Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davada sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve müştekiler ile taraf avukatları katıldı.

Sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden eski kurmay yarbay Savaş Kabaklı, esasa ilişkin savunmasına FETÖ'cü olmadığını ve darbe girişiminde bulunmadığını ileri sürerek başladı.

Darbe girişimi öncesi Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayında kurmay başkanı olarak görev yaptığını, emrinde çok sayıda personel bulunduğunu dile getiren Kabaklı, söz konusu personele kanunsuz bir emir vermediğini savundu.

Kabaklı, "Emrimdeki hiçbir personele darbeye ilişkin emir vermediğim açıktır. Bu yönde bir tek iddia dahi yoktur. Bu durum akıllara şu soruyu getiriyor. 'Savaş Kabaklı, 28. Mekanize Tugayının en güçlü taburuna sahipken bir tane zırhlı aracı dahi neden dışarı çıkarmamıştır?' Bu durumda Savaş Kabaklı, tarihin gördüğü en garip darbeci oluyor." ifadelerini kullandı.

Olay günü mesaiden erken ayrıldığını ve evine gittiğini anlatan Kabaklı, yurtta sulh konseyinin firari üyelerinden eski tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun kendisini aradığını, bunun üzerine saat 22.30 sularında görev yerine döndüğünü beyan etti.

Kalyoncu'nun Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğunu söylediğini, darbeye yönelik bir emir vermediğini ileri süren Kabaklı, "Hayatımda ilk defa Ali Kalyoncu beni telefondan aradı, 'Genelkurmay'a saldırı var, takviyeye ihtiyacımız var.' dedi. Tugayda servislerin kalktığını, kimsenin olmadığını söyledim. Tugay komutanının haberinin olup olmadığını sordum. Kalyoncu, 'Var, var.' dedi ve telefonu kapattı. O andan itibaren aklımda tugay komutanının haberi olduğunu düşünerek ondan önce kışlaya gitmem gerektiği vardı. Birliğe giderken darbe girişiminden haberim yoktu. Olay gecesi bir fiilim ve kastım yoktur. 15 Temmuz'da yaptığım her şeyi emirler doğrultusunda yaptım." ifadelerini kullandı.

Darbe girişiminde bulunmakla suçlandığını ancak emrindeki askerlere bu yönde bir emir vermediğini iddia eden Kabaklı, savunmasını şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz günü darbe girişimi olacağından en ufak bir haberim, bilgim yoktur. Orgeneral Ümit Dündar'ın konuşmalarından sonra olaylar hakkında fikir sahibi oldum. Zırhlı araçların kışla dışına çıktığından daha sonra haberim oldu. Kalyoncu, dışarı çıkan araçların Genelkurmay'ı korumak için gittiğini söylediği ve darbeden bahsetmediğinden tugayın darbedeki rolünü de anlayamadım. Zaten televizyondaki açıklamalarda bir grup askerin kalkışması olduğundan bahsediliyordu. Kalyoncu, o gece tugaya geldiğinde söylediği tek bir şey var: 'Genelkurmay'a saldırı var'. Tugay Komutanım Ömer Cüneyt Akyol da bana bu durumun aksi yönde bir emir vermemiştir."

Konsey üyeliğini inkar etti

Darbenin askeri kanadındaki planlayıcısı ve icracısı olan yurtta sulh konseyine üyeliği suçlamasına ilişkin de savunma yapan Kabaklı, bu konuda somut delil olmadığını savundu.

İstanbul'daki "ana darbe davası"nda yargılanan ve "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski kurmay binbaşı Murat Yanık'ın soruşturmada verdiği "darbe toplantılarına katıldıkları" yönündeki beyanlar üzerine konsey üyeliği ile suçlandığını dile getiren Kabaklı, Yanık'ın yargılama aşamasında beyanlarından döndüğünü ifade etti.

Yanık'ın mahkemede soruşturma beyanları hakkında "kurgu" olduğu yönünde savunma yaptığını belirten Kabaklı, darbe toplantılarına katılmadığını ve yurtta sulh konseyi üyesi olmadığını savundu.

Konsey üyeleri ile olay gecesi ve öncesi bir irtibatının bulunmadığını iddia eden Kabaklı, atama listelerini hazırladığı suçlamasını da reddetti.