Hıyarlar ve Tuzluk

Kalkınma Partisine ve o partiden bazı arkadaşlara 12 yıldır çaktığımız laflar 'taş' olsa Türkiye sınırını 2 kere dolanırdı. Terör Politikası hezeyan, Dış Politika fecaat, Milli Eğitim intihar, Ekonomi rakamlarla iyi, Hürriyet 'bana' söverken var, Kadrolaşma insafsızca, Vergiler vicdansızlık alameti, Boş laf 'tırlarca', Yolsuzluklar koli koli ve "Devletin içinde birileri cirit oynuyor, başımıza kral yaptınız bunları" dediğimizde her pazar bir azar...

Köşelerimizde yazdık, içtimai hayatta konuştuk, siyasilerimiz uyardı, seminerlerde, konferanslarda defaatla konuştuk, söyledik... Ne fayda?

Hükümetin tüm şahıs ve kurumlarıyla 'karşıya' yönelttiği tüm eleştiriler için sorarım?

Sana dokununca mı paralel devlet? Orduya, siyasete, basına, gündeme dair tüm müdahalelerde 'olmayan(!)' paralel devlet, şimdi var öyle mi?

Eleştirilerinin en büyük muhatabı yine sen değil misin? ('Dinime söven müslüman olsa bâri' türünden...)

Hükümetin 'yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluk' ile mücadelesine ne oldu? Daha doğrusu, 'yasaklar ile mücadeleyi' devletin dibine dinamit koyarak çözdünüz de 'yolsuzluklar ve yoksulluk ile mücadeleye' hiç başladınız mı Allah aşkına?

28 Şubat'ın intikamını alırken şu ayeti unuttunuz mu; "bir topluluğa karşı düşmanlığınız, sizi, onlara karşı adaletsizliğe sevketmesin"...

Sistemi yerden yere vurduğunuz 90'lı yıllarda eleştirdiğiniz ne varsa bugün onun hamisi olduğunuzu farkettiniz mi?

Şimdi eleştirdiğiniz cemaatin hangi sektördeki ticari kurumu denetlendi, teftiş gördü? Olamazdı böyle birşey...

Hasılı şaşaanız, lüksünüz, kibriniz... Hazin son için sebebiniz oldu, sebepler olmadan olmaz, bilirsiniz...

Velhasılı, ettiniz, bulun !

Ve 'karşıya' bir kaç kelam...

Akp'nin Oslo'da Pkk ile anlaştığını söyleyen cemaat, öncesinde 'açılımın' psikolojik alt yapısını, gazetelerdeki yazı ve manşetleri ile, tv'lerindeki dizi ve açıkoturumları ile oluşturmadı mı?

Akp'nin yolsuzluk ve ahlaksızlığını en baştan beri bilmiyor muydunuz?

Akp'nin her türlü pis ve cenabet politikasına siz abdest aldırmadınız mı?

Kadrolaşırken ya yasaya uydunuz, ahlak ve vicdana uymadınız, ya da ne yasa bildiniz ne hukuk ne vicdan...

'Dinin ruhu'na mugayyir yapılan işler elbet tek taraflı değildi, hükümet ile cemaat 'kutsal ruh ve oğul' gibiydi...

Ben unutmadım da neyse geldi geçti... Şimdi ortada yolsuzluk yapmasını başka bir kötü vasfıyla bastıran bir hükümet var. O kötü vasıf ise, yolsuzluğu savunmak...

Dostlar, şunu bilmekte fayda var, günahın müellifi olursanız günahkar olursunuz. Günahın müvekkili olursanız -Kur'an'daki karşılığı ile- 'yahudileşirsiniz...

Bunun yanında hem Firavundan hem de Karun'dan ruh devşirmiş bir dikta karşısında, kimsenin, ülkücülere, siz en baştan beri haklıymışsınız demesini beklemek de bizim 'Musa ve Harun'dan esinlendiğimiz bir ruh halidir.

Son olarak belirteyim, anketler falan yayınlıyor yazılı, görsel medya. Ben şunu bugünden söyleyeyim Akp'nin oyu en fazla %30. Öyle 45-50'yi daha göremezsiniz. O yüzde 30 da yoksulluğa mahkum ettiğiniz halk. O da başını kaldırdığında itler bile gülecek halinize...

 Ayrıca şu tuzluk meselesi... Hıyarın bu denli çok olduğu bir ortamda normal değil mi?