Merhum üstad Sepetçioğlu'nun muazzam eserleri yahut mükemmel bir devrin mükemmel özeti.

Selçuklu Sultanı Alparslan Han'ın çocukluğundan başlayan ve Osmanlı Devletinin yükseliş döneminin sonlarına kadar getirdiği roman-tarih serisinin kitapları. Anadolu coğrafyasına geliş öykümüzle başlayan seri, Türklere Anadolu kapılarının açılmasıyla miladını bulurken ve Anadolu'ya baştanbaşa Türklük ve İslam'ı bina eden insanların ve o binayı(konak) çatıyla kaplayıp sağlaştırmanın tarihi.

Sonra bir gün İtalyan ve Ermeni mürebbiyenin bedeni, ruhu ve tedrisatı o konağa girdi de şimdi ne fütuhat kaldı ne de Türk... Sonra yetiştirdikleri bakan oldu, müsteşar oldu, elçi oldu. Velhasıl adam oldu.

Dur, demek; Bey işi...

Öyleyse...

OY, İKTİDAR, MEDENİYET...

İçin yazacağım...

Oy için halk ile aynı dili konuşmak şart. Bunun için ciddi bir alt yapı çalışması gerekir. Yani millet neye seviniyor, neye üzülüyor? Önceliği ne?

Toki taksiti artmasın diye mevcut hükümete oy veren kitleyi tanıyor musunuz?

Sosyal yardımlaşmadan alınan paraların devamını vaat edebiliyor musunuz?

Milli Eğitim'in sorunlarına ne derece vakıfsınız?

Unutmayın, herhangi bir sebeple devleti sevmeyen insanlar var. Bunların önemli bir kısmı da haklı. Bu insanları dinleyebilecek misiniz?

Dinlediğiniz zaman, sistemin merkezine gerçekten ‘insan'ı koyabilecek misiniz?

Kendi kadrolarınızı koruyup-kollayacağınız günleri, onlara vaat edebiliyor musunuz? (Hak ölçülerinde)

Dününüze gösterdiğiniz vefadan geleceğe dair nemanız ne denli etkileniyor?

Reel vaatleriniz nedir? (benzin fiyatları, öğretmen atamaları, sınav sistemleri, vs...)

Mevcut hükümetin olumsuz her hangi bir uygulamasına getirdiğiniz alternatif ne derece reel ve rasyonel?

Romantik unsurlar siyasetinizin bir parçası mı?

Kömür dağıtma meselesini sürekli dile dolamak aslında mevcut hükümete nasıl da yarıyor, farkında mısınız? Biz de kömür dağıtacağız diyebiliyor musunuz?

İsrafa ve israfın ekonomiye olumsuz etkisine dair ne söyleyebilirsiniz?

Memleket gerçekten elden gidiyor mu?

Son soruya dair bir cümle; millet, memleketin elden gittiğine inanmıyor.

Bizim inanmamız yetmiyor...

Selametle.....

(oy ve iktidar için daha yazacağım, sonra da medeniyetimiz için)