Manisa'nın Yunusemre ilçesi Yuntdağı bölgesinde, Aiol halkı tarafından Batı Anadolu'da kurulan 12 kentten biri olan Aigai'de, Doç. Dr. Yusuf Sezgin başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.

Bu yıl "Athena Kutsal Alanı"ndaki Akropolis'in kuzey doğusunda, iki odalı Athena Tapınağı'nın silüeti ortaya çıktı.

Bizans döneminde, Hristiyanlığın yaygınlaşmasıyla çok tanrılı pagan inancına tepki olarak yıkılan tapınağın kalıntıları arasında, farklı coğrafyalardan getirilen çok sayıda vazo, takı ve heykelcik gibi buluntulara ulaşıldı. Ayrıca tapınağın temel kazılarında, o dönem inşaatta çalışan işçilerin yediği ve bilinçli olarak yapının temeline gömdüğü kum midyelerinin kalıntıları bulundu.

"Bergama'daki Athena Tapınağı'na çok benziyor

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin, AA muhabirine, bu yıl yoğunluğu Athena Kutsal Alanı'na verdiklerini ve yapının silüetini ortaya çıkardıklarını söyledi.

Tapınağın çok fazla tahrip edildiğini dile getiren Sezgin, şöyle konuştu:

"Burası kentin en önemli noktalarından birisi. Antik dönemde bu bölgede yaşayan insanlar pagan, yani çok tanrılıydı. Aigai için iki önemli tanrı ve tanrıça var. Bunlardan birisi Athena diğeri ise Apollon. Kentteki Apollon tapınağı da çok önemli, onun yerini biliyorduk ancak Athena tapınağının yerini bilmiyorduk. Özellikle bu yıl yürüttüğümüz çalışmalarda tanrıça Athena ile ilgili çok sayıda buluntuyla karşılaştık. Bu açıdan elde ettiğimiz buluntulardan yola çıkarak bu tapınağın tanrıça Athena'ya adandığını söyleyebiliriz. Burası Bergama'daki Athena tapınağına çok benziyor. Neredeyse plan açısından birebir aynısı."

Buluntuların, milattan önce 5. yüzyıldan itibaren dünyanın dört bir yanından getirilerek tanrıçaya sunulmuş hediyeler olduğuna işaret eden Sezgin, özellikle Atina'dan getirilmiş vazoların tanrıçaya adandığını vurguladı.

Antik kentte kum midyesi ritüeli

Kazılardan çıkan kum midyesi kalıntılarını ise oldukça değerli gördüğünü aktaran Sezgin, "Tapınağın temellerini kazarken orijinal temel dolgusunda orada yenmiş bir yemeğin kalıntılarını bulduk. Bu yemeğin kalıntıları 'aquvadis' dediğimiz kum midyesinin kalıntılarıydı. Belli ki oradaki inşaat sırasında yenen yemeğin artıkları olarak özellikle dolgunun içine bırakılmış. Bu bilinçli olarak bırakılan bir kalıntı. Bu bir ritüel, o artıklar oraya bırakılmış çünkü bunları kutsal kabul ediyorlar. Antik dönemdeki inşaat işçilerinin yediği yemeğin artıkları bence çok değerli." ifadelerini kullandı.

Aigai'nin tarihçesi

Manisa'ya yaklaşık 49 kilometre mesafedeki Yunusemre ilçesi Köseler Mahallesi yakınında bulunan ve Nemrut Kale adıyla anılan Aigai, Herodot'un bahsettiği Batı Anadolu'daki 12 Aiol kentinden biri. Kaynaklara göre, çevreye hakim bir konumdaki kayalık bir tepe üzerinde bulunan kentin tarihi, milattan önce 8. yüzyıla dayanıyor. Milattan sonra 17 yılındaki depremde büyük ölçüde hasar gördü, onarım geçirdi.

Helenistik dönemde ise önemli bir ticari merkez olduğu belirlenen kentte surlar içinde üç katlı agora ve bu yapıyı taşıyan duvarlar, meclis binası, teras duvarlı stadyum, tiyatro ve Demeter Tapınağı gibi kalıntılar bulunuyor.