Doğaya asla karbondioksit salınımı olmadığını ve toprak verimine göre yüzde 70 oranında verim sağlandığını belirten Makine Mühendisi Mehmet Ölçüm, “Isı Pompası doğadaki enerjiyi havadan, sudan ve topraktan enerji transferi yaparak bu enerjileri kullanabiliyoruz. Enerjilerini kullanarak ekonomiklik sağlamış oluyoruz. Domaniç'te gördüğümüz üzere kömür ve duman gibi burada çevreye zarar verilmemesini gördük. Bu anlamda ısı pompaları hem patlama riski yok hem bacaya gerek yok. Sadece doğal, elektrik enerjisi ile buradaki enerjiyi vererek dört veya daha yukarı Silopilerde enerji yükünü sağlamış olabiliyoruz. Bu enerji yenilenebilir enerji kapsamında uyguluyoruz. Bu kapsamda yapmış olduğumuz çalışma toprak kaynaklı ısı pompası üzerine, fakat burada yerden serme yöntemini kullanabiliyoruz. Yerden serme yöntemi de bildiğimiz yerden ısıtma gibi daha büyük çaplı borular ile toprağın altındaki 1 buçuk metre derine inerek serme yöntemi ile buradaki enerjiyi ısıyı ısı transferini sağlamış oluyoruz. Cihazımız buradaki enerjiyi kendi içerisindeki kompresör vasıtasıyla binanın ihtiyacı olan sıcak su, yerden ısıtma olabilir, radyatör olabilir cihazımızda depolayarak sirkülasyon pompaları ile binaya transfer ediyoruz” dedi.

Tesisat ustası Mustafa Şimşek, “Doğaya katkısı olan bir sistem bu sistem aynı zamanda geleceğin sistemidir. İskandinav ülkelerin tamamı, en soğuk ülkeler bunu kullanmaktadır. Ülkemizde artık bunu kullanmaya başladı. Şu anda ülke genelinde hızlı bir şekilde ilerliyor. Sistemimizin adı ısı pompası ve gelecekte ısıtma sistemi veya soğutma sisteminin de tamamı bu şekilde gerçekleşecek” dedi.