MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabı üzerinden Irak'ın toprak bütünlüğünü bölmeye ve Türkmenlerin varlığını yok sayan gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulunmuştu. Bu değerlendirmelerden birinde de "ABD ve İngiltere öncelikle kendi işine bakmalı, haksız, hukuksuz ve hadsiz politik tasavvur ve tavırlarından acilen ve derhal geri dönmelidir." cümlesi yer alıyordu. İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore'de MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin bu twitinin altına şu şekilde cevap vermişti: Sayın Başkanım İngiltere ve ABD, Türkiye gibi referanduma karşı çıktı. Türkiye gibi Irak'ın toprak bütünlüğüne inanıyoruz.

***

Bunun üzerine de MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın, İngiltere'nin Ortadoğu bölgesindeki fitnelerini ve sömürgeci zihniyetini hatırlatan açıklaması içinde "Sayın Büyükelçinin Türk Siyasetine müdahale edebilme cesaretini anlamakta zorluk çekiyoruz. Büyükelçi Moore, Sayın Genel Başkanımızdan üç defa randevu isteyip de alamadığı için mi MHP'yle söz düellosuna girmeye cüret etmektedir? Bağımsızlığına düşkün Türk Milletinin dirayet ve kararlılığını temsil eden MHP Liderine laf yetiştirmek, bir büyükelçinin haddi değil. Sayın Moore'a kendi anladığı dilden "Shut up!" (Kes sesini) diyoruz." şeklindeki bir cümleyle de İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore'ye hak ettiği cevabı vermişti.

Richard Moore'de bu sefer "Shut up niyetinde değilim." diye cevap yazdı.

Aslında yazımızdaki ana meselemiz İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore değil… 

Ana meselemiz İngiliz'den çok İngiliz tavırlar takınan Fatih Altaylı ve benzeri yazarlardır. Bunlar hadiseyi sadece bir randevudan ibaret sayıyor ve buradan bile "MHP'ye nasıl düşmanlık yaparım" rekabetine giriyorlar. Özellikle Fatih Altaylı'nın ömrü MHP ve Devlet Bahçeli konusunda hep böyle geçti.

Fatih Altaylı köşesinde şunları yazmış:

"Bir siyasi lider, bir büyükelçiye niye randevu vermez anlamam mümkün değil. Bahçeli yarın öbür gün Cumhurbaşkanı olsa, ki bir parti liderinin hedefi ülkeyi yönetebileceği en üst makamdır, yabancı liderlerle de görüşmeyecek mi? 

***

Fatih Altaylı'nın bu cümleleri baştan sona yanlış ve gündemi takip etmediğinin delilidir. Fatih Altaylı gündemi takip etmiş olsaydı ve art niyetli olmamış olsaydı sorusu " MHP Lideri Devlet Bahçeli 1 yıl önce aynı Ankara Büyükelçisi Richard Moore ile görüşmüştü, şimdi niye görüşmüyor?" şeklinde olurdu.

İngiltere'nin aylar önce Barzani ile yaptığı toplantıyı ve verdiği pozları hatırlamış olsaydı, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin şimdi ki tavrını da çok net anlamış olurdu.

Fatih Altaylı ve benzerlerine, Erbil'de gerçekleştirilen ve Barzani'nin önüne Irak'ın parçalanmış haritasını açıp, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Ortadoğu ve Afrika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Tobias Martin Ellwood, Bağdat Büyükelçisi Frank Baker ve bakanlığın bazı danışmanları ile yapmış olduğu toplantıyı tekrar hatırlatırız. Art niyetli değillerse MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tavrını, bu toplantı üzerinden değerlendirmelidirler.

İngiltere, o toplantıda Barzani'ye siyasi ve askeri olarak her manada destek olacağını ifade etmişti.

Çenesi düşük Ankara Büyükelçisi Richard Moore'nin "Sayın Başkanım İngiltere ve ABD, Türkiye gibi referanduma karşı çıktı. Türkiye gibi Irak'ın toprak bütünlüğüne inanıyoruz." Şeklindeki sözleri ikiyüzlülükten ve aklınca Türkiye'yi idare etme kurnazlığından başka bir şey değildir. Richard Moore, bir İngiliz atasözü olan "Roma'daysan, RomaIıIar gibi davran." Sözünden yola çıkarak "Türkiye'deyim, o halde Türk gibi davranayım" maskesi takmaktadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli işte bu ikiyüzlülüğü görmüş ve Türkiye'yi Barzani konusunda idare ettiğini sanan İngiltere'ye bir nevi ders vermiştir.

Fatih Altaylı bunu görememiştir. Görse bile inanın ondaki MHP ve Devlet Bahçeli takıntısı bile objektif olmasının önündeki en büyük engeldir.

"Alo Fatih" olarak Türk medya tarihe geçen, bir telefon geldiğinde iktidarı zora sokacak canlı yayınları durduran, bir telefon geldiğinde iktidarlar lehine hileli yönlendirmeler yapan Fatih Altaylı'nın " Ankara Büyükelçisi ile niçin görüşmüyorsunuz?" gibi akıl veren ifadelerinin inanın hiçbir değeri yoktur. Fatih Altaylı'nın bu sicilinden dolayı gazeteci hükmü kalmamıştır.

Fatih Altaylı, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi'ni savunarak gazeteci hükmünü tekrar kazanacağını düşünüyorsa çok yanılıyor.