Serik'e bağlı Kadriye Mahallesi'nde geçen yıl eylül ayında Şükrü Mert Ersoy, otomobilinde boğularak öldürülmüş halde bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Şükrü Mert Ersoy'u öldürdüğü suçlamasıyla Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydi Salacak ve Mehmet Yeşilkaya'yı Serik ve Antalya'da düzenlediği operasyonlarda yakaladı. Serik sulh ceza hakimliğine çıkarılan şüpheliler 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

BOĞAZI SIKILIP ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞ

Serik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede; şüphelilerden Moray Akça'nın bir süredir Şükrü Mert Ersoy'un sanal para olan bitcoin işiyle uğraştığını ve hesabında bitcoin olduğunu bildiği, Kadriye Mahallesi'nde diğer şüphelilerle birlikte plan yaptıkları, Ersoy'u bitcoin işini öğrenmek amacıyla Kadriye'ye çağırdıkları, geldikten sonra da tenha bir yere götürüp Fırat Burun, Mehmet Yeşilkaya ve Sergen Yasak'ın darp ettiği, Yeşilkaya'nın Ersoy'u kolunun altına alarak boğazını sıkıp hareketsiz bıraktığı anlatıldı.

50 LİRASINI ALIP ESRAR İÇMİŞLER

İddianamede, Şükrü Mert Ersoy'un etkisiz hale getirilmesinin ardından şüphelilerin cep telefonunun kilidini açmaya çalıştıkları ancak başaramadıkları, bunun üzerine bilgisayardan bitcoin sistemine girmeye çalıştıkları ancak başarısız olunca bıraktıkları aktarıldı. Şükrü Mert Ersoy'u otomobilin arka koltuğuna bindiren şüphelilerin olay yerinden ayrıldıkları, bu sırada Fırat Burun'un şüphelinin cebinden 50 lirasını alarak olay yerinden ayrıldıkları ve bu parayla esrar alıp içtikleri belirtildi.

YARGILAMA BAŞLADI

Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydi Salacak ve Mehmet Yeşilkaya; öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un anne ve babası Sevgi Çınar ve Turgut Ersoy ile tarafların avukatları ve yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı sanıklara haklarındaki suçu anlattı.

'KİMSE ÖLECEĞİNİ ZANNETMİYORDU'

Tutuklu sanık Mehmet Yeşilkaya, sanıklardan Moray Akça'nın kendisine bitcoin işi yaptığını, Şükrü Mert Ersoy'un da bu işi yaptığını, hatta Ersoy'un hesabında yüklü miktarda para olduğunu anlattığını söyledi. Olay günü diğer şüphelilerle birlikte Kadriye'de buluştuklarını aktaran Yeşilkaya, Fırat Burun'un Şükrü Mert Ersoy'u 'bitcoin işini öğrenmek' amacıyla yanlarına çağırdığını belirtti. Kadriye'ye gelen Şükrü Mert Ersoy'u tenha bir yere götürdüklerini kaydeden Yeşilkaya, "Kendisine Moray'ın alacağı parayı söyledik. Şükrü bize, 'Ben bu parayı vermem, gelsin kendi alsın' dedi. Aramızda itiş kakış yaşandı. Ben sol çenesine bir yumruk vurdum. Arbede yaşandı. Bu arbede sırasında Fırat ve Sergen de kavgaya karıştı. Kolumun altına Şükrü'nün boynunu tutup sıkıştırmıştım. 5- 10 saniye bu şekilde tutup, direncini kırmak ve yere yatırmak istemiştim. Bu esnada Şükrü'nün soluğu kesilir gibi oldu, halsizleşti. Biz bayıldığını zannettik. Bu sırada Moray geldi. Cep telefonunu ve bilgisayarını açmaya çalıştı. Arada kontrol ettiğimizde nefes alıp verdiğini görüyorduk. Kimse öleceğini zannetmiyordu" dedi.

'ERKEK MİSİNİZ SİZ, YALAN ATMAYIN'

Sanık Mehmet Yeşilkaya'nın ifadesi sırasında öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy'la birlikte bazı izleyicilerin, "Erkek misiniz siz, yalan atmayın" diye bağırması üzerine mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı.

'PARASINI ALIRSAK BUNUN GİBİLERE MÜSTEHAK OLUR'

Sanıklardan Fırat Burun, Mehmet Yeşilkaya'nın kendilerine bir çocuğun kolay yoldan para kazandığını, döverek elindeki parayı alabileceklerini söylediğini anlattı. Mehmet Yeşilkaya ile birlikte Moray Akça ile Kadriye'de buluştuklarını aktaran Fırat Burun, "Moray bize 'Bu çocuğun parasını alırsak bunun gibilere müstahak olur' dedi. Moray bize, 'Çocuk beni tanıyor, siz arayın, bu işlerin nasıl olduğunu sorun ve yanınıza çağırın, siz sadece döveceksiniz, rahat olun. İşi ben bulduğum için paranın büyük kısmını ben alırım kalanı da siz alırsınız' dedi. Biz de Mehmet'le kabul ettik" diye konuştu.

'7 BİN 500- 8 BİN DOLAR ALACAĞIM VARDI'

Sanık Moray Akça da Mehmet Yeşilkaya ile aynı otelde çalıştıkları için tanıştıklarını ve Şükrü'den alacağı olduğunu söylediğini belirterek, bitcoin sistemini anlattığını belirtti. Moray Akça, şunları anlattı:

"Benim olay tarihinde Şükrü'den 7 bin 500- 8 bin dolar alacağım vardı. Bu sisteme girişte kişiler birbirine giriş yapabilmek için borç verir. Bende bundan dolayı Şükrü'ye 7 bin 500 veya 8 bin dolar borç vermiştim. Şükrü'den alacağımı istemek için defalarca aramama rağmen telefonumu açmıyordu. Bu durumu Mehmet'e anlattım. Şükrü'den alacağım olduğunu ve borcunu ödemediğini söyledim. Kendisinden parayı tehditle alıp alamayacaklarını sordum. Mehmet de 'Tamam hallederiz' dedi. Ben de 'Hallederseniz paranın bir kısmı sizin, bir kısmı benim olacak' dedim."

BENİM PARAM VAR, ALABİLİR MİSİNİZ' DEDİM

Mahkeme başkanının sorusu üzerine Moray Akça, "Diğer sanıklara 'Şükrü'yü bayıltın veya dövün' şeklinde bir telkinde bulunmadım. Sadece 'Benim param var, alabilir misiniz' dedim. Mehmet de tehdit veya dövmek suretiyle parayı alabileceklerini söyledi" dedi.

Duruşmada diğer sanıklar Sergen Yasak ve Seydi Salacak da olayın nasıl gerçekleştiğini anlattı.

'MORAY'A BORCU YOKTU'

Öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un annesi Sevgi Çınar, sanık Moray Akça'nın adını çok defa oğlundan duyduğunu belirterek, "Şükrü'nün Moray'a borcu yoktu. Olay günü oğlum, 'Moray'la buluşacağım, bir iş var, iş alacağım. 1- 2 saate kadar gelirim' diyerek evden gitti. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

'KÜFÜR DAHİ BİLMEZDİ'

Duruşmanın ardından öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy, adaletin yerine gelmesini ve sanıklara en ağır cezanın verilmesini beklediğini kaydederek, "Oğlumun hiç kimseyle bir kavgası, dövüşü, hiçbir şeyi yoktu. Küfür dahi bilmezdi. 22 yaşına kadar o çocuğu kolay yetiştirmedik" dedi.

'BU İŞİ PLANLAYARAK YAPMIŞTIR'

Kendisinin bitcoinle ilgisi veya bilgisi olmadığını, oğlunun son zamanlarda bu işi yaptığını duyduğunu belirten Turgut Ersoy, "Bu Moray Akça denilen kişi, oğlumun evinde yatıp kalkıyormuş, onun yemeğini yiyormuş. Hesabında para olup olmadığını biliyormuş. Bu işi planlayarak yapmıştır" diye konuştu.

'BOĞAZINI SIKIYORLAR, AĞZINDAN KAN GELİYOR'

Turgut Ersoy ve Sevgi Çınar'ın avukatı Onur Bilge Özdemir de olayın 'Canavarca hisle ve tasarlayarak kasten öldürme' olduğunu savunarak, şöyle dedi:

"Yaklaşık 10- 15 dakika işkence yapılmış. Boğazını sıkıyorlar, ağzından kan geliyor. Üzerine oturma var, taşıma var. Maktulün cebindeki son 50 lirayı alarak esrar içen, bu denli umursamaz, bu denli gözü dönmüş, maktul 'imdat' diye bağırırken hala işkenceye devam eden 5 kişiden bahsediyoruz."

'TÜRKİYE'DEKİ İLK BİTCOİN DAVASI'

Avukat Onur Bilge Özdemir, olayın Türkiye'de bitcoin ile alakalı ilk cinayet olduğunu da kaydederek, Şükrü Mert Ersoy'un cep telefonunda ne kadar bitcoin olduğu, ne kadarının alınıp, alınmadığının belli olmadığını, bunun yargılama sonucunda ortaya çıkacağını aktardı.