Süryani ustaların bir Ahilik geleneği olan, usta-çırak öğretisi ile günümüze taşınan, altın ve gümüş tellerden örülerek oluşturulan motifli el sanatı telkari, yetenekli ustaların ellerinde şekilleniyor.

Telkari ustası Seyfi Temiz, tarihi Hamamönü semtindeki iş yerinde telkari sanatını devam ettiriyor.

AA muhabirine 33 yıldır emek verdiği sanatını anlatan Temiz, "Yaklaşık bir asır önce Mardin'den Beypazarı'na gelen Süryani ustalar, Ahilik usulü olan usta-çırak öğretisi ile bu sanatı Ankara'ya taşıdı ve yeni ustalar yetiştirdi." dedi.

Gümüş işiyle uğraşan arkadaşlarını izlerken bu işe kabiliyetli olduğunu fark ettiğini anlatan Seyfi Temiz, şunları söyledi:

"Telkari sanatını 6 ayda öğrendim, kendi atölyemi açtım ve usta-çırak yöntemiyle bu sanatı devam ettirdim. Eğer işini seversen, yaptığın işten haz alır ve bütün duygularını işlediğin motife aktarabilirsen, bu işte başarılı olursun."

Çeşitli süs eşyalarının telkari sanatıyla kolaylıkla işlenebildiğini söyleyen Temiz, "Sadece düz telkari değil, çeşitli figürler ve taşlarla birleştirerek farklı tasarımlar elde edebiliyoruz. Telkari sanatı ile ibrik, sürahi, tepsi, fincan gibi çeşitli eşyaları süsleyerek, insanların beğenisine sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

"Bu sanat Ahilik usulü ile gönüllere nakşedilmiştir"

35 yıllık telkari ustası Mustafa Eke ise içindeki sanat aşkını, "İlkokul sıralarındayken yaz tatillerinde çırak olarak telkari ustalarının yanında çalışırdım. Arkadaşlarla rekabet ortamında bu sanatı hızlıca öğrendim." sözleriyle anlattı.

Bu işe gönül verenlerin eliyle telkari sanatında devamlılığın sağlandığını dile getiren Eke, "Telkari sanatı emek ister, el emeği göz nurudur. Bu sanat Ahilik yolu ile insanların gönlüne nakşedilmiştir." ifadelerini kullandı.