IRAK'I GÖRDÜM(!)

Irak'taki sorunlar ırakta değil aslında...

Sorun Ankara kadar yakın ve sıcak. Şöyle ki;

(Benimkisi bir senaryo diyelim)

Irak'ın 10 yıldır ardı arkası kesilmeyen iç sorunları ve güncel kaotik gelişmeler neticesinde Irak önümüzdeki 10 yıl içinde parçalanır.

Kuzey Irak dedikleri bölge -Kerkük-Musul-Süleymaniye-Erbil hattı (Türkmeneli)-, Misak-ı Milli'nin güney hudududur. Bu bölge Anavatan'dan kopartılalı aşağı yukarı 90 yıl oldu. Kerkük bölgesi, İngiliz eliyle dizayn edilen bölgenin siyasi, ekonomik ve kültürel alanda önemli bir noktası olması özelliğini hep diri tuttu. Bu minval üzere Diyarbakır'da 2013 Nevruz Şenliklerinde (?), eşkiya başı Öcalan'ın mektubu okundu. Mektubun bir kısmında şöyle diyordu eşkiya başı Öcalan;

"TBMM'nin kuruluşundaki ruh, bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır. Bu modele yine Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının, ondaki kültür ve zamanın öncülük etmesi, onu inşa etmesi kaçınılmazdır.

Tıpkı yakın tarihte Misak-i Milli çerçevesinde Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Milli Kurtuluş Savaşı'nın daha güncel, karmaşık ve derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz.

Misak-i Milli'ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti'nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir "Milli Dayanışma ve Barış Konferansı" temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum.."

Mektup bir yol haritasına işaret ediyor gibiydi.

Bugünkü Irak için şunları söyeleyebilirim; toplum şuuru bozulmuş, milli birlik kaygısı dağıtılmış Irak'ta ve bilhassa Irak'ın kuzeyinde, bir milletten bahsedemediğimiz için orada bir devletten bahsetmek de o nispette mümkün değildir. Senaryomuzun(?) ikinci kısmı burasıdır ki, bu milletleşme sürecinin tamamlanması için Irak'ın kuzeyi Türkiye'ye bağlanacak. Aynı zamanda bu otonom bölgeye ve bilhasa peşmerge elitine devlet olma vasfı da kazandırılacak. Bir nokta var ki bu ilhak federal bir nitelikte olacak. Yani Türkiye  'Misak- Milli'sine kavuştuğu masada üniter devlet hüviyetini unutacak. Bu durum 'metal yorgunluğu'na giren-girecek olan Akp'ye yeni bir kan verecek, Türk Milliyetçilerinin ağzına bir parmak bal sürülüp ve bize 'artık susun' denilecek. Yani Kıbrıs'ı alan Ecevit gibi, Kerkük'ü alan Erdoğan destanını (!) dinleyeceğiz.

Federal bir kimlikle Ankara'ya bağlanan Musul-Kerkük'ü, Diyarbakır merkezli Türkiye Kürdistanı yahut Kuzey Kürdistan takip edecek. Bu arada Türkler'e 'Kerkük'ü nasıl aldık amma' temalı hikayeler anlatılacak, filmler çekilecek.

Diğer yandan İsrail bölgede nefes alacak. Fırat'ın doğduğu topraklara açılan bir koridor kazanacak.

Neticede, dil, din, kültür ve siyasi dağınıklığı olan Kürtler, bu süreçte önce millet olacaklar, sonra devlet... Ve kötüsü, Kerkük'ü nasıl kaybettik diye ağlayacak bir Türk bile kalmayacak. Herkes (tüm Kürtler ve Türkler) bugünlere yeniden dönmek isteyecekler, birlikte huzur içinde, ayyıldızlı bayrak altında yaşamak için...

İnşallah senaryo olarak kalsın.

Selametle....

(Belirtmeden geçemeyeceğim, MHP Lideri Sn. Devlet Bahçeli'nin öncülüğü ve talimatıyla Türkmeneline uzatılan yardım elininin müşahhas ismi olan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sn. Olcay Kılavuz'a teşekkürü bir borç bilirim. Kerkük'ün Türk kalması için atılan önemli bir adımdı. Başta Sn. Devlet Bahçeli olmak üzere Türk oldukları için mazlumluğu önemsenmeyen Türkmen kardeşlerimize aklında, yüreğinde, duasında, sadakasında yer ayıran bilcümle ehli iman, ehli vatandan Allah razı ola... )