Ankara Şehir Hastanesi, klinik araştırmalar alanında önemli bir anlaşmaya imza attı. Onkoloji, kardiyoloji, enfeksiyon ve aşı alanları öncelikli olmak üzere, hayata geçirdiği iş birlikleriyle Türkiye’nin yenilikçi tedavilere ulaşmasına katkı sunan MSD Türkiye klinik araştırmalar alanında ‘Mükemmeliyet Merkezi’ olarak bilimsel iş birliği için bir araya geldi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Doç. Dr. Tolga Karakan, Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Aziz Ahmet Surel ve MSD Türkiye Bölgesi Genel Müdürü Gözde Güllüoğlu ile MSD Türkiye, Ortadoğu ve Mısır Klinik Araştırmalar Direktörü Betül Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, klinik araştırmalar alanında yürütülecek çalışmalarda bilimsel iş birliğine imza atıldığı duyuruldu. Törende konuşan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Doç. Dr. Tolga Karakan, Covid-19 aşı çalışmalarının Faz-1 klinik araştırma merkezlerinin önemini tekrar gündeme getirdiğine vurgu yaptı. Karakan, “Aşı çalışmaları gündeme gelince Faz-1 merkez gerekliliği ortaya kondu ve Türkiye’nin birçok yerinde Faz-1 merkezleri hızlı şekilde açıldı. Biz de kurum olarak bu merkezlerin standartlarını olabildiğince yüksek tutmaya çalıştık. Bu standartların uluslararası olması gerekiyordu ki burada yapılan çalışmaların da uluslararası alanda geçerliliği olabilsin” ifadelerini kullandı.

“Ülke olarak klinik pratiğimiz çok iyi bir durumda”

Klinik araştırmaların başarılı olabilmesi için bu alanda yetişmiş insan kaynağının gerekliliğinden bahseden Doç. Dr. Tolga Karakan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kurum olarak tıbbi farmakologlarımızı kurumumuzda Klinik Araştırmalar Dairesinde istihdam etmeye özen gösteriyoruz. Bu arkadaşlarımızı Faz-1 çalışmaların başlangıcında pratik ve eğitim amaçlı merkezlerimize göndermeye çalışıyoruz. Tıbbi farmakologların eğitimleri sonrası bu merkezlerde görev yapması çok önemli. Ülke olarak klinik pratiğimiz çok iyi bir durumda. Ama dokümantasyona geldiğimizde bazı konularda zayıf kalıyoruz. Aslında klinik araştırmaların ana unsuru da dokümantasyon. Dokümantasyonun çok iyi tutulması gerekiyor. Bu projeyle beraber bir farkındalık oluşacağına inanıyoruz. Yani kurumumuzda çalışan arkadaşlarımız sahaya indiğinde; Kurum içindeki bilgi aktarımıyla beraber işleyişin daha da hızlanacağını düşünüyoruz.”

“166 klinik çalışma bizim kampüsümüzde yapıldı ve yapılmaya devam ediyor”

Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Aziz Ahmet Surel ise konuşmasında şunlara dikkat çekti:

“Yakın zamanda hizmete açtığımız Faz-2, Faz-3 Faz-4 klinik araştırmalarının takibi için oluşturduğumuz Şehit Eczacı Taki Türkyılmaz Klinik Araştırmalar Merkezimiz var. Bu klinik araştırmalar merkezimizin varlık sebebi, klinik araştırmaları kontrol etme, müsaadesini verme, etüdünü yapma sürecini artık daha kapsamlı bir şekilde yapalım diye oluşturduk. 166 klinik çalışma bizim kampüsümüzde yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Yine aşı çalışmalarının getirdiği ivme ile beraber, ayrı bir binada Faz-1 Klinik Araştırmalar Merkezimiz var. Burada şu anda milli aşılarımızın faz çalışmalarını yürütüyoruz. Bizim bu alandaki diğer iki yapımız ise; biri Onkoloji Hastanemizde Onkoloji Klinik Araştırmalar Merkezimiz. Diğeri yakın zamanda faaliyete başlayan, Genel hastane bünyesinde Dahiliye Kliniğimizin kontrolünde faaliyetlerini yürüten genel bir Klinik Araştırma Merkezimiz var. Faz 1 için bir adet her türlü uluslararası standardı taşıyan 24 yataklı bir merkezimiz var. Faz-2, Faz-3, Faz-4 çalışmalarını yürütmek için de kampüste 2 adet uydu merkezimiz var ve dahiliye ile onkoloji kliniklerimiz işbirliği halinde yürüteceği çalışmalar için buralar açık. Kampüste 7 hastane bulunuyor ve bütün bu hastanelerin tamamında yürütülen klinik araştırma süreçlerinin de takibini yapan bir klinik araştırma takip merkezimiz de Şehit Eczacı Taki Türkyılmaz adına açılan merkezimizde mevcut.”

“Bir kurumun en büyük sermayesi, o kurum için kendi alanında hayaller kuran çalışanlarıdır”

Bu anlaşmanın Ankara Şehir Hastanesi için başlangıç olacağına, Türkiye’nin de bu noktada çok ciddi mesafe alacağına inandıklarına dikkat çeken Başhekim Surel, “Bir kurumun en büyük sermayesi, o kurum için kendi alanında hayaller kuran çalışanlarıdır. Biz mümkün mertebe çalıştığımız yerde hiç bir mesai arkadaşımızın, mesleği ile ilgili hayallerinin önüne geçmemeye çalıştık. Onlar hayal kursunlar, biz de o hayallerin gerçekleşmesi için kolaylık sağlayalım istedik. Son derece profesyonel bir ekibimiz var. Benim idareci olarak tek hayalim, bu kapasitenin en yüksek oranda çalışması, en yüksek oranda ülkemize, insanımıza ve kurumumuza katkı verecek hale gelmesidir. Elbirliği ile bu hedeflere çok kısa zamanda ulaşabileceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

"Bu iş birliğinin, ülkemizin sağlık alanındaki Ar-Ge faaliyetlerine önemli bir katkısının olmasını diliyorum”

MSD Türkiye Bölgesi’nin Genel Müdürü Gözde Güllüoğlu ise, toplumun yenilikçi tedavilere ve aşılara erken erişimini sağlamayı hedeflediklerinin altını çizerek, “Ankara Şehir Hastanesi ile gerçekleştirdiğimiz; Onkoloji, Kardiyoloji, Enfeksiyon ve Aşı alanları öncelikli olmak üzere yürütülecek klinik çalışmalardaki bilimsel iş birliğinin, ülkemizin sağlık alanındaki Ar-Ge faaliyetlerine önemli bir katkısının olmasını diliyorum. Hayata geçirdiğimiz bu proje ile ülkemizdeki devlet, şehir hastaneleri ve sanayi iş birliğiyle klinik araştırmalar alanındaki potansiyelimizi ortaya çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.

MSD Türkiye, Ortadoğu ve Mısır Klinik Araştırmalar Direktörü Betül Erdoğan, “Ankara Şehir Hastanesi ile yaptığımız bilimsel iş birliğiyle, ülkemizdeki klinik araştırma alt yapısına; yeni ilaç ve aşı geliştirilmesine katkının arttırılması, tedavilere ve aşılara erişimin sağlanması ve yüksek kalitede verinin üretilmesi gibi konularda önemli katkı sağlayacağımıza inanıyorum” açıklamasında bulundu.

(Utku Şimşek/İHA)