sonra kafasına şant takılan Zeynep Çanta'nın annesi Gönül Çanta'nın, bu süreçte doktorlara büyük bir katkı sunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bebeğinden vazgeçmeyen anne, bebeği her hali ile kabul edeceğini söyleyerek gebeliğini 33. haftaya kadar getirdi. Doğumdan sonra da takiplerde bu sıvının beyin dokusunu sıkıştırmaya başladığı gözlendiğinde bu sıvının bir tüp aracılığıyla beyinden karın boşluğuna aktarıldığı şant operasyonu yapıldı. Şimdi bu bebeğimiz gayet sağlıklı bir durumda. Ayrıca erken doğuma bağlı beslenme problemleri de ortadan kalktıktan sonra sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Beyinde sıvı birikimi anne karnında teşhis edilebilir bir durum. Doğumdan sonra bebeğin durumu ve hastalığın şiddetine göre şant takılması önem taşır."

Tutak, 17 Kasım'ın Dünya Prematüre Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye'de her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebeğin dünyaya geldiğini, bunların üçte birinin bin gramın altında doğduğunu ifade etti.

"Anneler, doktorlarımıza güvensin"

Gönül Çanta, 11 Mayıs 2017'de 33 haftalıkken dünyaya gelen bebeğinin, doğumdan henüz 15 gün sonra şant ameliyatı geçirdiğini anlattı.

Hamilelik sürecinin çok yoğun geçtiğini ve çocuğunun yaşamasının imkansız olduğu söylenmesine rağmen azimle bebeğini dünyaya getirdiğini dile getiren Çanta, "Bebeğim dünyaya geldiğinde, 2 kilo 78 gramdı. 38 gün yoğun bakımda kalan bebeğim, 3 kilo 448 gram olarak taburcu edildi. Doktorumun yönlendirmesiyle hayata tutundu ve şu an çok şükür çok iyi durumda. Zeynep'le yaşadığım günler benim en büyük sınavım. İlk bebeğim de 33 haftalık dünyaya gelmişti bu konuda kendimi uzmanlaşmış bir anne olarak görüyorum." şeklinde konuştu.

Gönül Çanta, prematüre bebek dünyaya getiren annelere ise şöyle seslendi:

"Anneler hiçbir zaman cesaretini kaybetmesin. Çalışan bir anneyim bu süreçte uzun zaman evde yatmak zorunda kaldım. Ben doktorlarımıza güvendiğim için şu an kızım hayatta ve çok sağlıklı olduğu bilgisini aldık. Anneler, doktorlarımıza güvensinler bebeğim ağır ameliyatlar geçirmesine rağmen şu an gelişiminde hiçbir şey yok. Yürüyor, konuşuyor ve ben bu halini gördüğüm için çok mutluyum hekimlerimize çok teşekkür ediyorum. Türk doktorlarımız, ekip olarak çok iyi durumdalar çok ilerlettiler çünkü dünya genelindeki doktorlarla Türk doktorumuza baktığınız zaman en büyük farkın vicdan olduğunu görebiliyorsunuz."