Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 11 yaşındaki mağdur M.Y.K. ile arkadaşlarının, olay günü Aydınlı Mahallesi Gürpınar Caddesi üzerinde bulunan trafik ışıklarının bulunduğu yerde erik toplayıp yedikleri, çekirdeklerini de yola doğru attıkları anlatıldı.

Mağdur M.Y.K'nın, bu sırada bir kişinin üzerine gelerek kendisini darbetmeye başladığını, tekme ve tokat vurduktan sonra "Beni diğer arkadaşlarının yanına götür" dediğini, yaya olarak mahalleye gittiklerini, burada çocukları bulamadığını, bunun üzerine şüphelinin kendisini ormanlık alana doğru götürmeye başladığını, tam ormanlık alana giderken bir kadının polise haber vereceğini söyleyerek şüphelinin elinden kendisini aldığını beyan ederek şikayetçi olduğu aktarıldı.

İddianamede, bu kapsamda soruşturma başlatıldığı belirtilerek, trafik ışıklarındaki kamera kayıtlarının incelenmesiyle aracın plakasının tespit edilerek, şüphelinin kimlik bilgilerine ulaşıldığı ve gözaltına alındığı bilgisi verildi.

Şüpheli Ufuk Özüdoğru'nun alınan ifadesine de yer verilen iddianamede, aracıyla seyir halindeyken kırmızı ışıkta durduğunu, yeşillik alanda bulunan çocukların aracına taş attığını gördüğünü, çocuklara bağırdığını ancak onların el kol hareketi yaptığını, yakalamak için peşlerine düştüğünü, birini yakaladığını ancak amacının darbetmek olmadığını, bir anlık sinirle çocuğa vurduğunu, yaptıklarından pişman olduğunu söylediği belirtildi.

"Bak sana daha neler yapacağım" 

İddianamede, olaya müdahale eden tanık Gülin Kaya'nın ifadesinde, olay günü bir çocuğun bağırma seslerini duyması üzerine camdan baktığında, şüphelinin çocuğun elinden tutarak "Bak sana daha neler yapacağım" dediğini duyduğunu, kimse müdahil olmayınca dayanamadığını ve aşağıya indiğini, şüphelinin çocuğu ormanlık alana doğru götürdüğünü görünce peşlerinden giderek çocuğu bırakmasını söylediğini, şüphelinin de "O da benim arabama taş atmayacaktı" dediğini, polisi çağıracağını söylemesi üzerine şüphelinin çocuğu bıraktığını anlattığı kaydedildi.

İddianamede, Adli Tıp Kurumu Anadolu Şube Müdürlüğü'nden alınan raporda, mağdur M.Y.K'nın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olduğunun bildirildiği bilgisi verildi.

Dosyanın bütün olarak değerlendirilmesinde, şüpheli Özüdoğru'nun, mağdur M.Y.K'ya karşı ilk eyleminin "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak olan kişiye kasten yaralama" suçunu oluşturduğu vurgulanan iddianamede, şüphelinin 27, mağdurun ise 11 yaşında olması göz önüne alındığında, çocuğun rapor alınmaksızın beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak olan kişilerden olduğunun kabul edilmesi gerektiği dile getirildi.

İddianamede, şüpheli Özüdoğru'nun mağdurun ensesinden tutmak suretiyle zorla ormanlık alana götürmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin ise "cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu oluşturduğu vurgulandı.

- Alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilsin

Bu kapsamda şüpheli Özüdoğru'nun "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak olan kişiye kasten yaralama" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 4 yıl 6 aydan, 15 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Şüphelinin adli sicil ve UYAP kayıtları esas alınması istenen iddianamede, şüphelilerin suç işlemeyi alışkanlık haline getirdikleri dikkate alınarak, kanunun ilgili suç için öngördüğü cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi de talep edildi.

İddianame, gönderildiği Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüpheli Ufuk Özüdoğru ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.

- Savcılığın itirazı üzerine tutuklanmıştı

Tuzla'da bir otomobil sürücüsünün çocuğu darbetme görüntülerinin ortaya çıkması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheli Ufuk Özüdoğru gözaltına alınmıştı.

Savcılık ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edilen Özüdoğru, "elektronik kelepçe takılmak suretiyle konutunu terk etmemek" ve "yurt dışına çıkmamak" şeklinde adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının bu karara itiraz etmesi üzerine Özüdoğru, yeniden gözaltına alınmış ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.