Son günlerde bir ismi meşhur ettik.

Bu isim Ali Serim...

Biz meşhur ettikten sonra web sayfasını ve sosyal medya sayfalarını kapatıp toz olup ortadan kayboldu.
"Ali Serim kim?" sorumuza muhatapları henüz cevap veremedi. Zaten Ali Serim doğru bir ayak olsa, sayfalarını niye kapatıp sırra kadem bassın ki?

Bizim sonradan tanıdığımız Ali Serim, Meral Akşener ile birlikte ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yapılan toplantıya girecek kadar yakın ona yakın, Tayyip hayranı, PKK'lı Şivan Perver sevdalı,17-25 Aralık'a kadar cemaate yakın, Ülkücü delegeye ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye hakaret edecek kadar cesur(!) birisidir.

Ali Serim, Ülkücü delegeye "MHP'de 1242, CHP'de 1216 delege Türkiye'nin önünü tıkıyor. Kapasitesiz 2458 kişi muhalefetin halinin sorumlusudur. İsimleri ifşa edilsin!" (11 Kasım 2015) diye hakaret etti. Ama Meral Akşener'e imza veren delegelerden bir tanesi de "Bu Ali Serim neyin nesidir?" diye sormadı.

Demek ki, bunların çoğunun meselesi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!

Kendine "Kapasitesiz" diyen tarafa koştura koştura imza vermeye gidip, MHP Genel Merkez yöneticilerini sudan sebeplerle eleştirmeye kalkmak işin bahanesi olmaktadır herhalde?

Olağanüstü kongre için imza veren İl başkanına, ilçe başkanına, belediye başkanına ve delegeye seslendik bir tanesinden dahi henüz sorgulayan görmedik...

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin ameliyat olduğu gün, hastalığı üzerinden dalga geçenler için bir Uygur atasözü olan "Köyün itleri birbirine küs olsalarda kurdu görünce birleşirler" sözünü, bir kurt resmi ile birlikte sosyal medya hesabımdan paylaşmıştım. İte, köpekliğe hevesli herkes üzerine alındı.

Bu paylaşımımdan dolayı "Yıldıray Çiçek, Ülkücü delegeye hakaret etti" diye saldıran ikiyüzlüler, bu Ali Serim'i hala görmemeye özel gayret gösteriyor. Zaten içlerinden birisi "Meral Akşener'e bu kadar yakın olan ve ona danışmanlık yapan bu Ali Serim kim?" diye sorsa her şey çorap söküğü gibi gelecektir.

Oysa ben köşe yazımda Ülkücü delegeye bakış açımı "Ne olağanüstü kurultay için imza veren delege haindir. Ne de imza vermeyen delege yalaka ve menfaat düşkünüdür. Zaten "Ülkücü iradeye" böyle bir yaklaşım sergilemek alçaktır. MHP'de şuan bazı kişilerin "Milletvekili seçilemedim, aday yapılmadım" hareketliliği vardır. Samimi Ülkücüler de bu hareketliliği başlatanlar tarafından istismar edilmektedir. Meselenin odağında bu konu vardır." (BU TELAŞ, BU ACELE NİÇİNDİR? /14 Aralık 2015) cümleleriyle göstermiş bir kişiyim.

Meral Akşener'e yönelik geçmişte söylediği olumsuz sözleri arşivde olan ama şimdi "Değişimcilerin" tetikçiliğini yapan ama bunu yaparken de bol bol güldüren adamın birisi "Ali Serim'in kim olduğunu sordum, Dışişlerinde memurmuş" gibi komik senaryolu bir yazı yazdı. Okuyan da diyecek ki, "Bak Ali Serim Dışişleri Bakanlığında memurmuş, ondan dolayı Meral Akşener ile birlikte ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yapılan toplantıya girmiş"

Yazarken kendisi de bol bol gülüp eğlenmiştir herhalde... Yalanın bile bir ölçüsü olur. Ama bunlarda yok...

Dışişleri Bakanlığında sıradan memur ise...

Meral Akşener tarafından beş kere "Milliyetçi-Ülkücü genç" diye MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye niye pazarlandı ya?

Ali Serim'in PKK'lı Şivan Server sevdası nedir o halde?

Ali Serim'in "Recep Tayyip Erdoğan Atatürk'ü de aşan lider" demesini nasıl örteceksiniz?

Ali Serim'in "Meral Akşener üniversite yıllarında hocam oldu. Çok beğenirim kendisini." Sözlerini nereye saklayacaksınız o halde?

Meral Akşener'e koştura koştura imza verenler, içinizden bir tanesi "Karanlık yüzlü bu Ali Serim kim?" diye sorma erdemini göstersin...

Gösterin ki, gerçek meselenizin MHP ve Ülkücü hukuk olup olmadığı anlaşılsın!

Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU