"Hem Balgatçı, hem namuslu, hem akıllı olunmaz. Balgatçı + namuslu akılsızdır. Balgatçı + akıllı namussuzdur. Akıllı + namuslu Balgatçı değildir."

İskender Öksüz adıyla bu twit atılmıştı. Sayfasını takip etmediğim için, önce onun adına açılmış sahte bir hesaptan, terbiye yoksunu bir trolün attığı twit olarak algıladım. Milliyetçi bir aydın olarak bilinen İskender Öksüz'ün, sokak ağzıyla milyonlarca oy almış MHP Genel Merkezi'ni tarif ederek, gönül verenlere ve savunanlara "akılsız ve namussuz" benzetmesi yapması mümkün değil diye düşündüm. Ama sayfasına baktım, inceledim öyle bir twiti atması mümkünmüş onu da gördüm. Çünkü böyle bir twiti maalesef İskender Öksüz'ün bizzat kendisi atmıştı.

71 yaşında ve üstelik bir dönem milliyetçi gençlerin romanlarıyla büyüdüğü Emine Işınsu'nun eşi olan bir insanın böyle bir pespaye bir twit atması bizlerde gerçekten büyük bir hayal kırıklığı olmuştur.
Ben de İskender Öksüz'ün bu pespaye twitine karşı "Aydın bilirsin ama adam sokak ağzında sınırları aşıyor. Namus ve akıl pazarında terbiyesini kaybetmiş..." twitini attım.

2000 yılından bu yana Ülkü Ocakları Genel Merkezi ve MHP Genel Merkezi'nde görevlerde bulundum ve bulunmaya da devam ediyorum. İskender Öksüz'ün bir gün olsun Ülkü Ocakları Genel Merkezi ve MHP Genel Merkezi'nden içeri adım attığını görmedim. Ama kendisinin adımını atmadığı bir yere gönül verenlere karşı "akılsız ve namussuz" benzetmesi yapabiliyor.

Bu davranışı hangi had ile yapıyor bunu çok merak ediyorum.

İskender Öksüz'ün yaptığı, milyonlarca MHP'liye ve Ülkücüye hakarettir.

İskender Öksüz'ün yaptığı, milliyetçi aydın sıfatının değerini düşürmektedir.

İskender Öksüz'ün yaptığı, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik düşmanlığını kendisini tatmin etmek için terbiye ve ahlak değerlerini yitirmesidir.

İskender Öksüz'ün MHP ile hiçbir gönül bağı kalmamışken, uzun yıllar MHP'nin kapısından ayağını içeri atmamışken, MHP'nin ismini dahi bugüne kadar ağzına ve kalemine almamışken "MHP'de Değişim Operasyonu" çerçevesinde ortaya çıkıp, Abdullah Gül'e yakın isimlerin kurduğu "Karar" gazetesinde yazılar yazıp, MHP'ye yön vermeye çalışması zaten başlı başına tartışılması gereken bir durumdur.
Karar gazetesindeki Mehmet Ocak'tan, Elif Çakır gibi AKP'li isimlerin MHP içindeki FETÖ operasyonuna yazılarıyla destek vermesi düşünüldüğünde İskender Öksüz'ün de bu karede niçin yer aldığını anlayabiliriz.

1980 sonrası MHP'nin lehine olacak bir tane makale kaleme almayıp, MHP'de Değişim operasyonu yapmak isteyenlerin hareketlendiği günlerde ortaya çıkıp, MHP'de "Değişim" isteyen, bununla kalmayıp MHP Genel Merkezi'ne gönül verenlere yönelik "Akılsız ve Namussuz" gibi hitaplarda bulunması İskender Öksüz'ün yaşadığı psikolojik sıkıntının tezahürüdür.

İskender Öksüz'ün MHP Genel Merkezi'ne yönelik "Akılsız ve Namussuz" hitabından sonra gördüğü tepkilerden inanın ben üzüldüm, ben utandım. Hayatında görmediği tepkiyi, terbiye sınırlarını aştığı için bizzat Ülkücüler tarafından gördü. Hele ki gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesine şahit oldum. İçine düştüğü hali görünce üzüntüm daha çok arttı. 'Yazık' dedim, '71 yaşındaki bir insan bu hale düşmemeliydi' diye düşündüm. Aslında bu şahitliğimde aklıma tek gelen eşi Emine Işınsu'nun yazdığı Sancı romanı oldu. Asıl "Sancı" şimdi yaşandı dedim.

İskender Öksüz, yaşadıklarından ders çıkarır mı acaba (?) diyeceğim ama şahit olduğum psikolojisine bakınca asla ders çıkarmaya müsait olmadığını gördüm.

Demek ki neymiş, makaleler yazmak, kitaplar yazmak, konferanslar vermek, Amerikalarda okumak, Prof.Dr unvan sahibi olmak; terbiye, ahlak, karakter öksüz kalınca bir şey ifade etmemektedir.

Bir PKK'lının, bir komünistin dahi bu şekilde MHP Genel Merkezi'ne ve oraya gönül verenlere "Akılsız, namussuz" diye hitap etmediği, edemeği düşünülürse; İskender Öksüz'e sağlık dilemekten başka yapacak birşeyimiz yok.

Bir insanda sağlık, terbiye, ahlak, karakter asla "Öksüz" kalmamalıdır.

Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU