DİYARBAKIR (AA) - AHMET KAPLAN - Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde odun toplamaya giderken terör örgütü PKK'nın saldırısı sonucu evlatlarını ve eşlerini kaybeden anneler, Anneler Günü'ne hüzünlü girecek.

Güleç Mahallesi kırsalında 8 Nisan'da köylülerin bulunduğu aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerin el yapımı patlayıcıyla düzenlediği ve Sedat Hazar (39), Burhan Tanrıkulu (38), Ahmet Erboğa (32), Alaattin Yıldız (50) ile Hacı Akdeniz'in (50) şehit olduğu katliamın acısı dinmedi.

21 çocuğun yetim bırakıldığı terör saldırısında eşlerini ve evlatlarını kaybeden anneler, Anneler Günü'nü yüreklerindeki acıyla karşılayacak.

Şehit Burhan Tanrıkulu'nun eşi Fikriye Tanrıkulu, AA muhabirine, eşinin kimseye zararı dokunmayan iyi bir insan olduğunu ve helal rızık için çalıştığını söyledi.

Saldırıyı gerçekleştiren terör örgütüne tepki gösteren Tanrıkulu, "Allah onların cezasını versin. Allah kabul etmesin." dedi.

Artık çocuklarına hem annelik hem babalık yapacağını belirten Tanrıkulu, şöyle konuştu:

"Birbirimizi çok seviyorduk. Bana çok saygılıydı. Bize iyi davranırdı. Eşim geçen yıl Anneler Günü'nde bana bir kazak aldı. Çok mutlu olmuştum. Ona 'Allah razı olsun, teşekkür ederim.' demiştim. O da 'Seni çok seviyorum.' demişti. Aldığı hediye benim için çok kıymetliydi."

- "5 çocuğum yetim kaldı"

Şehit Ahmet Erboğa'nın eşi Heremsi Erboğa da Kürtçe yaptığı konuşmada, maddi durumlarından dolayı eşinin çalışmaya mecbur olduğunu fakat iş bulamadığından zorunlu olarak odun toplamaya gittiğini anlattı.

Saldırıyı gerçekleştirenleri lanetlediğini ifade eden Erboğa, "Allah eşimin hakkını bırakmasın. Bu küçük çocukları boynuma bıraktılar. Küçüğü 4 aylık, en büyüğü 14 yaşında 5 çocuğum yetim kaldı." dedi.

Eşinin her Anneler Günü'nde çocuklarına para vererek kendisine hediye aldırttığını belirten Erboğa, şöyle devam etti:

"Çocuklarım bana çiçek ve kıyafet alırdı. Eşimin aldırdığını biliyordum, ben de seviniyordum. Geçen yıl Anneler Günü'nde bana çiçek aldırmıştı. Eşim artık yok, çocuklarıma para verilmeyecek ve bana hediye gelmeyecek. Benim derdim hediye alınması değil. Keşke eşim bugün sağ olsaydı da sığınacak evim, yiyecek yemeğim de olmasaydı. Benim için en büyük hediye eşimin sağ olup bugün yanımda olması ve çocuklarıma babalık etmesiydi."

- "Kederliyiz, gözümüz hep yaşlı"

Şehit Erboğa'nın annesi Nafiye Erboğa da oğlunun ekmek parası için odun toplamaya gittiğini dile getirdi.

Biri daha annesinin kucağında 5 çocuğun yetim kaldığını belirten Erboğa, "Allah, bunu yapanların başına da getirsin. Kederliyiz, gözümüz hep yaşlı." ifadesini kullandı.

Alaattin Yıldız'ın eşi Muhsine Yıldız ise eşinin sabah namazını kıldıktan sonra odun toplamak için evden ayrıldığını ve saldırıya uğradığını dile getirdi.

"Allah benim ve çocuklarımın hakkını bırakmasın inşallah." diyen Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eşim kendi halinde biriydi, hiçbir insana zararı dokunmazdı, dindardı. Niye bize böyle yaptılar? Ben eşimi istiyorum. Bu Müslümanlık değil. İnsan böyle paramparça eder mi? Parçalarını poşetlere koyduk, bunu yaşadığımız sürece unutmayız. Ocağım söndü, çocuklarım ortalıkta kaldı. Biz zavallıydık, bize helal rızık getirmek için çalışmaya gitmişti."

- "Oğlumun cenazesini bile göremedim"

Şehit Sedat Hazar'ın annesi Cevahir Hazar da oğlunun ekmek parası için odun toplamaya gittiğini belirterek, "Allah oğlumun hakkını bırakmasın. Sabah namazını kılıp evden çıktı, artık oğlum yok. Oğlumun cenazesini bile göremedim." diye konuştu.

Şehidin eşi Miyaser Hazar ise eşinin elinden alındığını ve yetimleriyle bir başına kaldığını söyledi.

Hazar, "Bu olayın üzerinde durulmasını istiyorum. Eşimin kanının yerde kalmasını istemiyorum. Bunu yapanlara lanet olsun, Allah belalarını versin. Bu Müslümanlık değil, Müslüman birbirine bunu yapmaz." ifadelerini kullandı.