Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Ermenilerin 20. yüzyılın başlarında Doğu Anadolu ve Azerbaycan'da katliamlar gerçekleştirdiğini söyledi.

Turan, Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliğinin (TÜİB) daveti üzerine geldiği Azerbaycan'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Azerbaycan'ı çeşitli vesilelerle sık sık ziyaret ettiği söyleyen Turan, Azerbaycan Milli İlimler Akademisinin farklı enstitüleriyle ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Turan, Kafkasya'nın dünya coğrafyasında eşsiz bir jeopolitiğe sahip olduğunu ifade ederek, "Bütün büyük devletlerin yapmış olduğu hesapların içerisinde mutlaka Kafkasya da vardır. Azerbaycan da bu eşsiz coğrafyanın eşsiz ülkesi. Türkiye ile çok yakın ülke. Aslında yakın kelimesi de kifayet etmez. Kardeş ülke diyoruz. Bunun arka planında kopmaz bir kan bağı, derin bir tarih var ve yaşanılan bir millet ömrü gerçekliği var." dedi.

Bazı devletlerin, çeşitli siyasi birliktelikleri olsa da kültürel çatışmalar içerisinde olduğunu hatırlatan Turan, Türkiye ve Azerbaycan arasında ise hiçbir hesap çatışmasının bulunmadığını vurguladı.

Turan, Türkiye ve Azerbaycan arasında yakın tarihlerde yaşanan ve iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştıran olayları anlatarak, şunları söyledi:

"Sarıkamış Harekatında esir düşen Türk askerleri Bakü yakınlarındaki Nargin adasında tutulurken Azerbaycanlılar o esirlere yardım etti. Bakülüler onları kenardan seyretmedi ve ızdıraplarını gerçek anlamda içlerinde hissetti. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu o zaman Azerbaycan'dan gelen imdat çığlığına kayıtsız kalmadı. Kafkas İslam Ordusu 1918'de son derece zor şartlarda Bakü'yü kurtardı."

İki ülkenin de Ermenilerin asılsız iddialarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Turan, "Ermeniler çok geniş bir alanda katliamlar yapmışlar. Sadece Doğu Anadolu'da değil, Azerbaycan'da da katliamlar yapmışlar. Katliamlar yakın tarihte de devam etti. Hocalı katliamını herkes biliyor. Fakat nedense büyük devletler bunu tasdik etmiyor. Büyük devletlerin böyle zaafiyeti var ve gerçeklikten kaçıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Ülke uzmanına şiddetle ihtiyaç var"

Turan, Türkiye'de bir ülkenin tarih, coğrafya, gelenek, hayat tarzı, içinde bulunduğu şartları bilen akademisyenlerin, yani "ülke uzmanlığı"nın organize bir şekilde gelişmesi üzerinde çalıştıklarını da belirterek, "Bunu bir tasarı haline getirdik. Gelecekte bunu kardeş kurumumuz Türk Dil Kurumu ile birlikte hayata geçireceğiz." bilgisini verdi.