div>

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel düzenlediği bir basın toplantısında şunları diyordu: "Yargıtay'ın verdiği karara saygılı olacağız' açıklaması da Yargıtay'ın nasıl bir karar vereceği veya 15 Mayıs'a kadar karar vermeyeceği konusundaki güvenine işaret ediyor. MHP kendi iç sorunlarını aşmak için tabanına, önüne koyduğu iktidar hedefini gerçekleştiremeyip mahcup olduğu tabanına şimdi kolay yoldan 80 milletvekili ile kurmadığı koalisyonu 40 milletvekili ile kurarak bir iktidar ortaya koymak ve kendi iç karışıklığından kurtulmak istiyor. 3-4 bakanlık için AKP'li Cumhurbaşkanı'na 'evet' demek üzereler.

3-4 MHP'li bakanla 'biz iktidar olduk, parti içinde başka bir iktidar arayışına ihtiyaç yok demek' için AKP'li Cumhurbaşkanı'na razı oluyorlar. Şimdi 3-4 bakanlık ve parti içi bir mücadele uğruna bir sistem değişikliğine, Türkiye Cumhuriyeti'nin genleriyle oynanmasına ve söz verdikleri halde karşı oldukları başkanlık sistemine sadece bir ambalaj değişikliği ile başkanlık sistemine doğru önemli bir adımı AKP ile birlikte omuz omuza atma çabasına en büyük tepkinin Milliyetçi Hareket Partisi seçmenleri tarafından verilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz" 

Sadece CHP'li Özgür Özel mi? 

HDP'liler, Cemaatçiler, Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet gibi gazeteler, Oda Tv'ciler ve sözde MHP içinde muhalif olanlar aynı Özgür Özel gibi konuşmalar yapıyor, yazılar yazıyor MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "MHP'de olağanüstü kongre yaptırmama konusunda Sarayla anlaştığını, 3-4 bakanlık için AKP'ye koltuk değneği olduğu iddialarını" utanmadan, yüzleri kızarmadan dile getiriyorlardı.

AKP'nin elindeki Yargıtay 24 Mayıs'ta MHP'deki kongre kararını 5-0 onayladıktan sonra, bu düşük profilli fikir sahipleri ve iftiranın bu ana merkezleri derin sessizliğe büründüler. Onlardan 1 haftadır  "çıt" çıkmıyor.

Hele ki, 5-0 Yargıtay kararı, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin  "Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Kırmızı plaka uğruna kırmızıçizgilerimizi silemeyiz, AKP'den kurtulmak hesabına PKK'ya yanaşamaz, ihaneti temize çıkarmak için kökümüzden kopamayız."  Ve "Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek, sunacağımız herhangi bir katkı zamanın ve şartların ruhuna uygun olacak şekilde yoktur." Şeklindeki konuşmasından bir saat sonra, Yargıtay'da olağanüstü toplanarak alınıyorsa elbette bu yılan diller suskunluğa gömülecekti.

Suskunlukları anlamlı ama özür dilemeyecek kadar da ahlak yoksunudur bunlar…

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, MYK  tarafından belirlenen 18 Mart 2018 tarihli MHP kongre kararının her daim arkasında durdu ama bu duruşunu sergilerken, sürekli de Yargıtay kararına saygılı olacaklarını ifade etti. AKP'nin elindeki Yargıtay'ın bu kararı vereceğini bildiği içinde günler öncesinden kongrenin gerçekleşeceği Arena Spor salonunun kiralanması talimatını da verdi.

Ve dün MHP Grup toplantısında "Devlet Bahçeli Saray'la anlaştı, MHP kongresini yaptırmayacak" diyen alçaklığın sembollerine adeta ders veren şu konuşmayı yaptı: 

"Dediler ki, Olağanüstü Büyük Kurultayın engellenmesi karşılığında başkanlık sistemine onay vermişiz.

Dediler ki, Olağanüstü Büyük Kurultayın hukuken önüne geçilmesi halinde partili cumhurbaşkanlığına evet demişiz.

Peki kimdir bunlar?

İçimizden dışımızdan ne kadar müfteri, ne kadar paralel virüs, yazarçizer artığı, uzman yorumcu ve kiralanmış köşe yazarı, sermaye beslemesi, doğrusu ve rotası şaşmış çevre varsa hep bir ağızdan bize çamur attılar.

Sağ olsunlar günahlarımızı da almayı başardılar.

Milliyetçi Hareket Partisi'ni layıkıyla tanımayan, hakkıyla idrakten yoksun ve ifadeden mahrum cahiller ve namertler sıra sıra karşımıza dizilip süngümüzün düştüğünü hayasız koro halinde uydurdular.

Bilmiyorlardı ki, biz ancak Allah karşısında eğilir, ancak millete boyun bükeriz.

Bizden hesabı ancak Milliyetçi-Ülkücü irade ve mensubiyet şerefiyle müşerref olduğumuz büyük Türk milleti sorar.

Yalnızca ikbalimiz, yalnızca oturacağımız koltuklar için ülkülerimizi terk edeceğimizi, karakterimizi aldıracağımızı iddia edenler bastıkları yerde ot bitmeyen bereketsizlerdir.

Sırf Olağanüstü Büyük Kurultayın yapılmaması karşılığında inandıklarımızdan ödün verdiğimiz iddiası alçak bir tezvirat, Ülkücü ahlak ve adanmışlığı yok sayan edepsizliktir.

Biz Ülkücüyüz, biz Türklüğün keskin kılıcı, İslam'ın yükseklerde dalgalanan ar ve namus simgesiyiz.

Nasıl bir sorumluluğun omuzlarımızda olduğunu hamd olsun biliyoruz.

Sözümüzden hiç dönmedik. Geçmişimizi hiç çiğnemedik.

Ve üstlendiğimiz emaneti de Allah şahit olsun çiğnetmeyeceğiz."

*** 

Şimdi MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin bu sözleri ışığında, "Devlet Bahçeli Saray'la anlaştı" diyenlerin köstebek gibi saklandığı çukurlardan çıkıp özür dilemesi gerekmiyor mu? 

Tüm bu gelişmeler sonucunda, o çukurlardan çıkıp MHP hakkında hala ahkâm kesmeye devam mı edecekler?

3 AKP, 2 cemaat üyesinin verdiği söylenen 5-0 Yargıtay kararı, AKP'nin elindeki yargı gücüyle Paralel inleri karıştırdığını göstermektedir.

AKP, CHP, Kandil, HDP, Cumhuriyet, Sözcü, Aydınlık, Cemaat MHP'de Değişim istiyor…

Ne diyelim. Yaşasın Ülkücü Hareket, Yaşasın Ülkücü İrade…

 
Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU