Bu yıl 63'üncüsü organize edilen şenlik kapsamında, hem çocuklar hem de büyükler için tiyatrolar ve sanat etkinlikleri gerçekleştirilecek, yerli ve yabancı halk dansları gösterileri sunulacak.

Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, AA muhabirine, tellal tarafından halkın şenliğe çağırılmasıyla bugün başlayan ve 63 etkinlikle 6 gün sürecek şenliklerin, Kovid-19 sürecinin olumsuz etkilerinden sonra bu yıl coşkulu geçmesini beklediklerini söyledi.

Bu yıl temsili Nasreddin Hoca'yı tiyatro sanatçısı Behzat Uygur'un canlandıracağını hatırlatan Akkaya, "Her yıl bu şenlikleri düzenlerken ayrı bir heyecan, ayrı bir gurur duyuyoruz. Hocamızın torunu olmaktan, onu hatırlamak ve hatırlatmaktan gurur duyuyoruz. Hocamızın hatırasını yaşatmak adına 63 yıldır bu şenlikler kesintisiz düzenleniyor ve Cumhuriyet döneminde kesintisiz olarak düzenlenen etkinliklerden biri olarak literatüre geçmiş durumda." diye konuştu.

Şenliğe uluslararası mahiyet kazandıran en önemli etkinliklerin Uluslararası Karikatür Yarışması ve Uluslararası Fotoğraf Yarışması, 5 yabancı ülkeden toplam 11 halk oyunu ekibinin gösterileri olduğunu söyleyen Akkaya, şöyle devam etti:

"Bütün bunlardan da daha önemlisi burada ana öge, ana unsur hocamızın kendisi, şahsiyeti. Çünkü artık ünü Akşehir'i, Konya'yı, Türkiye'yi aşmış, uluslararası arenada bilinen biri. Pratik zekası, nükte ve latife şeklinde mizahı kullanarak insanlarımıza motivasyon veren, yanlış olaylara karşı incitmeden eleştiren, bir taraftan gülümsetirken bir taraftan da düşündüren o yapısı, tarzıyla dünyada artık bilinir hale gelmiş. Hocamız Amerika, Avrupa, özellikle Türk Cumhuriyetleri olmak üzere her yere ulaşmış, evrenselleşmiş bir karakter."

"Türk insanına yaşama sevinci, umut aşılamıştır"

Nasreddin Hoca'nın pratik zekasıyla hem yaşadığı çağın hem de bugünün insanlarını motive ettiğini dile getiren Akkaya, "Yaşadığı dönem düşünülürse, Selçuklular dönemi ve Moğol istilaları başlamış, Anadolu'da yokluk, karamsarlık, gerçekten bunalım, bitkinlik vardır. Bu dönemde hocamız bu fıkraları, diyaloglarıyla Türk insanına ciddi bir motivasyon, yaşama sevinci, umudu aşılamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Selçuk Üniversitesi Nasreddin Hoca Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Kadir Öztaş da 1208 yılında Eskişehir'de doğan Nasreddin Hoca'nın 18-20'li yaşlarında, dönemin önemli yerleşim yerlerinden olan Akşehir'e geldiğini, burada çağları aşacak öğretilere imza attığını söyledi.

Araştırma merkezi olarak hem ülkede hem de uluslararası boyutta Nasreddin Hoca'nın algılanması, tanınması, konuya ilişkin araştırmaların derlenmesi ve yeni araştırmaların teşvik edilmesi anlamında çalışmalar yaptıklarını anlatan Öztaş, şu bilgileri verdi:

"Çünkü hocamız sadece Türk toplumunun, Türkiye'nin, ülkemizin değil dünyanın tanıdığı, son derece önemli, Türk zekasının, nüktesinin, gülmecesinin timsali, örnek yüzü. Mevlana kendi açısından ne yaptıysa, Yunus Emre ne yaptıysa, Hacı Bektaş-ı Veli ne yaptıysa 13. yüzyıldaki Anadolu Türklerine Nasreddin Hoca da gülümseterek dersler vermiş, kültürel değerlerimizi aktarmıştır. Nasreddin Hocamızın, ülkemizin güldüren yüzü olarak tanımlanması son derece değerlidir."

Nasreddin Hoca'nın anekdotlarına "fıkra" değil "gül-düşün" dediklerini anlatan Öztaş, "Çünkü Nasreddin Hoca'yı gülümsetirken düşündüren, ders veren, insanları kırmadan, incitmeden belirli algıları yerleştiren bir sosyolog, bir psikolog, bir düşünür, bu anlamda moral motivasyonu da sağlayan son derece önemli bir şahsiyet olarak görüyoruz." dedi.

Öztaş, Nasreddin Hoca'nın bugünün anlamıyla bir üniversite hocası olduğuna dikkati çekerek, "Hocamızın muhtemelen bir yazılı eseri vardır. Hoca gibi bir şahsiyetin bir divanının, bir yazılı eserinin olmaması düşünülemez ama bugüne kadar elimize ulaşmamış. İnşallah bir gün bir köşeden hocamızın yazılı eseri de çıkar. Bununla ilgili daha güzel daha doğru bilgileri ediniriz." ifadelerini kullandı.