Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2021 yılının ilk dört ayında ihracatta yaşadıkları güçlü performansın Mayıs ayında da devam ettiğini belirterek, “Mayıs ayı ihracatımız geçtiğimiz yılın ayına göre yüzde 65,5 artışla 16,5 milyar dolara yükselmiştir. Bu değer ile tüm yılların en yüksek ikinci Mayıs ayı ihracat değeri gerçekleşmiştir“ dedi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Bakanlık binasında düzenlenen basın toplantısında Mayıs ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin de katıldığı toplantıda konuşan Bakan Muş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükumetin salgının olumsuz etkilerini asgariye indirecek politikaları sürat ve kararlılıkla devreye aldıklarını ve almaya devam edeceklerini belirtti.

Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere, 2020 yılında pek çok ihracat pazarında yaşanan ciddi ve ekonomik küçülmeye ve dış talep daralmalarını hatırlatan Bakan Muş, “Buna rağmen ihracatımız 169,6 milyar dolar ile Orta Vadeli Program’daki hedef olan 165,9 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. İhracatımızda 2020 yılının son çeyreği itibariyle başlayan güçlü toparlanma 2021 yılında da devam etmektedir” diye konuştu.

Geçtiğimiz pazartesi, Türkiye’nin ekonomisinin 2021 yılının ilk çeyreğinde 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 7 büyüdüğünü hatırlatarak net mal ve hizmet ihracatının, söz konusu büyümeye 1,1 puan katkı verdiğini söyledi.

Büyümenin yüzde 15,7’sinin ney ihracat kaynaklı olduğunun altını çizen Muş, bu durumun, Türkiye’ ekonomisi adına sevindirici bir gelişme olduğunu ve ihracatın büyümenin önemli bir itici gücü olduğunu ifade etti.

“‘BATTIK’, ‘BİTTİK’, ‘İFLAS ETTİK’ SÖYLEMLERİYLE TÜRKİYE’Yİ KÖTÜLEMEKTE VE BU MÜCADELEYİ BALTALAMAKTADIR”

Ekonominin gösterdiği güçlü performansının memnuniyet verici olmasına karşın, büyüme oranından memnuniyet duymak yerine rahatsız olanların var olduğuna vurgu yapan Bakan Muş, şunları söyledi:

“Türkiye’nin bu pandemi koşulları içerisinde yüzde 7’lik büyümesini küçümseyenler, bu başarıyı değersiz göstermeye çalışanlar var. Hatta ‘Bu büyüme gerçek olamaz’ diye hezeyanlarda bulunanlar var. Türkiye’nin elde ettiği her başarıda üzülenlerin, birtakım siyasi saiklerle, akıl ve izan dışı değerlendirmelerini ibretle izliyoruz. Sanki Dünya’da ölümcül Covid-19 virüsü yokmuş, sanki Türkiye bu pandemiyle mücadele etmiyormuş gibi değerlendirmeler yaparak Türkiye ekonomisine yönelik haksız birtakım ithamlarda bulunulmaktadır.

‘Ülkede kaos çıksın’ diye kriz tellallığı yapanların, ülkeye yabancı yatırımcı gelmemesi için uluslararası basına çarşaf çarşaf beyanat verenlerin elbette niyetlerinin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onların ‘bu ülke’ diye bir derdi yok. Onların; iş, aş, ticaret, ihracat, yatırım, istihdam diye bir derdi yok. Biz girişimcimizi ve ihracatçımızı destekleyerek ülkemize yatırımcı çekmenin, Türkiye’yi büyütmenin mücadelesini verirken, birileri de ‘Battık’, ‘Bittik’, ‘İflas ettik’ söylemleriyle Türkiye’yi kötülemekte ve bu mücadeleyi baltalamaktadır. Elbette bu ülkeye bir çivi bile çakmayanların, bu ülke için sorumluluk üstlenmeyenlerin bu tip sorumsuz tavırları hiçbir zaman karşılık bulmayacaktır. Milletimiz bu söylemlere itibar etmeyecektir.”

Ortada büyüme başarısı olmasının Türkiye’nin topyekün başarısı olduğuna dikkati çeken Muş, “Bunu herkes içine sindirmelidir” dedi.

Türkiye’nin büyümesini daha kıymetli kılan özelliğin dengeli ve sağlıklı temellerde gerçekleşmesi olduğunu ifade eden Muş, “Ekonominin bileşenlerine baktığımızda tarım, sanayi ve hizmetlerin hepsinde ciddi bir toparlanma görmekteyiz. Özellikle imalat sanayisindeki yüzde 12,2’lik büyüme çarkların çok daha hızlı dönmeye başladığını göstermektedir. Pandeminin etkilerini en çok hisseden hizmetler tarafında da yüzde 5,9’luk bir büyümeye şahit olmaktayız. Benzer şekilde, büyümenin kaynaklarına baktığımızda gerek tüketim, gerek yatırım, gerekse net ihracatın katkısı pozitiftir” diye konuştu.

“EKONOMİMİZDEKİ YÜZDE 7’LİK BÜYÜMENİN 2,9 PUANI YANİ BÜYÜMENİN YÜZDE 41’İ YATIRIM KAYNAKLIDIR”

İlk çeyrekte yatırımlardaki yüzde 11,4’lük artışı çok önemsediklerine işaret eden Muş, “Ekonomimizdeki yüzde 7’lik büyümenin 2,9 puanı yani büyümenin yüzde 41’i yatırım kaynaklıdır. Yatırımlardaki artış, ekonomimizin istihdam yaratma kapasitesi ve üretimin önümüzdeki dönemde artacağına dair çok önemli bir işarettir” ifadelerine yer verdi.

16,5 milyar dolarlık Mayıs ayı ihracat rakamına atıfta bulunan Bakan Muş, “ilk beş ayda ihracatımızı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3’lük artışla 85,2 milyar dolar seviyesine taşımış durumdayız” dedi.

“İHRACATIMIZI 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”

Yıllıklandırılmış ihracat değerinin ise 193,3 milyar dolar ile bugüne kadar gerçekleşen en yüksek 12 aylık ihracat olduğunu belirten Muş, “Bu yıl normalleşme adımlarıyla birlikte Orta Vadeli Program’da yer alan 2022 hedefi olan 198 milyarı da aşıp ihracatımızı 200 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“TÜRK LİRASI İLE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ DIŞ TİCARETİN TOPLAMI 13,5 MİLYAR TL DÜZEYİNİ AŞMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla iki ticaretlerde Türk lirasının payını arttırmaya devam ettiklerini söyleyen Muş, “Mayıs ayında Türk lirasıyla ihracat işlemlerimizi gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 179 olurken, Türk Lirası ile yapmış olduğumuz dış ticaretin toplamı 13,5 milyar TL düzeyini aşmıştır” dedi.

Muş, Ticaret Bakanlığı olarak normalleşmeyi eskiye dönüş olarak görmediklerini, değişen dünyayı okumayı ve proaktif bir yaklaşımla politikalar üretmeyi sürdürdüklerini ifade etti.

“GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ KAPSAMINDA KARŞILAŞILAN SİSTEMSEL SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNACAK”

Türkiye’nin önünde AB’ye tam üyelik hedefi bulunduğunu ve bu hedefi bakanlık olarak önemsediklerini aktaran Muş, şunları kaydetti:

" AB üyelik hedefini Türkiye’nin her anlamda standartlarını yükseltmek için gerekli bir çıpa olarak görüyoruz. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki; Türkiye AB’ye üyelik yolunda kararlı duruşunu sürdürmektedir. Türkiye’nin stratejik hedefi olan AB üyeliği yolunda kararlı tutumuna paralel şekilde; Ticaret Bakanlığı olarak bizler de Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için var gücümüz ile çalışmaya devam ediyoruz. İkili ticaretimizi de daha üst seviyelere taşıyacağına inandığım Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile hem Gümrük Birliği kapsamında karşılaşılan sistemsel sorunlara çözüm bulunacak; hem de AB ile tercihli ticari ve ekonomik ilişkilerimiz tarım, hizmetler, kamu alımları ve e-ticaret gibi yeni alanlara genişletilecektir.”

Pandeminin ortaya koyduğu kriz ortamının, küresel değer zincirlerinin işleyişinde beklenmedik şoklara neden olduğunun altını çizen Muş, uluslararası şirketler ile onların farklı kıtalarda yer alan tedarikçileri arasındaki yüksek bağımlılık modelinde kırılmaların ortaya çıktığını söyledi.

Pandemiden doğan kriz ortamının Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir sanayi altyapısında, nitelikli insan kaynağına ve stratejik bir konuma sahip olduğunu ve bu durumun fırsatların barındırdığını aktaran Muş şunları söyledi:

“Bu kapsamda, ülkemizin dünyanın önemli üretim coğrafyalarından olan Avrupa’ya yakınlığı, AB ile gümrük birliği ilişkisi ve güçlü lojistik altyapısı gibi öne çıkan özelliklerini kullanarak küresel üreticilerle ilişkilerimizi derinleştirmek için adımlar atacağız. Öte yandan, son on yıldır küresel mal ticaretinden daha hızlı bir seyirde büyümekte olan hizmet sektörleri, günümüzde uluslararası ticaretin önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Hizmet sektörümüzün küresel ticaretteki payını arttırmak için hizmet ihracatında da önemli destekle sunuyor ve bu desteklerden olumlu sonuçlar alıyoruz. Ülkemizin yetişmiş ve dinamik insan kaynağına güvenimiz tam.”

(Mustafa Cenik - Engin Yağcı/İHA)