div>

"-Sandıktan bize tek bir oy dahi çıkmasa, İslam'dan, İnsaniyetçilikten, Türkçülükten asla vazgeçmeyiz…

Biz politikacı değil, bir Davanın takipçileriyiz !"

MHP'nin kurucusu, Ülkücü Hareketin ölümsüz lideri Başbuğ Alparslan Türkeş bunu söylemişti.

MHP son seçimlerde ilke ve ülkülerden taviz vermeden 5.5 milyon oy aldı. Milleti aldatmadan, vatandaşa yalan söylemeden, davanın takipçisi olarak aldığı bu oyu kimse küçük görmemelidir.

Her zaman söylediğim gibi, MHP 1 Kasım seçimlerinde siyasi namussuzluk yaptığı için değil, milli duruşundan asla esnemediği için oy kaybetti. Bir oy alacağını bilse de bu duruşundan asla vazgeçmedi.

1 Kasım seçimleri sonrası ise MHP'nin 7 Haziran seçimlerine göre düşen oyu üzerinden harekete geçen, "niye HDP-CHP ile bir olup TBMM Başkanını beraber seçmedik, niye koalisyon onlarla kurmadık", "niye AKP'ye 4 ilke dayattık" diye propaganda yapanlar, MHP'nin milli duruşunu anlamaktan çok uzak davranmaktadır.

Bunlara "Çok parti gezenden, Ülkücü olmayandan MHP'ye Genel Başkan olmaz" dediğimizde de "Nasıl olmaz, MHP'yi iktidara getirsin yeter" diyen var, "Çok parti gezdi ise o halde niye milletvekili yaptınız?" gibi savunmalarla kendi tercihlerini meşrulaştırmaya çalışanlar var.

Bunlar Başbuğ Türkeş'in "Biz politikacı değil, bir Davanın takipçileriyiz !" sözünü anlamaktan da çok uzaklar… 

"Ben Ülkücü değilim" diyen biriyle iktidara gelsen ne, gelmesen ne?

Geçmişte Başbuğ Türkeş'te Anap'tan, DYP'den, CHP'den milletvekilliği, bakanlık, yöneticilik yapmış birçok kişiyi MHP'ye kabul etmiş kimini Genel Başkan Yardımcısı yapmış, kimini milletvekili adayı, kimini yönetici yapmıştı.

Bugün kim çıkıp, "Bunlardan biri MHP Genel Başkan adayı olsun" diyebilir?

Başbuğ Türkeş döneminde, Anavatan Partisi'nde bakanlık, milletvekillik yapan Halil Şıvgın, İsmail Özdağlar, Ersin Koçak, Ercan Vuralhan, Ercüment Konukman, Tunca Toskay, Osman Ceylan, Sabahattin Çakmakoğlu gibi isimler MHP'de yönetici olmuş, milletvekili adayı yapılmıştır.

Yine CHP ve Anavatan Partisi milletvekilliği yapmış Onuralp Şeref  Bozkurt, Başbuğ Türkeş döneminde MHP'ye katılarak yüksek kademelerde çeşitli görevlerde bulunmuştu.

Hatta o günlerde de Başbuğ Türkeş'e de sözde muhalifler "MHP'yi DYP, Anap hurdalığına çevirdi" suçlaması yönetmişlerdi.

Demek ki çeşitli partilerden gelip, MHP'de çeşitli görevler almak siyasetin doğasında var olan bir şey. Ama MHP Lideri olabilmek için çizgi kırıklığı olmayacak ve Ülkü Ocakları kökenli olacak… Ülkücüye Lider olmanın ölçüsü bu olmalıdır.

Ülkücü Hareketin partisine "Eskiden Ülkücüydüm, şimdi demokratım" diyen birisi nasıl MHP Genel Başkanı olmayı hayal edecek ve onu destekleyenler hangi dava ölçüsüne göre destek verecek?

Bizim anlatmaya çalıştığımız budur.

Yoksa "MHP ve Ülkü Ocakları çizgisi hiç bozulmamış" herkes tarihi sabah ezanında belirlenmiş 18 Mart 2018 günü gerçekleşecek kongrede çıkıp MHP Genel Başkan Adayı olabilir.

MHP'de kongreler 9 Ekim 2016 tarihinde başlıyor ve MHP'de her şey parti tüzüğe uygun bir şekilde gerçekleşiyor. MHP'ye kayyum atatma hedefinde olanlar, MHP'de usulsüz bir durum olmadığı için, hayallerinizi kendinize saklayın…

"Çizgisinde kırıklık olmaması, Ülkücü olmaması önemli değil" diyenler, sanırım MHP'yi düzen partileriyle karıştırıyorsunuz… Siz bu düzende kendinize çok parti bulur, çok parti kurarsınız…

"-Sandıktan bize tek bir oy dahi çıkmasa" biz Ülkücüyüz, MHP'liyiz ve "Davanın takipçileriyiz"

Kaldı ki, biz milyonlarız…