22 Eylül günü saat 05.00 sularında meydana gelen ölümlü kaza sonrası jandarma ekipleri olay yerinde fotoğraflama, inceleme, alkol kontrolü, parmak izi, kan örnekleri ve kroki gibi titiz bir çalışma ortaya koydu.  Kaza sonrası aracı kendisinin kullandığını beyan eden Kenan Doğru, tutuklandı.

Dosyayı soruşturan Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemede, otomobilin, Emrah Serbes adına kayıtlı olmasına rağmen aracın İstanbul'dan kaza yerine kadar Kenan Doğru tarafından kullanıldığının söylenmesi, olayda yer, zaman, mekan gibi kavramlarda çelişki ve iki kişinin ifadelerinde boşluklar dikkatleri Serbes üzerinde yoğunlaştırdı.

Chevrolete Camaro marka lüks otomobilin sabihi Emrah Serbes'in ilk etapta aracı neden Kenan Doğru'ya kullandırdığına dair hiçbir açıklama yapmaması, doktora gitmeyi kabul etmemeleri, Doğru'nun savunmaya dair bir çaba içinde olmaması ve doğrudan kabullenmesi kazaya ilişkin şüpheleri artırdı.

Kazada hayatını kaybeden Ayhan Özçelik'in oğlu Ahmet Mert Özçelik de 26 Eylül'de Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadesinde, kazayı üstlenen Kenan Doğru'nun "yalan beyanda" bulunduğunu iddia etti.

Olayın "suç üstlenme" şeklinde olabileceğini değerlendiren Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı, tahkikatın ve elde edilen delillerin incelenerek soruşturmanın genişletilmesine dair işlemlere başladı.

Karayollarından bilgi istendi

Savcılık ilk olarak Karayolları 2. Bölge Müdürlüğüne gönderdiği yazıda, kazaya karışan iki aracın otoyol gişelerine giriş saati, şoförlerinin tespitine yönelik kamera kayıtları, olay yeri ile otoban gişeleri arasındaki yolun kaç kilometre olduğunu sordu. Bu şekilde sürücüleri belirlenecek araçların ortalama hızlarının tespit edilmesi amaçlandı.

Olayın saatini tam olarak tespit etmek isteyen savcılık, suçu üstlenen kişinin cep telefonundaki tüm arama kayıtlarını ve baz istasyonu bilgilerini de talep ederek, İzmir 112 Ambulans Servisi Başhekimliğine gönderdiği yazı ile de ambulans görevlilerinin olay yerindeki ilk izlenimlerini, 112'yi arayan kişinin kim olduğunu belirlemeye çalıştı.

Kaza anında, emniyet kemerinin bırakacağı ize göre şüphelinin tespit edilebileceğini değerlendiren Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığınca talep edilmesi üzerine tutuklu bulunan Kenan Doğru'nun vücudunun incelenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu 28 Eylül'e gün verdi.

Sonuca göre Emrah Serbes'e emniyet kemeri izi tespiti yapılacağı, ayrıca yine 28 Eylül tarihihinde savcılık tarafından tutuklu Doğru ile mağdur görünen Emrah Serbes'in de şüpheli olabileceği değerlendirilerek her ikisinin de uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanıp kullanmadıklarının tespit edilmesi için kan, idrar, tırnak, ve saç numunelerinin alınması talebinde bulunuldu.

Aracın sağ ve sol hava yastıkları ile sol kapısında bulunan kan numunelerinin kime ait olduğunun belirlenmesi için genetik ve moleküler incelemenin yapılabilmesi izni için savcılığın başvurusu aynı gün Torbalı Sulh Ceza Hakimliğince kabul edildi.

Uyarıcı hap alıp almadığı soruldu

Emrah Serbes'in, İzmir Adli Tıp Kurumu'na Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığınca kemer izi taşıyıp taşımadığının tespiti için talimat yazılmak üzereyken avukatıyla birlikte aynı gün geldiği, teslim olarak itirafta bulunduğu da kayıtlara geçirildi.

Serbes'in burada ifadesinin alındığı sırada yapılan kontrollerinde sol tarafında gözlem olarak emniyet kemer izi olduğu tutanaklara geçirildi.

Emrah Serbes'in verdiği ifade sonrası Sosyal Güvenlik Kurumu'na da (SGK) yazı gönderilerek, Serbes'in kullandığını belirttiği yeşil ve kırmızı reçeteli ilaçlar ile aldığı psikiyatrik ilaçların listesi istendi. Serbes'in anlatımlarında geçen İstanbul'da tedavi gördüğü Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesinden de tüm tedavi evrakları istenerek kan ile ilgili bir işlem yaptırıp yaptırmadığı soruldu.

Aracın yanında alkol kutusu

İzmir Adli Tıp Kurumu ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda, Emrah Serbes hakkında gerekli genetik ve moleküler inceleme, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanıcısı olup olmadığı ve aracın yanında bulunan alkol kutusu ile diğer materyallerin kime ait olduğunun tespiti için de rapor istendi.

Çekicinin şoförü de şüphelenmiş

Kaza yapan otomobilleri otoparka getiren çekicinin sürücüsü Serdar Durna, hayatını kaybeden baba ile kızın yakınlarının araçlarını görmeye geldiklerini, kendisinin de daha önce babasını trafik kazasında kaybetmesi nedeniyle aile üyeleriyle konuştuklarını söyledi.

Kaza yerine ilk gidenlerden biri olduğunu ifade eden Durna, konuya ilişkin açıklama yapmak istemediğini ifade etti.

Jandarmaya şu ana kadar ifade vermediğini ancak talep edilmesi durumunda olay yerindeki izlenimlerini paylaşabileceğini belirten Durna, "Gelen aile yakınlarıyla dertleşmiştik. Bu tür durumlarda şüpheyle yaklaşmak gerektiğini söyledim" ifadesini kullandı.