ŞIRNAK'ta bulunan 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, güvenlik korucuları ile düzenlediği güvenlik toplantısında, terörle kararlı mücadelenin devam edeceğini belirterek, "Devlet, terörle mücadelede son terörist kalana kadar mücadele etmeye devam edecek. Bu konuda devletin kararlılığından hiçbir şey vazgeçiremez" dedi.

23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, İl Jandarma Komutanı Albay Selçuk Yıldırım, Çakırsöğüt 1'inci Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ercan Yaşin ile birlikte, özel bir otelde bölgede görev yapan güvenlik korucuları ve korucubaşları ile güvenlik toplantısına katıldı.

'BİZİM RABİAMIZ 4'

Burada konuşan Tümgeneral Tarakçı, güvenlik korucularının da sistemin bir parçası olduğunu belirterek, "Sizler güvenlik sisteminin bir parçasısınız. Bizim her yerde olduğu gibi Şırnak genelinde güvenlik konusunda 4 ana unsurumuz var. Bizim rabiamız 4. bunlardan bir tanesi asker, bir tanesi polis, Birtanesi Jandarma bir tanesi de güvenlik korucularıdır. Dolayısıyla bu dörtlü bu bölgede birbirinden ayrılmaz ve birbirinin destekçisi olan ve birbirini gönülden destekleyen 4 ana unsurdur. Bu 4 ana unsurdan biri olan siz güvenlik korucularımızla hem tanışıp hem de görüş alışverişinde bulunmak için bu toplantıyı yaptık. Sizlerle paylaşmak istediğimiz birinci husus, sizler güvenlik kuvvetlerinin bir parçasısınız. Bunu asla unutmayın. Sivil elbise giyiyor olabilirsiniz, farklı yerlerde görev yapıyor olabilirsiniz. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sistemi, bu bölgede sizi kanunla, kanundan aldığı destekle sizleri güvenlik kuvvetlerinin bir parçası yaptı. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiğimizi aklımızdan çıkarmayacağız" dedi.

'DEVLET ADALETSİZ OLMAZ'

Devletin adalet ve hakaniyet temelleri üzerinde büyüdüğünü ifade eden Tümegeral Tarakçı, "Hiçbir zaman devlet adaletsiz olamaz. Devlet adalet ve hakaniyet temelleri üzerinde büyür. Devlet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese eşit mesafede ve hukuk önünde eşit mesafede davranmak ve bütün faaliyetlerini ona göre yapmak zorundadır. Peki bunu yaparken güvenlik kuvvetleri ne yapacak? Güvenlik kuvvetleri de devletin bu prensiplerini sahaya yansıtacak. İşte sizler ve bizler bize verilen her türlü görevde devletin adalet ve merhamet prensibini daima uygulayacağız. Bizler hukuksuz iş yapamayız. Bizler kanunsuz iş yapamayız. Yaptığımız her işi kanundan alırız. Ve devletin Allah zeval vermesin, bu konuda bizlere verdiği çok büyük bir destek var. Bu destek başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, sayın Başbakanın, hükümet üyelerinin, devletin bütün kademelerinin maalesef 40 senedir bu bölgesiinin başında olan 40 senelik bir belanın temizlenmesi ile ilgili kararlılıktır. Devlet, terörle mücadelede son terörist kalana kadar mücadele etmeye devam edecek. Bu konuda devletin kararlılığından hiçbir şey vazgeçiremez. Bunu başta siz değerli korucu kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Devlet kesinlikle terörle mücadelede kararlıdır. Ve bundan geri adım atması söz konusu değildir. Suriye'deki, Irak'taki, hem doğumuzdaki, hem batımızdaki olayları beraber bir araya getirdiğiniz zaman buna mecbur olduğumuzu sizler de zaten görürsünüz" diye konuştu.

'DEVLETİN O DEMİR YUMRUĞUNU KAFALARINDA GÖRECEKLER'

40 yıldır devletin her türlü metodu denediğini anlatan Tümgeneral Veli Tarakçı, çözüm sürecine de atıfta bulunarak, şöyle konuştu:

"Geçmişte devlet 40 senedir bu mücadelenin içinde her türlü metodu denesi. Her türlü yolu denedi. En son çözüm süreci ile de verebileceği her şeyi verdi. Artık bu saatten sonra devletin bir gram dahi kimseye vereceği yoktur. Ama alacağı çok şey vardır. Devlet bu bölge için yapabileceği maddi, manevi her şeyi fazla fazla yaptı. Ama terör örgütü mensupları maalesef bunu anlamadı. Maalesef bunu son derece kötüye kullandı. Bu memleketin menfaati aleyhine kullandı. Ve ne mutlu ki halkımız da bu gerçeği çok açık ve çıplak olarak gördü. Dolayısıyla bizim güvenlik kuvvetleri olarak devletin bu kararlılığını sahaya indireceğiz. Ve devletin adalet ve merhameti ile biz üstümüze düşeni fazlasıyla yapmaya devam edeceğiz. Üstümüze düşen çok açık olarak şu, bütün uyarılara rağmen dağda halen mücadele etme gafletinde bulunan, bu hatada bulunan, halen kendisini saçma sapan şeylerle başkasının uşaklığını yapan, yurt dışının taşeronluğunu yapan, halen bu işi yapmaya ısrar ederlerse, devletin o demir yumruğunu kafalarında görecekler. Hepimizin eliyle, devletin bütün merhametiyle, elbirliği ve kalbiyle, kucağını ve gönlünü açmasına rağmen, eğer halen devletin elini sıkmamaya, devlete biat etmemeye, devletin kanunlarını ve kurallarını tanımıyorlarsa, çok açık ve net söylüyoruz; Yapacak hiçbirşey yok. Devlet ona gerektiği gibi muamele edecek. Ve devletin bu kararlılığı, demir yumruğu onalarla tanışacak."

'BİZ BU TOPRAKLARI ISMARLAMA ALMADIK'

Ama bunun yanında geçmiş yıllarda gaflete ve hataya düşmüş olsa dahi, doğru yolu bulan, Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinde oynanan oyunların farkında olan, bütün bu 40 senedir yapılan zulmün sadece ve sadece bu bölge halkına yapılan kötülüğü gören ve bölge halkının ne kadar geri bırakıldığını, ne kadar ihmal edildiğini ve o terör yüzünden, o huzursuzluk yüzünden, bu bölgenin neler kaybettiğini bilen ve anlayan gruplar için de devletin şefkati açık. Tövbe edecekler, devletin kanunlarına riayet edecekler. Ve bu topraklarda huzur içinde yaşamaya devam edecekler. Biz güvenlik kuvvetleri olarak devletine, halkına sahip çıkarak, halkıyla beraber bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Güvenlik kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti ve bu milletin bağrından çıkan bir unsur. Biz farklı yerden gelme değiliz. Bu mücadele hepimiz adına vatan kanlar ile ıslanmış, atalarımızın kanları ile ıslanmış her bir santim toprağı müdafa uğrunadır. Biz bu toprakları kolay elde etmedik. Biz bu toprakları bedava bulmadık. Biz bu toprakları ısmarlama almadık. Bu topraklar bize atalarımızdan yadigar ve emanet ve kanlarımızla santim santim elde ettiğimiz, santim santim ele geçirdiğimiz yurt bu. Ve bunları yurt belirlemişiz. Türkü ile, Kürdü ile, Lazı ile Çerkez'i ile et ve tırnak olmuşuz. Bir müşterek mücadele uğruna bu mücadele etrafına toplanmışız ve yüz yıllardır bu toprakların mücadelesini vermişiz ve vermeye devam ediyoruz dedi.

'1984'TEN BERİ BİN 261 ŞEHİT VERDİK'

1984'ten beri Şırnak'ta bin 261 şehit verildiğini hatırlatan 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, "Dolayısıyla sizlerle beraber bu topraklarda, sizlerle beraber nice kanlar dökmüşüz. Tabi bu vesile ile hepinizin ailesinden sayısız şehitler var. Bu tümen sizlerle beraber, sizlerin dostları, akrabaları, eşleri ile beraber bugüne kadar bin 261 şehit vermişiz. 1984'ten itibaren bin 261 şehit vermişiz. Bunun içinde silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız, memurlarımız, sivil halkımız var. Artık diyoruz ki 40 sene yeter. 40 sene bu topraklar acı ile yoğruldu. Bir 40 sene daha acı ile yoğrulmasına biz güvenlik güçleri olarak müsaade etmeyeceğiz. Vebalimiz var. Atalarımızdan aldığımız vebalimiz var. Onların yüzü suyu hürmetine. Doğruluğun, adaletin ve merhametin, devletin bekasının yüzü suyu hürmetine borcumuz var. Ve bu borcumuzu bin 261 kişi ile bugüne kadar ödedik. Bundan sonrada ödemeye devam ederiz. Atalarınızın yaptığı gibi doğruyu seçtiniz ve Devletin yanında safınızı tutunuz zaten alternatif yok. Devletin safında yer almayanın kaderi yok, yazısı yok, geleceği de yok. Suriye'nin hali ortada. Devletin yanında yer almayıp, vatansız ve milletsiz olmanın en büyük acısını eşiniz, dostunuz, akrabanız, var onlardan dinleyeceksiniz. Kuzey Irak'ın durumu ortada. Huzur olmayan bir yerde çoluk, çocuk gelecek olabilir mi? Güvenliği olmayan bir yerde bağımsızlıktan bahsedilebilirimi? Bu sene herkesin safını seçeceği senedir. Sizler zaten seçtiniz, sizlerle benim işim yok. Bunu anlatın diye söylüyorum, herkes lütfen safını belirlesin Devlet de bilsin" diye konuştu.

'BİR KARDEŞİMİZE KARŞI BEŞ ALACAĞIZ'

Mücadele esnasında 'ısrarla ben dağda senin karşına çıkacağım' diyenlere de dersini vereceğiz ve vermeye devam edeceğiz. Bu süre zarfında canımızı yakabilirler mi? Evet canımız yanıyor. Geçenlerde şehit olan rahmetli korucumuz Mehmet Paksoy. Arkadaşlar, 'bir Mehmet gider bin Mehmet gelir' bu memleketin mayası nice Paksoylar doğmaya müsaittir. Canımız acır, üzülürüz, kahroluruz. Ama asla yılmayız ve yılmacağız da. Hırsımız daha fazla olacak. İntikamımız daha güçlü olacak. İnadımız çok daha yükseklerde olacak. Üzüleceğiz, bağrımıza taş basacağız. İşimizi yapmaya devam edeceğiz. Yarın başka bir kardeş saldırısı olabilir mi? Olabilir. Çünkü bunların işi kalleşlik, bunların işi acizliktir. Çoluk, çocuk silahsız, artık onları vurdular. Karşımızdaki de çocuk. Ama onların efendileri, bunlara burayı karıştırma görevleri verdiler. Ve maalesef bunlar bir türlü uyanamadılar. Bir türlü gerçeği göremiyorlar. Dolayısıyla hiç fark etmez. Ama yaptığımız şey şudur; bire beş. Bir kardeşimize karşı beş alacağız. Ne olursa olsun. Ama gönül istiyor ki, artık yüreği mürekkep okuyan, birazcık internete ve gazeteye bakan, Suriye'yi, İran'ı, Irak'ı Ermenistan'ı şöyle bir çevreye bakanlar artık bu gerçeği görmüyorlarsa, ne zaman görecekler. Düşman o kadar net ki. Düşüncüleri o kadar net ki, ne zaman göreceğiz bunları? Allah bize nasıl bir işaret verecek ki, bunları anlayabilmemiz için" ifadelerini kullandı.

23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı'nın konuşmasından sonra toplantı basına kapalı olarak devam etti.